MEKAN : Yüksek, geniş ve tozlu raflardan oluşan dolaplar , üzerinde küçük ıhlamur kütükleri dizili büyükçe bir tezgah , açık bir pencere .., loş ve nemli bir hava akımı.., rafın tavanından çıkan demir kancalara asılı kuklalar ve son olarak da dolapların yanında sessizce dinlenen bir kedi..., kral kukla ( KK ), dalkavuk kukla ( DK ), çalgıcı kukla ( ÇK ) ve sakar kukla ( SK )...
DK : Uzun süredir sessizsiniz .., hayırdır ..?
KK : Uzun bir süre sessiz kalmayı beceremeyecek birisin değil mi ..? Üst kattaki konuşmaları duymaya çalışıyorum..!
DK : Hayır .., sesinizi sahibinizde mi bıraktınız .., diye hafif bir şaklabanlık yapacaktım ...( ÇK ve SK gülerler )
KK : Susun diyorum size ..., hayatınızla dalga geçin siz ..., duyduklarım doğru ise .., en talihli olanınız bir oyuncak mağazasına gönderilecek ..,
ÇK : Bu durumda en avantajlınız benim .., küçük çocuklar benim enstrümanlarımı hep sevmiştir..,
SK : Bana da acırlar belki ..?
DK : Ona bakarsanız en göz alıcınız benim .., bir sürü kıyafetim var .., şekilden şekle de girebilirim..., de .., ben sormadan geçemeyeceğim .., talihsiz olanlara ne olacak ..?
KK : Şehir çöplüğünü boylar herhalde .., susun da dinleyebileyim ..,
DK : ( ÇK ve SK' yı rüzgarın da etkisiyle yanına çekip , fısıltı ile konuşmaya başlar ) Herhalde kral bunadı .., beyni ıhlamur çorbası oldu.., ben nerdeyse yirmi yıldır bu tip vesveseleri dinledim..,
SK : Şehir çöplüğü neresidir ..?
ÇK : Bir çocuktan duymuştum bir oyunun gösterisi bitince .., mesela koskoca İstanbul'da ayda seksen bin ton çöp üretiliyormuş .., tam senin tarzın ..,
KK : Evet .., duyduklarım doğru .., usta işi bırakıyor .., yanındaki adamın sesi yabancı değil ama ..?
SK : İşi bırakmak da ne demek...? Gösteriler olmayacak mı ...?
ÇK : Alkış sesleri .., seslerimizi taklit eden o yavrucaklar ..?
DK : Bırakın arabesk fantezilerinizi yahu .., ne duydunuz anlayamadık efendim ..,
KK : Usta ile konuşan adam geçen sefer gelen adam .., ustaya artık bu işi bitirmesi gerektiğini , sağlığını ve gözlerini düşünmesi gerektiğini söyledi .., zaten son iki yıldır kukla yapımını da bırakmamış mıydı ?
DK : Sonra ...
KK : Geçen kış yakacak bulamayıp büyük ıhlamur kütüklerini dahi yakmıştı .., hatırlayın ..?
ÇK : Gerçek anlamda bir biçarelik dönemiydi ..,
SK : Ne yani bizleri mi, yakacak bu kış ...
KK : Belki de son gösterisinde beni asacak , boynumda fazladan bir delik olmasından dolayı hep şüphelendim .., geçirecek ipi boynuma ..
DK : Yav bir durun .., rüzgarla coştunuz.., SK senin de eklemine bir tekme koyacağım .., kes tıkırdamayı ..,
SK : Ne yapabilirim .., eklem ipim kısa tutulmuş ..,
DK : Aklıma bir fikir geldi , sakin olun .., dinleyin .., bence rüzgarı da kullanarak birbirimize sarmaş dolaş dolanalım ..,hatta iyi sallanırsak kancadan dahi kurtulabiliriz.., ustaya geldiğinde bir mesaj vermiş oluruz..?
ÇK : Ne mesajı biz ayrılamayız .., yıllarımızı verdik türü bir mesaj mı ..?
KK : Bence denemeye değer .., bu belki de tek şansımız ...?
( Rüzgarın da yardımı ile kuklalar birbirine dolaşır ve hatta kancadan dahi kurtulurlar .., bir hatayla .., SK bacağından asılı kalmış ve diğer kuklaların yükünü de çekmektedir .., kapı açılır .., usta kuklalara bakar .., kediye bakar .., arkasını dönerek içerdeki adama seslenir)
USTA : Sobanın üst kapağını açıver sana zahmet .., ben de küreği getireyim.., haklısın galiba sağlığımı düşünmek durumundayım artık ...!