Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Yaşlılık-Tecrübe Vazgeçilmez
Bülent Kuşoğlu
YAZARLAR
6 Ekim 2011 Perşembe

Yaşlılık-Tecrübe Vazgeçilmez

Sanırım gerginlikten, sürekli çekişmeden bıktınız. Bu defa bir az farklı bir konuyu yazayım da belki kutuplaşmamız biter, siyaseten ayrı yerde olanlar dahi bir noktada buluşuruz. (Tam da Başbakan Erdoğan’ın sözlerinin “cımbızlandığı” bir haftada bunu yapıyorum)

Geçen hafta sonu uluslararası bir sempozyuma konuşmacı olarak katıldım. Ağırlıklı olarak İslam ülkeleri vardı. Konu yaşlanma ve yaşlılıktı. Herkes Dünya ve Türkiye’nin 2050’lerde nüfusunun yaşlanacağını, şimdi ortalama yüzde 7’lerde olan yaşlı nüfus oranının yüzde 20’lerin üzerine çıkacağını dolayısı ile şimdiden tedbir almamız gerektiğini söylüyordu. Yaşlılık denen sorun sadece yaşlı sayısının veya oranının artmasına indirgenmişti. Çözüm ise yaşlıları lüks binalarda, “insanca” yaşam koşullarında ömürlerini doldurtmak olarak görülüyordu.

Bu sözü sevmem ama burada cuk oturuyor; kapitalist anlayışın sorunu ve kapitalist anlayışın çözümü!

Daha 40-50 yıl öncesine kadar bizde yaşlı nüfus oransal olarak yüksek değil miydi? Hemen her konuyu, usulü-erkanı, yakışanı büyüğe sormaz, onun onayını almaz mıydık? Büyük olan eve öncelikle bayram ziyaretleri yapılmaz mıydı? Büyük olmak avantaj değil miydi? Hiyerarşide esas olan yaş değil miydi?

Neden o zaman yaşlı ve yaşlılık sorunu yoktu?

Şimdi teknoloji değişti, kentte bilgisayar bilmeyen, televizyon kumandasını dahi kullanamayan yaşlı çok. Yaşlılar çağın gerisinde kaldılar. Yaşlılara ne soracaksınız? Gençler her şeyi biliyor, bilmediklerini internetten öğrenebiliyorlar… Öğrenecek, sorulacak gelenek de yok… Yaşlı evimizde avantaj değil, yük oldu. Eğer, yaşlı işe gitmiyor, para kazanamıyor ise başa bela… Halbuki Mimar Sinanlar, Geotheler, Victor Hugolar, Charlie Caplinler, milyonlarca siyaset, devlet, ticaret, sanat adamı hep ileri yaşlarda başarılı oldular, en güzel ürünlerini, hizmetlerini yaşlılık dönemlerinde verdiler. Yaşlı olmak sağlık yerinde ise sorun değil ki… Sağlık yerinde değilse her yaş sorun… Başarılı olmak, üretmek için genç olmak şart değil ki… Ama bunu gören, dikkate alan var mı?

Sorun sistemin insana bakışı. Belli bir yaşa ulaştın ve fiziki verimliliğin bir az düştü mü yaşlısın, emekli ol ve ölümü bekle. Senden daha verimli olacak genç iş gücü var. Halbuki geçmişte olduğu gibi insana saygı merkeze alınsa sorun çözülecek. Çünkü, sorun yaşlanma değil yaşlıdan verim alınması. Yaşlı insandır, deneyimli insan. Yaşlı toplum için, bizler için ihtiyaçtır. Bizim geleneğimizde yaşlı nerede ise yine o yere koymanın yollarını aramalıyız. Bunun için bu dönemde ihmal edilen en önemli konu eğitimi ön plana çıkarmalıyız. Yaşlı eğitimini… Her konuya kar-verimlilik açısından bakılamaz. Yaşlıları ihmal etmeye başladığımızdan beri toplumların dengesi bozuldu. Farkında mısınız, artık, mutlu olmayı bilmiyoruz…

Sorun yaşlanmak veya yaşlı sayısının artması değildir. Tekrar ediyorum sorun, yaşlıya ve insana saygının kalmaması ve eğitimdir.

Siyasi hay-huyu zaman zaman bir kenara bırakalım ve toplumun-dünyanın, ülkenin nereye gittiğine bakalım. Şöyle yukarıdan bir yerden…

Bir görelim hal-i pür melalilini fani dünyanın…

88 yaşında ölümü bekleyen adama melekler, “Tanrı sana bir şans verdi. Dilersen seni 40 yaşına döndürebiliriz” demişler. “Eğer” demiş yaşlı “tecrübelerimle döndürürseniz kabul ederim

Tecrübelerimiz yaşımızla orantılıdır. Yaşlılığı ihmal edebilirsiniz ama tecrübeleri asla…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 10 Ekim 2011 Pazartesi 08:13
Hayfa Sokağı, Bağdat. Göbeğini kaşıyan alternatif tarihçiler için resimleri de mevcut. Hatta Google Earth vasıtasıyla zoomlayıp internet üzerinden direk görmek de mümkün. Onu bulamadıysan, Mekke'deki Ecyad kalesini yıkıp üzerine yapılan devre mülklerden alan arkadaşın varsa, onlar gezer bilir sana Cidde'de Lawrance'ın restore edilen evinin yerini tarif etsin. Kapısına ne yazdırılmış diye abiciğine sormanı tavsiye ederim. Görsel teknoloji ile işi zorlaşan Göbek tarihçisi dosta selam ederim.
 Misafir
 9 Ekim 2011 Pazar 21:30
Google deki her bilgiyi doğru zanneden zavallılarla ne diye tartışıyorsunki be hey Göbeğini Kaşıyan Çoban...bari birkez daha sorayım zavallı tartışma arkadaşıma, Arap coğrafyasında heykeli dikilen İngiliz Ajanlarının,varolduğunu iddia ettiğiniz heykelleri hangi şehirlerdedir.Tarihçi abimiz hasan tahsin abiyede soruyorum.bilgilenmek istiyorum.cevap verirsen memnun olacağım "Lawrance" masallarına inanan tartışma arkadaşım cevap ver.Göbeğini Kaşıyan Çoban.
 Misafir
 9 Ekim 2011 Pazar 16:54
Çoban bey, bay mısın bayan mı diye sorarken bayanı küfür gibi kullanmışsınız. Bayanım, ayıp mı yani? Bir örnek istendi diye Google'a '"Lawrence of Arabia" statue on Hayfa Street, Baghdad"' yazarsanız başlarsınız. Yıkılanlara gelince, siz belki yoktunuz ama biz bir yerlerde bir şeylerin yıkılıyor olmasını protesto ediyorduk, neydi o? Zorlayın hafızanızı hatırlayamadım derseniz onun da Google arama kriterini veririm.
 Misafir
 9 Ekim 2011 Pazar 14:57
YAŞLISINI SEVMEK DEMEK,kültürünü,adetini,yaşamını,sevgisini,gururunu,cesaretini,HERŞEYİNİ SEVMEK DEMEKTİR,SEVİYORUM TOPRAĞIMI,ÇİÇEĞİNİ,KUŞUNU,YAZINI,KIŞINI,YAŞLISINI,TARİHİNİ,niye KO-PA-RIL-DIK tarihimizden ORTAASYA slav diline bulaştı,,biz batı diline bulaştık,,KOPARILDIK BİRBİRİMİZDEN,,YAŞLI,BİLGE DEDEMİN KİTABINI OKUMAK,OKUTMAK,YAŞATMAK İSTİYORUM DERDİM BU,saraybosnaya gidin başçarşıya TÜRK KAHVESİ SÖYLE ANLAR SİZİ,MEKAN SULTANAHMET HAVASI EYYY DEDEM NE BÜYÜKSÜÜN,,mirasında oturuyoruz..zombi
 Misafir
 9 Ekim 2011 Pazar 14:13
İngiliz ajanlarının anıtları nerelere dikilmiş,bir şehir,bir belde,bir kasaba adı verde öğrenelim be atmasyon yoldaş(!).Bırakın artık,hala türk milletini enayi yerine koymakdan vaz geçin,cumartesi 20.58 de yazan baymısın bayanmısın,her ne isen.Senin yazdıklarını biz çok farklı sitelerde okuyoruz.Yazan sitelerin Türkiye ile Türklük ile de uzaktan yakından alakası yok.G.Kaşıyan Çoban.
 Misafir
 9 Ekim 2011 Pazar 10:31
Zombi,Y.Bulut'un yarın(pazartesi) akşamı Habertürk tv de programı var.Seyretmeni öneririm.Konuğu İsrailli ünlü bir profesör David Pasig.Programı kaçırma,izle ilerki günlerde yine tartışalım.H.Tahsin.
 Misafir
 9 Ekim 2011 Pazar 10:26
Yav Zombi,Türk Halkı arasında Osmanlıca diye kullanılan bir dil yoktur be kardeşim.Bahsekonu dil,Saray ve etrafındaki YAZIŞMA DİLİ dir.Konuşma DİLİ değil.Üniversiteden hocam Agop Dilaçar bile bunu böyle ifade ediyor.Yalnız,"günümüz Türkçesini,aslından koparıp bozdular" fikrinize katılıyorum.Yalnız,Orta Asya Türkçesininde IRZINA geçtiler bilgin olsun.Bizdeki T.Dil Kurumu ile,SSCB deki HINÇAKÇI ilgili kurum,çok güzel(!) Paslaştılar,80 Yıl boyunca.Toparlamak hiçte zor değil.H.Tahsin.
 Misafir
 9 Ekim 2011 Pazar 10:20
Cumartesi 20:58,Bakın dostum yanlış biliyorsunuz.Size ÖĞRETİLDİĞİ şekilde biliyorsunuz."O Toprakların İnsanları" değil,İngilizler tarafından satın alınan,O Toprakların bir AVUÇ insanları.TARİHİ kaynağından ve doğru OKUYUNUZ.Sizin dediğiniz gibi olmuş olsaydı,KUT-ÜL AMAR Savaşının komutanı Halik KUT Paşa ANILARINI farklı yazardı.Bu ne düşmanlık be kardeşim.Sana Hangi bölgedeki Savaşları anlatayım.Filistini mi? Trablusu mu?,Yemeni mi,Basrayı mı.Nereyi anlatayım.Size öğretilen gibi değil.H.Tahsin.
 Misafir
 9 Ekim 2011 Pazar 10:02
Yaşlılık-Tecrübe ve bilgi; Deneyim ve bilgi, yemek yapmak üzere satın aldığımız malzemeler gibidir. Eğer, onlardan kendi ihtiyaç ve ağız tadımıza göre (yeni ve değişik) bir yemek yapamıyorsak, bedelini ödeyerek edindiğimiz deneyimler ve zaman harcayarak okuduğumuz kitaplar hiçbir işimize yaramayacaktır. Özetle, tecrübe ve bilgi, yeni-farklı değerler üretmek içindir. Fakir kalmamızın altında edindiklerimizden üretemediğimiz vardır. Peki, neden? Bu ülkede (farklı) düşünmek yasaktı(r). (canmehmet)
 Misafir
 8 Ekim 2011 Cumartesi 20:58
Aynı toprakların insanları kendilerini Osmanlı Türklerinden kurtardıkları için İngiliz ajanlarına anıtlar dikerken, Osmanlıyı sembolize eden yapıları da yıkmışlardır. Bu olayların üstünden de daha 100 yıl bile geçmemiştir. Yani tarih dış ilişkilerin sadece referans noktasıdır, geleceğe dair temeli değil. Geleceğe dair temeller de size göründüğü kadar romantik olmayabilir.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Turktime