Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Halk Egemenliği
Bülent Kuşoğlu
YAZARLAR
31 Ocak 2011 Pazartesi

Halk Egemenliği

Şu yanlış bildiğimiz veya karmaşa yaşadığımız kavramlardan biride halk egemenliği. Geçen hafta “Başkenti Halka Sormak, Maaşı Dondurmaya Yatırmak” başlıklı yazıma yapılan yorumlarda çok tutulan şu “aile-demokrasi-maaş-dondurma” anekdotu vesilesi ile de bu konunun tartışılması gerektiğini gördük. ‘Zamanıdır, zaten gündemimdeydi’ diyerek demokrasilerde halk egemenliği konusuna girelim.

Churchill’in demokrasi için, “Geri kalanlar hariç, en kötü yönetim biçimidir” dediği söylenir. Hakikaten demokrasi nedeniyle mekanizma veya sistem çok yavaş işler ve çok maliyetlidir. Düşünün, seçim süreci çok para gerektirir ve Meclis, milletvekilleri, deneticileri, çalışanları ile çok büyük bir bütçe kullanır. Bunun  yanısıra karar alma süreci ise çok yavaştır. Demokrasiyi işletmek için milyarlar savuruyor, kavgalar ediyor ve bir karar alabilmek için aylar, yıllar harcıyoruz. Ancak, şunu unutmamalıyız, hiçbir yönetim biçimi ahlaken demokrasi kadar savunulamaz ve yapılan hataları düzeltme gücüne sahip değildir. Yani, en iyi şeyleri yapmaktan ziyade, yapılan kötü şeyler konusunda herkesin sorumluluğu söz konusu olduğu için demokrasi en tercih edilen yönetim biçimidir. Bunun içinde mümkün olduğunca halkın görüşünün alınması, halkın katılımının sağlanması esastır. Halkta en doğru kararı almaz, almayabilir ama sorumluluk kendisindedir ve yanlış kararını şiddete başvurmadan düzeltme imkanına sahiptir. Dolayısı ile demokratik karar alma süreçlerine halkın mümkün olduğunca katılması ve sorumluluğu alması, hissetmesi esas olmalıdır.

Halkın doğru kararlar alabilmesi için demokrasinin diğer unsurları sayılabilecek medya, akademisyenler, yargı, yürütme, sivil toplum, siyasi partiler gibi kurumların da sağlıklı işlemesi esastır.

Halkın katılımı ve sorumluluk alması ve hissetmesi ise şüphesiz eğitim ve gelir seviyesine bağlıdır. Halkın genellikle milletvekili, bakan, başbakan ve cumhurbaşkanı seçtiği kimseler ülkenin en iyileri, bu postlara en layık olanları değildir fakat, kimsenin bir şey diyemeyeceği bir durum vardır. Ayrıca bu mevkiler bir az geç dahi olsa seçilenleri eğiten yerlerdir.(Taçlanan baş akıllanırmış)

Diğer taraftan da “Halk” nedir, kimdir soruları yanısıra “Halka müracatın sınırları nelerdir” sorusu da siyaset bilim çevrelerinde çokça tartışılmaktadır. Ben bu konuda lafı uzatmadan kendi cevabımı vereyim; Halka müracaatın sınırı her ülkeye ve ülkenin özelliğine göre değişir. Üstelik bu bir süreçtir, esnektir ve dinamiktir. Örneğin Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarında başkentin neresi olması gerektiği konusunu halka sormak mümkün değildi ama bugün koşullar farklıdır, gerekmesi durumunda sorulabilir.

Yukarıda çok kısa olarak anlatmaya çalıştığım konu siyaset biliminin en hararetli tartışma konusudur. Bu tartışmalar doğrultusunda verilen farklı cevaplarla demokrasi türleri ve demokrasi modelleri oluşmuştur. Bunlara girmek istemiyorum, bizim konumuz değil ama bizi ilgilendiren baştan da belirttiğim gibi son zamanlarda “Halk egemenliği” kavramının yanlış ve kasıtlı olarak abartılı kullanılır oluşu. Halka müracaatın, halk egemenliğinin de bir sınırı vardır. Her konu her zaman halka sorulmaz. “Halk egemenliği” kavramının abartılması toplumu “popülizm” denen bir belaya götürür ki bu durumda çok tehlikelidir.

Ben bizim e-dergahın halka müracaatın sınırını tespit etme konusunda makulü bulmada zorlanacağını asla düşünmüyorum. Tek sorunumuz var; çok partili demokrasimiz öncesi ve sonrası siyasi çekişmelerimiz yüzünden kalıpların dışına çıkamamak. Buda normaldir.

Bu noktada Türkiye için somut referandum veya halka sorulması gereken konular listesi yazacaktım ama konuyu yine güncel, kalıplaşmış parti siyasetine dökeriz korkusu ile vazgeçtim. Biliyorum yine de yazılacaktır. Fakat, unutulmasın tek icazetli H.T’dir.

Görüldüğü gibi bir anlamda demokrasinin, yani halk egemenliğinin kötü kadro oluşmasına ve yanlış karar almaya en müsait yönetim şekli ancak sorumluluk ve ahlaki düzeltme açısından ise en uygun rejim olduğu noktasına geliyoruz.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 2 Şubat 2011 Çarşamba 01:03
N.Dönmez, merak ettim ne oldu su senin Bilge CIndoruk´un,bu nasil bir bilgelik Dp yanindan bie gecmiyen birini partinin basina getirdi.Türk siyasi tarihinde bir ilkide yasadik cakma Bilge´nin gözünün önünde "Baskan Ciller" diye bagiran partililer ammada cizmislerdi onu.Ne oldu siz Kirati biraktiniz her halde, tek tabanca secimlere girmeyi düsünüyorsun biz öyle algiladik.Sakin Bakirköy cevresinden secime girme. secilme sansin yok gibi, yinede umutlarini kirmiyayim, zoraki olarak bol sans.
 Misafir
 1 Şubat 2011 Salı 23:40
Gelin bir konuda sizin ile hep beraber fikir yürütelim varmisiniz? Tek bir sartim var;Siyasi kimliginizi cikartip bir kenara koymaniz. Tamam bunda ayni fikirdeyiz, demokrasi var olan rejimlerin icinde birlikte yasanabilinir bir yönetim bicimi.Türkiye´de her kes esit sartlar altinda bu rejimden faydalanabiliyormu? Hayir dediginizi duyar gibiyim.Iste problem burda arkadaslar, demokrasi esit bir sekilde dagitilmadi ve egoistler demokrasiye "ortakci istemiyor" Capanoglu
 Misafir
 1 Şubat 2011 Salı 22:45
Bir "POB(!)" taraftarı ve LİBOŞ olarak,Ortadoğudaki Halkların,İRADELERİNİ işlevsel kılma adına başlayan hareketlilikler,beni son derec umutlandırıyor ve son derece de sevindiriyor.Hal böyle iken,Sn Başbakanın,bugün Mubarek ve Orta doğu Halklarına verdiği "MESAJI",oldukça riskli ve erken bulduğumu belirtmiştim.FOTOĞRAFIN tümüne baktığımızda,derin bir operasyon ihtimali olasılığı gittikçe kuvetleniyor.Bugün tohum atılsa,50 yıl sonra ürün verecek bir tarlanın,ne tür mevsimlerden geçeceği meçhul.H.T
 Misafir
 1 Şubat 2011 Salı 22:37
Son bir haftadır,Magrip ve Ortadoğu Halklarının,Şeflik diktatoryasından kurtulup,Liberal Demokrsanin temellerine kazma vurmak için,sürekli hareket halinde.Ortadoğu bölgesinde popüleritesi TAVAN yapmış olan Sn Başbakanın,bölgeye yönelik bugüne kadar bir mesaj vermemiş olması,karşıtları tarafındaki "saz heyetine" nağme olarak kullanılmaya başlandığı anda,Başbakandan "gerekli(!)" mesaj verildi.Oysa bu mesaj bana göre erken ve oldukça da RİSKLİ bir mesaj.Zira henüz TEMEL bile kazılmış değil.H.Tahsin
 Misafir
 1 Şubat 2011 Salı 16:12
Teyze nerede kaldi sizin cok anlamli ve duygu yüklü yorumlariniz? Bugünkü konumuz ile cok güzel yorum kalem alabilirsiniz.Bir tane güzel Rize cayi ictikden sonra" Halk" ile ilgili konuyu bir zahmet yazmayi deneyiniz.Ben en güzel yorumlarimi genellikle Rize cayindan yudum aldiktan sonra yaziyorum.Hepimizin Teyzesine selamlar.Karadinizli
 Misafir
 1 Şubat 2011 Salı 13:11
Bazı Genelbaşkan ve parti sözcülerinin günümüzdeki açıklamalarından,Türk tarihindeki DARBE gerçekleştiren CUNTALARIN ardında,hangi ZİHNİYETİN yattığını açık ve net bir şekilde öğreniyoruz.Hala 1960 daki 27 Mayıs hayalleri,1971 in 9-12 Mart günlerinin hayallerini kuran,1980 lerdeki 12 Eylül hayalleri,1997 nin 28 Şubat zeminlerinin Hayalleri ile yaşayan yapıları esefle izliyor.Türk Halkı bu tür siyasal ZİHNİYETLERİ,en ağır şekilde cezalandırıp,sandığın dibine çakacaktır.GöbeğiniKaşıyan ÇOBAN.
 Misafir
 1 Şubat 2011 Salı 12:37
Sn 12:18 Misafir "YURTTAŞIM",İltifatınıza teşekkür ediyorum.Siz hiç merak etmeyin, GöbeğiniKaşıyan ÇOBAN,gelişmeleri dikkatlice izliyor,dikkatlice gözlemliyor.Günü ve zamanı geldiğinde,"gereğini" mutlaka yerine getirecektir.Kimsenin şüphesi olmasın.GöbeğiniKaşıyan ÇOBAN.
 Misafir
 1 Şubat 2011 Salı 12:22
Çapaqnoğlu,TSK Türk Halkının,Türk Milletinin güvenliğinden sorumlu,aynı zamanda Türk Milletinin İRADESİNİ temsil eden Başbakana ve Başkomutan Cumhurbaşkanı nezdinde,Türk halkına karşı sorumludur.Dolaysı ile "SİLAH BIRAKMA",bırakması söz konusu dahi olamaz.Saçma ve akıldışı beyanatı veren ilgili Milletvekili,Pkk denilen insanlığın yüzkarası örgütü,getirip TSK nın karşısına yerleştirme AŞAĞILIĞINI göstermekte bir beis görmeyebilir.Türk Halkı,ilgili M.vekilinin partisine,cevabı verecektir.Hekimoğlu
 Misafir
 1 Şubat 2011 Salı 12:18
Sayin Göbegini kasiyan dost, siz ayni zamanda kaleme aldiginiz yorumunuz ilide beynimizi kasidiniz, cok güzel ve anlamli yorumunuz icin sükranlarimi sunuyorum.Buraya yesillik ve güzellik katacaginizi umuyor bilgi dagarcigimizin daha fazla dolacagini biliyorum.Dostca selamlar.
 Misafir
 1 Şubat 2011 Salı 12:04
Öfke ile kalkan zararla oturur Atasözümüzü bu sütunda kim inkär edebilir? Birikmis sorunlari benmi biriktirdim,siyasetcilerin görevi ilk en önemli konulardan baslayip sira ile sorunlari halletmektir.Hekimoglu arkadasim verilen demecin partisini ariyacak yerde var olan sorunlari halletmek istiyen biri olarak ararsak daha iyi olur kanaatindayim.Yillardir bütcemizin neredeyse yarisina yakini Askeri harcamalara gitti, komsumuz Yunanistan bu yüzden iflasin esiginde biliyorsunuz.Capanoglu
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Turktime