Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Anayasa, Otomobil Vergisi ve Başbakan
Bülent Kuşoğlu
YAZARLAR
16 Ekim 2011 Pazar

Anayasa, Otomobil Vergisi ve Başbakan

Geçen hafta hakikaten çok yoğundum. Bu nedenle maalesef perşembe yazımı yazamadım. Tüm okuyucularımdan özür dilerim. Milletvekili seçildikten sonra yazıp-yazmama konusunda tereddüt etmiş, sizin ve Talat Atilla’nın teşviki ile yazmaya cesaret etmiştim. Şimdi aynı zamanda Plan ve Bütçe Komisyonu üyesiyim, yazmak daha da zorlaşacak. Yılbaşına kadar komisyon olarak bir çok geceler devlet bütçesini çıkarmak için sabahlayacağız. Yine de sizden ayrılmak istemiyorum, yazmaya gayret edeceğim. Desteklerinize ve anlayışınıza teşekkür ederim.

***

Kitaplaşma konusunda yorumculardan önemli bir destek gördüm, çok teşekkür ederim. İlk fırsatta kitap çalışmalarını başlatmak istiyorum.

***

Anayasa çalışmaları Meclis’te başladı sayılır. Ben Kürt meselesi, laiklik, din, halk,  ulus, dil vb gibi temel konularda yüzyılları aşan bir sürede tartıştığımız ve sorun sandığımız meselelerin yapacağımız anayasa ile de çözüleceğini düşünmüyorum. Düşünmüyorum ama yine de mümkün olduğunca kapsamlı bir özgürlükçü anayasa yapmamızın şart olduğuna inanıyorum.

Yapacağımız anayasanın çerçevesi doğru çizilirse en azından ondan sonraki işimiz, uygulamalarımız kolaylaşmış olur. Anayasa dolayısı ile Cumhuriyet döneminin tümünü ve Osmanlı’nın son 200 yılını yani tarihimizin son 300 yılını yeniden ele alacağız. Özerklikten, ulus devlete, vesayet rejiminden, eğitim hakkına kadar bir yığın kavramı yeniden tartışacağız. Kavgalar edeceğiz. Seslerimiz yüksek çıkacak. Her şeyi, tüm duygularımızı, sevgilerimizi, nefretlerimizi ortaya koyup vatan-devlet-halk-millet-ülke-ümmet-din-diyanet her ne ise bizim için önemli olan, meşrebimize göre kurtarma iddiası taşıyacağız. İnşallah bir birimize karşı tahammüllü olabilir, sabır gösterebilir, asıl olanın uygulama olduğunu unutmayız…

***

Anayasa diyince önemli konulardan biride değiştirilemez maddeler. Bunlardan başkentin Ankara olması üstü kapalı olarak en fazla tartıştığımız maddelerden.  Geçen hafta 13 Ekim’i de içeren bir haftaydı. 13 Ekim Ankara’nın başkent olma tarihi. Ankara’da belirli çevrelerde konu yine tartışılıyor. Kimse şimdiye kadar “Ankara yerine İstanbul’u başkent yapacağız, yapmak istiyoruz” demedi ama beyan dışında güçlü belirtiler var. Dolayısı ile de konu gündeme getiriliyor. Konunun tartışılması gerektiğine bende inanıyorum. Hatta başkentin değişme ihtimali yoksa da konu gündeme gelmeli çünkü, Ankara ve Anadolu gittikçe zayıflıyor, İstanbul ise göreceli olarak güçleniyor. Hatta İstanbul, Anadolu’dan oldukça farklılaşan bir mega kent oldu. Çağdaş bir mega kent olmasının mahsuru yok ama Türkiye’nin diğer bölümleri ile aşırı dengesizlikler olmamalı. Atatürk Ankara’yı başkent olarak seçerken düşündü mü bilmiyoruz ama bugün bakınca Ankara’nın başkent olmasının siyasi ve ekonomik nedenleri-sonuçları olduğunu görüyoruz ve bu nedenler hala geçerli. Ankara başkent kalmalı ve tüm Anadolu’nun gelişimi bir süre daha da desteklenmeli.

İstanbul çok kültürlü, çok uluslu, çok dinli Osmanlı’nın başkentiydi. Ankara ise etnik anlamda olmayan Türk ulusunun başkenti. Henüz İstanbul’u tekrar başkent yapacak güce ve gerekçelere ulaşmadık ve Anadolu’nun kentleşmesini hala belli bir seviyeye getiremedik.

***

Başbakan zaman zaman çok garip şeyler söylüyor. Kendisinden çekinildiği için ti’ye alınmıyor ama hakikaten dikkatli olmalı. En son “Sigara içmezsin, alkolü daha az tüketirsin olur biter. Kalkıp da Porsche kullanacağına Fiat’a bin” diye bir şeyler söyledi. İnanın Kılıçdaroğlu söylese yandaş medya ve bazı kesimler söylemedik bırakmazlardı. En basit anlatımı ile konu şöyle; Türkiye’de 16 milyona yakın taşıt aracı, 8 milyona yakın otomobil var. Otomobillerin yüzde 80’i şirket aktifine kayıtlı. Lüks sınıf otomobillerde ise bu oran daha da yüksek. Lüks sınıf otomobillerin nerede ise tamamı şirket aktifinde veya doktor, avukat gibi serbest meslek sahiplerinin bünyesinde. Yani masrafları gider yazılabilecek türden. Sonuçta bu Başbakan’ın bahsettiği Porsche sahibi kişiler bu durumda Fiat’a binmezler çünkü, masraflarını yansıtabilirler. Bizde “Eşeğimizi sağlam kazığa” yine bağlamamış durumdayız… Ah Tayyip Bey ahh! Bu şekilde mi cari açığa önlem alıyorsun?

Ayrıca, zam daima halka yüklenir…

Tayyip Beyin Meclis’e başörtülü girilebilmesi için önerge veren BDP’lileri eski Kürt dini Zerdüştlükle vurmaya çalışması ise, ne diyeyim, ilginçti…

***

Davutoğlu, AKP Kampında milletvekillerine Başbakan Erdoğan’ın Obama’yaİsrail’in avukatlığını yapıyorsunuz” dediğini söylemiş. Bu sözler üzerine kitap yazılır ama yerim kalmadı. Yorumlanmasını size bırakıyorum. 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 20 Ekim 2011 Perşembe 09:45
Terör üzerinden siyasi rant beklentisi içerisinde olup,bunu sözleri ile açığa vurmaktan çekinmeyip,hükümetin istifa etmesi beklentisi içerisinde olanlar teröristin işbirlikçisidir.Bu tür siyasetçilerin,terör saldırısı ile şehid edilen canlarımızın cenazelerinde,ırkçı sılogan ve işaretler eşliğinde hamasi içeriklerle dolu,çapulcu takımından hiçbir farkı yoktur.Hatta terör yolu ile,iktidara sahip olmayı düşünenler,bizatihi teöristin işbirlikçisidir.Emin olsunlarki Türk halkı bu gerçeği görmektedir
 Misafir
 19 Ekim 2011 Çarşamba 15:56
EdItÖr..sevgili kardesim,araya girmeseydin olmazmiydi! Siz hic meraklanmayin sevgili yazarimiza yönelik her türlü yapilan haksiz elestiriler, yine yorumcular tarafindan hak ettikleri sekilde agizlarinin payini verirler.Hakaret vari yorum yazanlarin burada ne isi olabilirki, bu tür hakaret vari yorumlarin yapilabilecegi bir sürü site var bi zahmet onlari oraya alalim.I"ste kapi iste sapi" Hadi by,by güle güle.Kapiyi kapamayi unutmasinlar..
 Misafir
 19 Ekim 2011 Çarşamba 15:38
"Dünyada her millet, icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır." Mustafa Kemal ATATÜRK. Bu önemli sözün sahibinin ismi sizi rahatsız etmiyorsa, bu sözün ne kadar anlamlı olduğunu kavrayabilirsiniz. Ben AKP-CHP-MHP veya babamın oğlu olsa Allah katında hesabını veremeyeceğim icraatın mesuliyetine ortak olamayacağımı hissettiğim için yanlışları eleştiriyorum. Bu basit açıyı anlayabilmek için hür vicdan gerektiğinden bazı arkadaşların anlayamamasını da yadırgamıyorum artık. TS
 Misafir
 19 Ekim 2011 Çarşamba 15:23
Sn Kuşoğlu gibi, engin hoşgörü ve nezaket dolu uslubuna tahammül edemeyen okuyucu ve yorumcuların bulunabileceğine inanamıyorum.Bende sn Kuşoğlunun birçok fikrine katılmıyorum,bu benim iftira ve hakaret etmeme neden olamaz.Yorumcuların sn Kuşoğlunu üzecek bir tarzı kullanmalarının bağışlanır yanı olamaz.Üstelik gün siyaset yapma günü değil.Türkiyeye Savaş açılmış,dışarıda birkaç Devletin birlikte yaptığı bir saldırı gününde siyaseti bir kenara koymalıyız.H.Tahsin.
 Misafir
 19 Ekim 2011 Çarşamba 15:02
EDİTÖR: Sevgili yorumcular; Turktime, yorumcuların eleştiri sınırlarını en geniş şekilde sunabildikleri sitelerin başında geliyor. Zaman zaman artan hakaret ve iftira niteliğindeki yorumlara bu sitede yer verilmesi söz konusu olamaz. Yazarlarımızın görüşleri kendilerini bağlar ve bu sitede yazdıkları sürece onların onurlarını korumak yayıncılık sorumluluğumuzdur. Değerli yorumcularımızla ilgili bir başka dikkat çekmek istediğimiz husus ise; Yazarımız Sayın Bülent Kuşoğlu’nun kimseyi irite etmeyen yazılarına rağmen bir iki noktadan ısrarla incitilmeye çalışılması ve iftira niteliğindeki yorumlardır. Elinde belge ya da bilgisi bulunanların gideceği yer mahkemedir, Turktime değil. Bu ve benzeri yorumlara yer vermediğimiz zaman, söz konusu kişilerin bizi ”sansürcü” ilan etmeleri her türlü izahtan varestedir. Bu sorumluluk içinde objektif yorumlarınızı bekler, ilginize teşekkür ederiz.
 Misafir
 19 Ekim 2011 Çarşamba 14:48
Tarih bu şakşakçıları yazacak. Hükümet yanlış yapmıyor demek için herkese hakaret edebilecek kadar aciz insanlara fazla itibar edip cevap dahi yazmaya lüzum görmüyorum artık. bıktım çünkü. Sadece hükümet yanlış yaptığından değil, hatta daha çok birileri muhakeme yoksunu olduğu ve sınır tanımaz şakşakçılar olduğu için GENÇ ÖLEN bir ülke olduk. Buna sevinenler, kalemi veya silahıyla ve hatta birileri gibi klavyesiyle bunlara sebep olanlardan da beter olsun diyorum başka da bişey demiyorum. TS
 Misafir
 19 Ekim 2011 Çarşamba 14:03
EDİTÖR; "CHP Ankara" rumuzuyla, "İstikbal GÖK'lerdir" başlıklı yazının yorumcusunun sözleri Sayın Kuşoğlu'nun kişilik haklarını zedeleyici ve eleştiri sınırlarını aşmıştır. Yeniden değerlendirip, tekrar göndermesini rica ederiz.
 Misafir
 19 Ekim 2011 Çarşamba 14:00
EDİTÖR; "HASTANE" rumuzlu okurumuzun gönderdiği yorum Sayın Kuşoğlu'nun kişilik haklarını zedeleyen ve ispatı mümkün olmayan yorumlara dayanmaktadır. Değiştirip, tekrar göndermesini rica ederiz.
 Misafir
 19 Ekim 2011 Çarşamba 13:57
EDİTÖR; "CHPAnkara" Rumuzulu okurumuzun farklı bir IP'den gönderdiği yorum da eleştiri sınırlarını aşan ve ispatı mümkün olmayan sözlere dayanmaktadır. Değiştiip, tekrar göndermesini rica ederiz.
 Misafir
 19 Ekim 2011 Çarşamba 13:56
EDİTÖR; "CHPAnkara" Rumuzulu okurumuzun yorumu Sayın Kuşoğlu'nun kişilik haklarını zedeleyici ve ispatı mümkün olmayan yorumlara dayanmaktadır. Yeniden değerlendirip göndermesini rica ederiz.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Turktime