KONUM : Girit adası kıyıları , limanın bir kaç mil açığı .., güneyden esen ve sertleşen rüzgar .., sığlıkta demirlemiş korsan gemisi , 15. yüzyıl ..,
Dalgaların marifetiyle şiddetli sarsıntılar geçirmeye başlayan gemiye ufak bir kayık yaklaşmaktadır.., kürek çeken kişi seri bir hareketle gemiye tutunmayı başarır .., kayığı geminin yelken halatına bağlar.., geminin arka kısmından yürüyerek kamaranın içerisine girer ..,
KORSAN : Bu şiddetli fırtınada gemiye çıkmayı başarabildiysen.., işinde iyisin demektir..!
KAHİN : ( İçeri girer .., korsana yaklaşır .., sol bacağının ahşap olduğunu fark eder ).. Kürek kemiklerim, kürek çekmekten yorgun düştüler .., fırtına şiddetlenecek gibi ..,
KORSAN : Tabii olarak seni buraya hava tahminlerini dinlemek için çağırmadım .., ( Bir kadeh şarap doldurur ) .., Al iç .., ağrını azaltır , içini ısıtır .. ( Kahin eli ile reddeder .., korsan kendisi içmek üzere geri alır ) Şimdi söyle bakalım .., emeklilik planlarım gerçekleşecek mi ..? Endülüs topraklarındaki hayalimdeki şatoyu satın alabilecek miyim ..?
KAHİN : Bana içi su dolu bakır bir kap lazım ..
- Bu esnada geminin karaya oturmasının etkisiyle şiddetli bir sarsıntı ve gürültü olur -
KORSAN : ( Kadehi üzerine dökülmüştür .., ayakta dengesizce gezinmeye başlar.. ) Şarap olmaz sanırım, su istemiştin .., bakır kap şurada bir yerlerde olabilir.., ( Masanın üzerindeki meyve kabını boşaltır ) .., ben gençliğimi çalan sulardan kaçmaya uğraşıyorum .., sen de geleceğimi söylemek için suya bakacaksın ..?
KAHİN : Nereye kaçacaksın ..?
KORSAN : Ganimet peşinde korkusuzca geçen bunca yıldan sonra sudan uzak , toprağa yakın , sakin bir şehre ..,
KAHİN : İstediğine kavuşacaksın .., bunu görmek için suya bakmaya ihtiyaç yok .., su akar yatağını bulur diye bir söz duymuştum Anadolu'da ..,
( Bu esnada bir fare kamaranın tavanından yürüyüp , kahin ve korsanın bakışları arasında masanın üzerine zıplar .., fare , biraz göbekli , yaşlıca bir faredir. )
FARE : Sen nasıl bir ayyaşsın ki , gemi su almaya başlamış .., mürettebatın filika ile çoktan kaçmış.., benim erzak depomun hali zaten içler acısı .., senin arkanı toplamaktan bıktım ben .., gemiyi terk ediyorum ..!
KORSAN : Bu Akdeniz şarabı beni feci çarptı yahu .., sen de duyuyor musun fare konuşuyor ..? .., Seni hatırlıyorum.., sen geçen gece mezeleri ve peyniri yürüten faresin ..,
FARE : Ben rızkımın peşindeyim.., durumu kişiselleştirme .., sen asıl gemiden nasıl kurtulacağını düşün .. ( Bu esnada kamara çoktan su almaya başlamış ve su seviyesi aşil civarındadır )
- Korsan kamaradan çıkar .., adamlarına seslenir .., güvertede dolanır .., tekrar kamaraya girer -
KORSAN : Eee .., kahin efendi .., al sana su .., artık geleceğim hakkında bir kaç söz söyleyebilirsin herhalde ..?
KAHİN : ( Dizlerinin üzerine çömelerek elinin içiyle suyu okşamaya başlar ) İki vakte kadar servetinin taksim edileceğini , değerli mücevherlerin elinden çıkacağını görüyorum ...!
KORSAN : Yuh .., gemim batmak üzere zaten .., nasıl insafsız bir insansın .., hem iki vakit dediğin nedir ..?
KAHİN : İki ay gibi .., ortalama bir ölçek , denizci gözüyle düşün .., ancak asıl yedi vakit sonra olacaklar daha ilginç ..,
KORSAN : Hay bin kunduz ..,
KAHİN : Bir çeşit isyan , bir kalkışma .., büyük bir hengame görüyorum .., Limandaki yedi gemiden ikisi , geminin tayfaları tarafından işgal edilecek .., senin bayrağını sökecekler direkten ..,
KORSAN : Benim gemilerim onlar .., kim o isyan edecekler ..?
KAHİN : Suyun derinliği arttı .., yüzleri göremiyorum .., ama seslerini duyuyorum .., diyorlar ki ; "Bu gemilerin kerestelerinin zımparalayan da biziz .., savaşlarda gemiyi evleri bilip koruyanlar da bizleriz .., gemiler hakkımızdır ve el koyuyoruz .."
KORSAN : Artık seni susturmanın zamanı geldi kahin efendi .. ( Bu esnada kemerine takılı olan tek atımlık barut tabancasını kahine doğrultur ) .., Galiba işinde o kadar da iyi değilsin .., oysa benim geleceğim hakkında musibet vaazları verirken, geldiğin kayığın tek kişilik olduğunu unutmuş gibi konuşuyorsun ..! ( Bu esnada su seviyesi masanın üzerine ulaşmıştır.., farenin ayakları ıslanmaktadır )
KAHİN : Sen de öncelikle kadehindeki şarabı barutun üzerine dökmüş olduğunu unutuyorsun bana sorarsan .., ve son olarak da ; söylediğim şeyler ; gemilerin ve adamların üzerine idi .., sana yönelik gördüğüm tek şey ise suda titreyen bir alın yazısıdır ..!
- Korsan silahın horozu ile uğraşır .., bu esnada tavandan asılı kılıcı görür ve dengesizce yönelir .., kahin masanın üzerinden fareyi alır , cebine koyar .., tam o anda , korsan kılıcı almak üzere iken tahta ayağı ile meyveye basar , alnını geminin ana direğine çarpar ve suya düşer .., kahin geri dönüp suyun etkisiyle netliği kaybolan korsanın alınyazısına bakar ve gemiyi terk eder -