Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
İyiler Meclise Gidebilecek mi?
Bülent Kuşoğlu
YAZARLAR
14 Mart 2011 Pazartesi

İyiler Meclise Gidebilecek mi?

Geçen hafta Perşembe akşamı itibarı ile odalarda görevli olanlar dahil kamu yöneticileri istifa ettiler. Bu olayla birlikte partilerde seçim dönemi havası tam anlamıyla yakalanmış oldu. Seçimler demokrasi bayramlarıdır. İnşallah bu seçimde bir bayram havasında geçer.

YSK tarafından açıklanan takvime göre partiler 11 Nisan günü saat 17.00’ye kadar adaylarını bildirmek zorundalar. Seçimlere mevcut koşullarda 27 parti katılma hakkı almış durumda ama ittifaklar nedeniyle muhtemelen çok daha az parti katılacak. Peki, demokrasi gerçek anlamda tecelli edebilecek mi? Gerçekten yasama görevini yapacak yani Türkiye’nin, halkın ve kamunun ihtiyaç duyduğu kanunları çıkaracak ve yürütmenin yani Hükümetin yaptığı icraatları hakkıyla denetleyebilecek bir meclis oluşabilecek mi?

Benim yıllardan beri edindiğim tecrübeye göre partiler güçlü adaylar arıyorlar, gelişmiş demokrasilerde olduğu üzere…  Ancak bu güç bilgi gücü değil. Bir adayın gücü bilgi, tecrübe, ahlak, para ve oy kapasitesi ile ölçülür. Bizim partilerin dikkate aldıkları ise öncelikle para… Adayların oy alabilme kapasitesi önceden bilinemez, herkes oy gücünün olduğunu söyler. Bilgi ise nasıl oluyor ise herkes de vardır, ahlak ise çok önemli değildir. “Siyasi partiler iyi ahlak dernekleri değildir, içlerinde ahlaksızlarda bulunur” sözünü duymuşsunuzdur. Geriye güç unsuru olarak bir tek para kalıyor. Bir adayın en önemli gücü maalesef bizde harcayabileceği paradır. Paranız varsa önseçimde delegeleri ve parti organlarını paraya boğar, ön sıralarda mutlaka yer alırsınız. Paranız varsa genel merkeze veya genel merkezdekilere “bağışta bulunur” seçilebilecek yerlerde yer alırsınız. Tabi bunun ahbap-çavuş ilişkileri veya lidere yakın olmak gibi istisnaları da vardır. Partiler biraz da vitrinde yer verebilecekleri, ünlü, adı olan isimleri aday göstermek isterler. Bu yolla tespit ettikleri “güçlü” adaylarla seçime giderler. Biz de buna “demokrasi” deriz. Adayların adaylıklarına ise; düzenli ve rahat bir gelire sahip olma, ünlü olma-nam yapma, dokunulmazlık sahibi olma, ticareti devam ettirme-ihale alma gibi son derece “makul” gerekçeler vardır.

Ha! Özgür basını, etik kuralları, sivil toplum konularını bir tarafa bırakıyor, sadece adaylık ve aday tespit usulünden bahsediyorum.

Neyse, fazla küçümsemeyelim, demokrasimiz çevremizdeki Yunanistan hariç tüm ülkelerden daha iyi ama yeterli değil. Demokrasiye alıştık, fakat sistemde önemli yanlışlıklar ve eksiklikler var. Seçim sistemi ve siyasi partiler kanunu baştan aşağı değişmek zorunda. Önümüzdeki seçimlerin gündemi “Sivil Anayasa” olacak gibi görünüyor. İnanın seçimlerden sonra en iyi anayasayı yapsak dahi bu siyasi partiler ve seçim kanunları ile huzur bulmamız, adaleti sağlamamız mümkün değil. Ülkenin bölgeleri arasında temsilde adalet yok. Bir tarafta 100 binden fazla oyla milletvekili seçilirken diğer tarafta 15 bin oyla bir milletvekili seçilebiliyor. Adayları tespit etmek ve seçebilmek halkın harcı değil. Sistem sizin de çok iyi bildiğiniz sebeplerle tam bir rezalet.

Osmanlı’nın son dönemlerinde bir paşa konağında iki aşçı balıkların erkek veya dişi oldukları nasıl anlaşılır diye tartışıyorlarmış. Aralarında anlaşamayınca biri “En eyüsü gidüp paşaya soralım” demiş. Diğeri, “Paşa nerden bilcek?” deyince, teklifte bulunan, “ Paşa da bilmez emme, onun dediğü dediktür

Biz de öyle milletvekilleri seçiyoruz ki hiçbir şey bilmiyorlar ama maalesef dedikleri dedik oluyor… Şimdi de oturmuşuz, “ülke demokrasi ve despotizm kavşağında” diye endişe duyuyoruz.

İnşallah bu seçimlerden tüm ülke için hayırlı bir sonuç çıkar. Fakat, ben her partinin göstereceği 550 adayın ülkenin en iyileri, en hak edenleri olduklarını sanmıyorum. 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 16 Mart 2011 Çarşamba 09:29
CHP yavaş yavaş YOLA girmektedir.HALK İLE BÜTÜNLEŞMEK İÇİN Önünde tek engel kalmıştır.Bu engelide önünden kaldıracağına inanıyorum.Bu engel,Ergenekon ve Darbe AVUKATLIĞI yaftasından behemahal kurtulmaktır.Kürt sorununa yaklaşımı,Resmi dilin hemen yanıbaşında Anadilde Eğitim hakkı tanınması olayı,Tüm vatandaşlara YURTTAŞ olabilme hakkı sağlanmalıdırırn AVUKATI olmalıdır.Bu da Gelişmiş Uygar dünya standartlarında bir ANAYASA Metni ile mümkün olabilir.CHP bunu ACİLEN Halkın önüne koymalıdır.H.Tahsi
 Misafir
 16 Mart 2011 Çarşamba 09:22
Aile Sigortası olayına KARŞI çıkış bir telaşın AÇIK göstergesidir.Bu Proje aslında OKUMASINI bilenler için ANAYASANIN BAŞLANGIÇ MADDESİNDE açıkça yer almaktadır.Evet Türkiye Cumhuriyeti bir SOSYAL Devlettir.Sosyal Devletin anlamı,Yaşam Hakkını sağlama yükümlülüğüdür.Bu Çerçevede sürdürebilinir YAŞAM bedeli,sürdüremiyenler için,SOSYAL DEVLET tarafından karşılanma mecburiyetindedir.Bu YASAL hak,müktesap hak şekline sokulmalıdır.CHP bunun için MÜKEMMEL bir adım atmıştır.AKP de desteklemelidir.H.T.
 Misafir
 16 Mart 2011 Çarşamba 09:17
Gençlerimizi,16-18 yıl okutup,hatta bir kısmını yüksek lisans,Doktorası ile 20 Yıl Okutup,sonrada Dağlara teröristin önüne yem veya Ordu Evlerinde mutfak veya Garnizonda posta işlerinde iki yıola yakın İSTİHDAM(!) edeceksiniz,ÜSTELİK yaşamlarının en verimli dönemlerinde.Dünyanın HANGİ GELİŞMİŞ ÜLKESİNDE böyle saçma sapan bir uygulama varmış.Bu manzarayı,kendi ÇOCUKLARIMDA YAŞADIM ve kazasız belasız kurtardım çok şükür.Kendi kayıplarını da yaşadım.Sn Başbakanın karşı çıkış tavrına PESS derim.H.T.
 Misafir
 16 Mart 2011 Çarşamba 09:10
Sn 00:53,Biz E-D dergah mensupları olarak,Doğruları ve gerçekleri ortaya dökmek zorundayız.Bunları dile getirirken,E-dergahın hasletleri çerçevesinde hareket etmek zorundayız.Dün Partilerin gurup toplantıları vardı.Çok yönlü takip ettik.CHP nin Aile Sigortası ve Askerlik konusu,"9 Şiddetinde" etki yaratmış.Sn Başbakanımızın,Üniversite öğrencilerinin,yaz aylarında askerlik yapılması önerisine tepkisi KOMİK ötesi bir durumdu.Hangi Gelişmiş dünya Ülkesinde Üniversite mezunlarının önü kesilir.H.Tah.
 Misafir
 16 Mart 2011 Çarşamba 02:43
Aziz Nesin'in Halkı, bir zamanlar Çiller'in de vaadlerine kanmıştı. "İki Anahtar biri ev biri araba!!!" Ne oldu? Verdi oyları, aldı ayvayı! Şimdi de Tornistan Kemal Bey sallıyor! Her aileye,hem de Kadınınına maaş verecek, Türk maço erkeği de o parayı kadının yanında bırakacak??? Bir de Yazın tatilde askerlik! 1975-76 yıllarında yazın kısa dönem askerlik yapanları gördük. Komutanlar ne demişlerdi bilir misiniz? "BUNLAR ASKERLİĞİN İÇİNE SIÇTILAR"!!! zaten sonra da apar topar kaldırdılar uygulamayı
 Misafir
 16 Mart 2011 Çarşamba 00:53
Bu nacizane köseye yazilacak cok güzel yorumlar var da.. Bülent Beyin yüksek kisiligi bir cogumuzu firenliyor kanaatini tasiyorum.Yorumcular degil bir cümlenin, noktanin virgülün hesabini yapiyorlar.Zaten dogrusuda budur.
 Misafir
 15 Mart 2011 Salı 23:03
sayın bülent bey kardeşim..kılıcdar genel affa yeşil ışık yak mış internethaberde zaten referandumda tuncelide coşmustu..bilgin olsun
 Misafir
 15 Mart 2011 Salı 20:19
Lider ve Parti VESAYETİNDEN Kurtulmanın tek yolu var,Oda SİVİL,Uygar Dünya standartlarında bir ANAYASAYA sahip olmak.Böyle bir Anayasa yapmayı becerebilirsek,bugün yürürlükteki siyasi partiler yasasının yaşama şansı kalmıyacaktır.Muhalefet PARTİSİNİN bu konu üzerinde durup,mutlaka bir SİVİL ANAYASA Taslağını Halkın önüne koyması gerekmektedir.Sn Kuşoğlunun arkadaşları,PARTİLERİNİ,Silivri ve silivri mukimleri ve onların kadrolarından uzak tutabilirlerse,hedefledikleri rakkama çok yaklaşırlar.H.T.
 Misafir
 15 Mart 2011 Salı 20:15
Sn AB,Yorumlarınızda dile getirdiklerinize katılıyorum.Türk halkı M.Vekili değil,Lider ve Onun Partisine oy veriyor.Fakat bu demek değildirki,Oylar bu iki isme veriliyor.Hayır.İcraatların etkisi çok fazladır,bu unutulmamalı.Bu çerçevede,CHP nin son AÇILIMLARI,AKP nin %50-55 arasında seyreden oyunu,hızla %40-45 lere doğru indirmiştir.Demekki,Toplumun taleplerini iyi tespit edip,ve iyi yanıt vermek gerekiyor.AKP,CHP nin Aile,Askerlik ve Sivil AÇILIM projelerinden tedirgin.Sıra ANLATABİLMEKTE.H.Tah
 -AB-
 15 Mart 2011 Salı 11:41
Yani paranın en güçlü özellik olmasında biz seçmenler günahsız mıyız? Bence değiliz. Sistem kurulmuş, baştakilerin işine geliyor çünkü parmaklarını oynatıp milletin vekilini tayin ediyorlar. Evet tayin ediyorlar, çünkü biz milletin vekilini değil, tercihimiz olan partiyi seçiyoruz; vekili onlar tayin ediyorlar. Oyun bu, ama biz seçmenler de oyunu kendimize göre oynuyoruz. Listeler çıkıyor, biz de listedekilere çöküyoruz. E demek ki biz anca bu kadarını hak ediyoruz, çünkü oyunun parçasıyız. A.B.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Turktime