Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Basın Özgürlüğü Bu Hafta Darbe Aldı ama Karşı da Durdu!
Bülent Kuşoğlu
YAZARLAR
5 Mart 2011 Cumartesi

Basın Özgürlüğü Bu Hafta Darbe Aldı ama Karşı da Durdu!

E-Dergah’ın genel kabulünün olduğu konulardan biri halk egemenliği veya halk iradesidir. Halk egemenliği, farklı anlaşılmakla ve bazı şartlar taşımakla beraber herkes tarafından doğruluğu kabul edilen bir kavramdır. Halk iradesini kutsal bir kavram olarak kabul ederken belirleyebildiğim e-dergah kıstası toplum mühendisliği yapılarak bu kutsiyetin bozulmamasıdır. Zannederim bu konuda çok fazla itiraz olmayacaktır. Peki, toplum mühendisliğinin olmaması ve halk iradesinin bazı güç unsurları tarafından yönlendirilmemesi nasıl sağlanacaktır? Tabi ki halk iradesinin oluşumunu etkileyen en önemli unsur olan basın yoluyla… Diğer bir ifade ile halk iradesinin özgürce oluşumu ve seviyesi önemli ölçüde basına; medyanın verdiği haberlerin doğruluğuna ve tarafsızlığına bağlıdır. Dolayısı ile basın özgürlüğü, halk iradesini oluşturan en önemli kavram olarak karşımıza çıkıyor.

Bu hafta basın özgürlüğüne, dolayısı ile de halk iradesine maalesef darbe vurulan bir hafta oldu. Güzel olan taraf, basının yurt dışından da aldığı destekle tepki vermesi ve bazı iktidar unsurları ile iktidara yakın olanlar tarafından da olayın kınanmasıydı. Hatta Başbakan Erdoğan dahi konuya taraf olmadığını, bu konuda talimat vermediğini söylemek zorunda kaldı. Ben de Ergenekon ve Balyoz’daki gelişmelerin Başbakan’ın inisiyatifi dışında oluştuğuna inanıyorum. Devlet içinde Başbakan’ın dahi kontrol edemediği bir güç var. Bu güce “cemaat” diyip sıyrılmak ta çok yanlış… Daha dikkatli bakmalıyız…

Son arama ve gözaltılar, basın mensuplarına yönelik geceyarısı hücreye alma operasyonları  Ergenekon ve Balyoz gibi davaları çok ciddi olarak görenleri ve “çok şey ortaya çıkacak” diyenleri de zora soktu. Bu operasyonları “Bağırsaklar temizleniyor” diye niteleyenler  yok artık. Aslında her şey “Kozmik oda” operasyonu ile bitti. Kozmik oda’dan çok şey çıkmasını bekleyenler için tam bir fiyasko söz konusu oldu. Türk Devletinin sanıldığı veya izlenim verildiği kadar “pislik” içerisinde olmadığı anlaşıldı.

Tabi bu arada görevini istismar edenler ile gerçek görev adamları ve gerçek kahramanlar ise birbirine karıştı. Bu işten istismarcılar çok memnundurlar eminim.

Etrafımızda tek demokrasi ile yönetilen ülke hangisi biliyor musunuz? Yunanistan. Rusya, Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan, İran, Irak, Suriye, Mısır, Bulgaristan, Romanya ya sandık demokrasisine ya da bebek demokrasiye sahipler. Bizim de her zaman, özellikle kriz dönemlerinde sandıklı demokrasiye geçme ihtimalimiz var. Dikkatli olmalıyız.

***

Bu hafta detayını bilmediğim ama çok önemli gördüğüm bir olay Cumhurbaşkanı Gül’ün ani Mısır seyahati oldu. Mısır konusunda Obama telefonundan sonra mesaj veren ve dolayısı ile askeri rejimin gelmesinde payı bulunan ülke görüntüsü verdiğimiz için sabıkalıyız. Gül kendi inisiyatifi ile Mısır’a gitmedi, bu açık ama kim adına ve neden gitti? Bize nasıl bir rol biçiliyor, üzerinde düşünmemiz ve yorumlar yapmamız lazım. Hakikaten önemli bir konu.

***

Nereden buldum hatırlamıyorum ama not almışım, sizlerle paylaşayım istedim;

Allahım;

Bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için
CESARET,
Değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için SABIR,
İkisinin arasındaki farkı bilmek için
AKIL,
Beni aşkın körlüğünden ve yalanlarından koruyacak DOSTLAR ver...

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 teyze
 7 Mart 2011 Pazartesi 10:44
02:24 haçan girdum ise mapushane çeşmesi yandan akıyor yandan diye türkü çığırarak elimde tesbih volta atar dururum ne edem,müebbet verecek değiller ya.Çıkınca başvekil olma ihtimalimde var.HZ Yusufun çilesi yanında benimki dinlenme bile sayılır.Ayrıca yorumculara da güveniyorum bana en iyi avukatları tutacağınıza eminim.
 Misafir
 7 Mart 2011 Pazartesi 10:25
Bilmiyorum, belki konunun disina tasmis bir durum arz etsede Ülke gündeminde uzun süreden beri bu tür hasletlere millet olarak hasret kaldik.Izmir´deki acilis ve iktidar ve muhalefet Liderlerinin bir arada hayirli bir is icin bir araya gelmeleri Ülkemiz birlik ve beraberlik adina cok önemlidir.Tarihe ilgi duyanalr Türk milletinin basina ne gelmisse iceride ki zitlasmalardan gelmistir,Türk´ün ruhunda ayrisma yoktur,ayrismalar baska Ulus patentlidir.En iyi kalkinma modeli "Vahdet modelidir". CD
 Misafir
 7 Mart 2011 Pazartesi 10:05
18:11 Cakma arkadas,yani hic konu ile ilgili olmamasina ragmen araya girip sanki yorumcularin üzerine ölü topragi attin ve sayfayida birbirine kattin.Ne demek her sey Türkcelestirilimistir yahu.. böyle sacma sapan bir zihniyetin temsilcilerinden biri olman adina insanlik adina sana teessüflerimi bildiriyorum.Sunuda eklemeden gecemiyecegim.Sizler özgürlesmmemis karanlik odalarda kendinizi demokrasi Günesinden mahrum biraktiniz,disariya cikiniz birazda yüzünüze DEMOKRASI GÜNESI depolayiniz.BG
 Misafir
 7 Mart 2011 Pazartesi 02:24
Saygıdeğer Teyze, 19.55'deki yorumunda iyi sallamışsın, hele bir deliğe girme korkun olsun bakalım böyle rahat konuşabilir misin acaba? O hayatı yaşayanlar bilir, hiç temenni etmem. Saygılar.
 teyze
 6 Mart 2011 Pazar 19:55
18:11 madem suç işledik cezası neyse çekeceğiz.Öyle BEN YAPTIM OLDU olmaz.Mesela diyelimki ben bir gazeteciyim bu suçtan ceza yersem bu suçu işlediğim için itiraz etmemem gerekir,suçu işlemişim basın özgürlüğüm engellelleniyor diye ortalığı velveleye vermemeliyim.Doğru anlamış mıyım meseleyi çakmak milliyetçi yorumcu kardeş.
 Misafir
 6 Mart 2011 Pazar 18:11
Türk ceza yasasinin bilmem hangi madde ve fikrasina göre suc isliyorsumuz,basta Teyze ve Misafir arkadas! Lütfen Sehir,Köy,mahalle isimleini yazarken bunlarin eski isimlerini yazmada israr yapmayiniz,cok iyi biliyorsunuz ki;Artik bütün yerlesim alanlarin isimleri Türkcelestirilmisir.Türkiye´de yasiyor isek her sey Türkce olmalidir. Uyarimi dikkate alacaginizi ve geregini yapacaginizi temenni ediyorum! Cakma Türk Milliyetcisi:)))
 Misafir
 6 Mart 2011 Pazar 17:40
Ayagini sicak tut, basini serin, olma kabiz, dusunme derin! Bence bu hukumetin sonu "furdi, furdi, furildi" olacak..
 Misafir
 6 Mart 2011 Pazar 16:22
Basın mensubu kılığına bürünüp,Ülkem coğrafyasında YILLARDIR bölücü faaliyet ve muhtelif provakasyonlar ile,İrtica ile mücadele adı altında,Yüce Türk Milletinin,dinine kutsalına saldırmayı görev edinmiş yapıların varlığını,bizde biliyoruz,70 Milyonun %90 dan fazlası da çok iyi bilmektedir.Günlük hayatta bunlarla ne zaman karşılaşsam,hernedense aklıma 1915-1923 arasındaki 500 bini aşkın malüm yapının varlığı geliyor.http://www.turktime.com/haber/Ergenekon-Savcilarindan-Aciklama-/129228 .
 teyze
 6 Mart 2011 Pazar 14:07
12:58 Kaçkarun tepesinden görünen Fındıklı rahmetli annemun memleketidur.Derine dalanların vurgunu göze almaları lazımdı şimdi ağlamanın faydası yoktur.Benim gibi sahilde oturup deniz kabuklarıyla oynasalardı.Derin mevzular da fazla derin düşünemeyurum da ne edeyim aklum ancak bu kadar derin çalışabiliyor:)
 Misafir
 6 Mart 2011 Pazar 13:38
“Tahakkümcü” başka bir şeye gönül vermişseniz! Tahakküme,baskıya karşı dururken,damarlarınızdan akan,başka türlü bir dayatmanın,baskının kankalığı ise,kendinizi bile ikna edemezsiniz!
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Turktime