Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Özerk/Federal Yapıyı Tartışıyoruz!
Bülent Kuşoğlu
YAZARLAR
19 Ocak 2011 Çarşamba

Özerk/Federal Yapıyı Tartışıyoruz!

Evet, somuta indirgeme serimize devam ediyoruz. Bu sefer ki konumuz üniter yapının, ulus devlet yapısının çağdaş, yeterli olmadığı iddiaları paralelinde özerk/federal yapı.

Türkiye’de üniter-ulus devlet yapısının çağdaş olmadığını, dünyada ulus devlet kalmadığını savunanlar bunun yerine özerk/federal bir yapı oluşturulması gerektiğini ve bunun Türkiye’ye çok uygun olduğunu savunuyorlar. Laiklik için olduğu gibi yine kavramı, tanımı, etimolojisini ihmal ederek, mümkün olduğunca fikrimi az beyan ederek özerk/federal yapının somut neden ve sonuçlarına değineceğim.

Geçen tartışmamız da amaca ulaştığımızı sanıyorum. Yorumlar azalmış olmasına rağmen laikliğin olmaması durumunda ne olup-olmayacağı daha net anlaşılmış gibi görünüyor. Hafta sonu yazısında inşallah yorumlarınızı değerlendirmiş olacağım.

Ulus devletlerin zamanı geçti  sözünü somutlaştırırsak özerk veya federal bir yapıya geliyoruz. Bunu zaten geçenlerde BDP gündeme getirmiş ve konu Diyarbakır’da bir grup entellektüel tarafından tartışılmıştı. Daha da somutlaştırırsak Türkiye’nin doğu ve güneydoğusunda ayrı bir parlamentosu olan iç işlerinde bağımsız bir devlet, “Kürt Özerk Devleti” kurulsun isteniyor. Rusya’da buna benzer özerk yapılar var ama bunlar dil ve kültürleriyle Rusya ile uyumlu durumdalar ve her geçen gün daha fazla Rusya’ya entegre oluyorlar. Biz ise önemli oranda entegre bir yapıyı değiştirmek istiyoruz.

Kürt Özerk Bölgesi” veya devleti teorik olarak anormal görünmeyebiliyor fakat uygulama hiç de kolay değil. Çünkü,

1-Türkiye’de Türk Bölgesi veya Kürt Bölgesi ayrımı yapmak zor. Kürtlerin çoğunluğu Güneydoğu ve Doğu’da değil batıdaki büyük şehirlerde yaşıyorlar.

2-Doğu ve Güneydoğu’da Kürtler dışında Türkmenler, Araplar, Zazalar, Çerkesler, Süryaniler gibi farklı inanç ve etnisiteye mensup olanlar var.

3-Tüm Türkiye’de Kürt diliyle eğitim hakkı tanınması durumunda iki dille ruh ve gönül birliktelikleri yiten toplumlar gibi olma ihtimalimiz yüksek olmayacak mı?

4-Biz Türkler ve Kürtler olarak bu ayrımları istiyor muyuz yoksa bir grup siyasetçi yönlendirmesi veya sürüklemesi ile mi karşı karşıyayız?

Ben yaşadığım dönemde ulus devlet niteliğini yitirmiş bir devlet hatırlamıyorum. Yugoslavya ve Çekoslovakya ulus devlet olamadıkları için bölündüler ve güçlerini kaybettiler. Kürt kültür ve dilinin özgürlüğü konusunda tereddüdüm yok. Ancak, özerklik/federalizm taleplerinin pek hayırlı olmayacağını düşünüyorum.

Diğer yandan Hakkari ve İstanbul’da aynı trafik yasasının geçerli olmaması, bir çok alanda bölgelere göre farklı uygulamalar ve esneklikler gerektiğini, merkezi yapı yerine yerinden yönetimlerin güçlendirilmesine de inanan bir kişiyim…

Muhakkak ki en fazla sabır, anlayış ve gayret göstermemiz gereken bir dönemdeyiz.

Ben basit ip uçları verdim, basit ve somut yazmaya çalıştım. Her şeyi yazmadım. Sıra sizde.

Kolay gelsin…  

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 22 Ocak 2011 Cumartesi 10:49
CHP,Gölcük Zulası denilen mekana yapılan operasyonun VİDEO kayıtlarını merak edip İncelemeyi hiç düşünmüyor mu,Yoksa bünyesinde bulunan eski sürecin uzantılarından,hukukçuluk anlayışı,Kanadoğlu çizgisinde olan Hukukçuların REHBERLİĞİNDE bir "Hukuk yolunu mu" takip edecek.Ergenekon denilen yapının SANIKLARININ yer aldığı Seçim Afişlerinin,topluma verceği "Sinerji(!)" ile,2007 Seçimleri öncesi meşhur Mitinglerdeki,"Rektör(!),sivil Asker(!)vs.vs." yapıların vereceği "sinerji(!)" aynıdır.H.Tahsin(5)
 Misafir
 22 Ocak 2011 Cumartesi 10:43
CHP nin 22 Temmuz 2007 Zemininde devam etmeyi tercih eden yaklaşımı,Silivriyi 21 Ocak 2011 de Ziyaret edip,Orada bulunan "Mağdur(!) yakınlarına" hitaben "Mesajı Aldım" diyen Parti yetkilisi ile,2007 seçimleri öncesi Cumhuriyet Mitinglerinde,mikrofonlardan tehditler savuranlar arasında zerre fark yok,adeta"biz yine geldik,biz yine buradayız" mesajını anlamak mümkün değil."Y.Küçük ile görüşeceğim" mesajı anlaşılır gibi değil.CHP dışında bulunan %75 şi böylemi ikna edecek? H.Tahsin(3).
 Misafir
 22 Ocak 2011 Cumartesi 10:36
İktidarı Değiştirecek potansiyeli yakalamak için, 1-İktidardan daha DEMOKRAT bir zihniyeti siyaset felsefenize egemen kılacaksınız.2-İktidardan daha çok ÖZGÜRLÜKÇÜ bir felsefeyi,partinize egemen kılacaksınız.3-İktidardan daha çok "ANTİ-DARBECİ" bir yapıya sahip olduğunuzu Türk halkına teretdüte mahal vermeyecek şekilde anlatacaksınız.4-Evrensel Hukukun tüm enstrumanlarını,Hukuk sistemimize yerleştireceğinize toplumu ikna etmelisiniz.5-Bu konularda İktidardan önde olduğunuzu gösterin.H.Tahsin(2).
 Misafir
 22 Ocak 2011 Cumartesi 10:30
Sn Kuşoğluna MEKTUP.:Sn Kuşoğlu,köşenizde parti propagandası yapmayacak kadar bir nezaket ve Etik abidesi gibi duruyorsunuz.Fakat biz yorumcular bu konuda size "Eşlik" edemiyeceğiz.Meramımız şudur,CHP yeni yapılanması(!) ile,AK Partiye alternatif olmak yerine,22 Temmuz 2007 deki ZEMİNE doğru hızla kayıyor.Teferruata girecek kadar yerimiz yok.22 Temmuz 2007 Zeminine dönüp bakmanız ve bugünkü zemin ile mukayese yapmanız,bu mukayeseyi Parti meclisine taşımanız yeterli olacaktır.H.Tahsin(1)
 Misafir
 22 Ocak 2011 Cumartesi 08:30
Mülayim Bey,bi iki toplum bir cok kez beraber yasiyacagini hal ve hareketleriyle tutumlariyla eylemleriyle ispat etmistir.H.Tahsin arkadsimiz bu konu ile ilgili daha fazla bilgiye sahiptir,tarihci olma hasebi ile.Malazgirt,Dandanakan,Hacli seferleri,Otlukbeli,Caldiran,Canakkale... de hep omuz omuza yürek yürege birlikteydiler.Bence bunlar kendi dilleriyle bazi bölgelerde egitimi hak etmislerdir.Hak vermekten korkmiyalim,Adaletsiz olmaktan korkalim.BG
 teyze
 22 Ocak 2011 Cumartesi 00:52
Mülayim yorumcu belli kişileri aralarında barındıran Kürtlerin çoğunluğu hakkında bende iyi şeyler düşünmüyorum bazen.Fevri hareket edebilen bir teyzeyim ben,bu konudan kaçtım kendimi kontrol etmezsem ne yazacam belli olmaz.
 Misafir
 21 Ocak 2011 Cuma 23:31
Başbakanın Danıştayın kararını eleştirmesini eleştiren sn Kılıçtaroğlu,farkında olmadan,bu eleştirisinin hemen ardından,Haberalın odasının aranmasına ilişkin yargı kararını eleştirerek, yerden yere vurmayı ihmal etmedi."bu ne perhiz,bu ne turşu" söylemini,sn kılıçtaroğlu bir kez daha kafalara kazıdı...Mazlumder.
 Misafir
 21 Ocak 2011 Cuma 22:12
Bana bir kara parcasini verseler hadi burada devletin isleyisini,AYS sen yaz deseler.. Bana insanlarin hangi dili konusacakölarini tayin yap deseler..Bana milletin kilik kiyafetini sen belirliyeceksin deseler..Bana senin Ülkende darbeler olacakmi deseler..Alin Ülkeniz sizin olsun derim....Azgin demokrat
 Misafir
 21 Ocak 2011 Cuma 17:44
Teyze hanımefendim,"Türkler ve Kürtlerin büyük çoğunluğu ayırımdan yana değilse, bir avuç bozguncunun üstesinden gelmesi gerekenler, Türkler değil kürtler.Lütfen söyleyin ayrımcı olmayan Kürtlere de, bozguncu bir avuç hainin üstesinden gelsinler.Yeter artık,benim sırtım fena halde ağrıyor..Mülayim.
 Misafir
 21 Ocak 2011 Cuma 17:41
Zorla güzellik olmaz. Birlikte yaşamakta Güzellik varsa, birliktelik sürdürülür.Kürtleri daha kaç yıl sırtımızda taşıyacağız. Sırtım ÇOK AĞIRMAYA başladı.Kürt yurttaşlar haberiniz olsun,sırtıma fena halde AĞRILAR girmeye başladı,haberiniz olsun.Mülayim.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Turktime