Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Dogmatik ve Fanatik
Bülent Kuşoğlu
YAZARLAR
5 Nisan 2012 Perşembe

Dogmatik ve Fanatik

Dogma, tartışılmaz doğru, değişmez olduğuna inanılan ve test dahi edilmeye asla gerek duyulmayan  düşüncedir. Yeterince gelişmemiş toplumlarda dogma çoktur ama her toplumun ve hatta her bireyin dogmaları vardır. Atatürk “Ben miras olarak hiçbir dogma bırakmıyorum” dediği halde bazı Atatürkçüler kendi anlayışlarına göre Atatürkçülüğü dahi dogma haline getirmişlerdir. Dinin de bir dogma olduğu söylenebilir ve din içersinde de dogmalar vardır. Dindarlar belli dini simaların ve belli dönemlerin tartışılmaz olduğunu düşünürler.

Burada akla fanatizm gelebilir ve denebilir ki dogmatizmin, fanatizmden ne farkı var? Fanatizm ifade edilen bir düşünce değil daha çok duygudur diye varsayıyorum.

Peki biz dogmatik mi yoksa fanatik mi bir toplumuz?

Galiba ikisini de yoğun yaşıyoruz…

***

Bu köşede uzun zamandır yazıyorum. Henüz kimse “Ben kanaatimi bu yazılar nedeniyle değiştirdim” dememiştir, demezde. Herkesin doğrusu kendine…  Ancak şu “4+4+4” meselesinde işin özünün görülmemesine de şaşıyorum. Din istismarını görmemeyi anlayamıyorum. Başbakan milletvekillerine “Siz ezan-ı Şerifi orijinaline döndürenler kadar önemli bir iş yaptınız” diyebiliyor, oysa arkasında çatlayan grubu yapıştırma, 15 yıla yaygın milyarlarca dolarlık ihaleleri denetim ve ihale yasasından muaf tutma, komşularla yaşanan tarihin en büyük skandallarını ört-bas etme gayretleri var. Kimse 28 Şubat’ı savunamaz ama 28 Şubat’ın sahipleri ortalıkta dolaşıyor hesap soran yok…   Başbakan’a bakarsanız Türkiye dinsizdi, kimse dinini öğrenemiyordu, Kuran ise yasaktı ve “4+4+4”le her şey düzeldi. Bundan sonra Kuran-ı Kerim’i ders kitabı olarak okuyan çocuklarımız altın nesil olarak yetişecekler ve gerçek Müslüman bir toplum ortaya çıkacak…

Hanımefendiler, Beyefendiler, İslamiyet ve İslam toplumları inanın İslam düşmanlarından daha fazla, İslam dostu görünüp, İslamı kullananlardan zarar görmüştür.

Allah doğruyu ve kalplerimizi bilir.

***

 AKP içersinde uzun zamandır sorun ve sıkıntı var diyorum, oynanan oyunlar buna yönelik, Tayyip Bey partiyi bir arada tutmak için her numaraya başvuruyor diyorum inanan yok. Şu cümlelere dikkat edin; “Dün yargının siyaseti kuşatma gayretlerine karşı çıktığımız gibi bugün de siyasetin yargıyı kuşatmasına izin vermeyeceğiz”

Kim söylüyor bunu? Haşim Kılıç. İktidarın en yakın desteği.

Kime söylüyor? İktidara, Başbakan ve Adalet Bakanı’na.

Peki, iktidarca verilen cevabı biliyor musunuz?

Hanımefendiler, Beyefendiler, Siz iktidarın içerisindeki sorunları görmek mi istemiyorsunuz, yoksa..?

***

Başbakan’ın İran gezisini takip ettiniz mi? Tam bir rezaletti, Cumhuriyet tarihi boyunca düştüğümüz en sıkıntılı durumlardan belki de en başta gelenini yaşadık. Orada iken söylenenler ayrı ama geldikten sonra İran yetkililerinin söyledikleri de çok ağır, hatta hakaret içeren suçlamalardı.

Duymadık, yazmadık, konuşmadık değil mi?

Hanımefendiler, Beyefendiler, Siz Türkiye’yi yönetenlerin İran’da düştükleri durumu görmek mi istemiyorsunuz, yoksa..?

***

Hepimizin dogmaları var ve gerekçeleri var. Karşı argümanlarımız da her zaman hazırdır biliyorum ama karşımızdakini değiştiremediğimize göre boşuna uğraşmayalım bari kendimizi değiştirelim…

***

Zamlara yer kalmadı. Yapılan zamlar daha öncekilerden farklı olarak tam bir kötü yönetim örneği idi. Belki başka bir konu çıkmazsa gelecek yazıda işlerim.

***

Son sözüm okuyucu ve yorumculara; Lütfen fazla celallenmeyin, faydası yok, zararı da kendinize olur. Atalarımızın dediği gibi; Uhuletle  ve suhuletle…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 9 Nisan 2012 Pazartesi 10:08
Sn K.K bey 12 Eylülün yargılanması konusunda iktidarı samimiyetsiz bularak şöyle buyuruyor.:"Samimi iseniz gelin 12 Eylülün yasalarını...vs.vs. değiştirelim" diyor.Ben şimdi sn K.K beye ve sn Kuşoğluna soruyorum.12 Eylül 2010 da Darbe Anayasasının 27 Maddesinin değiştirilmesi REFERANDUMUNDA Meydan meydan dolaşıp,Kapı kapı dolaşıp HAYIRRRRRR diye halka yalvaranmı SAMİMİYETSİZ,yoksa 12 Eylül darbe Anayasasının TÜMÜNÜ gelin değiştirelim diyenlermi samimiyetsiz.Bu soruya yanıt arıyorum.H.Tahsin.
 Misafir
 8 Nisan 2012 Pazar 20:20
Darbecilerle, 12 Eylül ve benzer yargılamalarla ilgili olarak düşünce şu: sadece fiilen uygulayanlar veya teşebbüs edenler değil, o dönemde tetikçi, yardakçı, şakşakçı olmuşlar da yargılanmadığı sürece, çözüm olmaz. O gün de vardı, bugün de var yarın da olacak dönemlik fanatik şakşakçılar. TOTEM bu kez TUTTİ-FRUTTİ olacak, belki bu kez başka kesimlere hakaretler savuracak, oyuncular farklı ama oyun hep aynı kalacak. Parmak şıklatmaya koşan yöneticiler yine baki kalacak. gka
 Misafir
 8 Nisan 2012 Pazar 19:43
Aslında bu kadar tartışmanın benim açımdan özü şu: her türlü darbe, otoriter eğilim yani gerçek demokrasiden uzaklaşan her suret, en büyük gücü ve dayanağını, o güçten nemalanarak, o güce sırtını dayayarak, karşı bulduğu her kesime küfür ve hakaret edenlerden; o gücü eleştirebilmek için bile önce övgüyü şart koşan bazı fanatik vatandaşlar eliyle kullanır. Yazarımızın bu yazısı bazılarının DNA'sını deşifre etmiş. Aradıkları demokrasi değil dayanacak bir güçtür yani. gka
 Misafir
 8 Nisan 2012 Pazar 19:21
Ya baştan da söyledim, söylemesem içim yanmayacak; demedim mi kıvıracaksan baştan söyle rakıyı hazırlayacam diye. Hakaret ederek esastan kaçtığını zannedersin ama olmuyooor. Gerçi yazarımızın anlattığı fanatizme damardan bir örnek oluyor olman faydalı. Fanatik bir fenerli'nin sahada gördüğü her sarı kırmızı formayı galatasaray'lı görüp küfüre başlaması gibi sen de gözünü kapayan fanatizmin yüzünden sahadakini ayırt edebilme zekasını çoktan yitirmişsin. gka
 TOTEM
 8 Nisan 2012 Pazar 18:13
ahkam kesmeye çalıştığınızı biliyorum.Benim zavallı düşünme özürlü kardeşim hadi bıraktım 12 eylülü sen 28 şubat darbecilerini ve bugün yargılanan darbecileri savunmuyormusun?ama onlara tezgah kuruldu değilmi*herşey yalan ve iftira.Ama Bu darbecilere kızıyorsun biliyorum!Darbeyi beceremedikleri için kızıyorsun.Siz gibi pusulası şaşmış,kendi ile bile çelişen şuursuz vatandaşları dikkate alıp cevap vermem bile zul zira dar beyniniz ne desem anlamaz.Artık susta bari seni adam sanmaya devam edelim.
 TOTEM
 8 Nisan 2012 Pazar 18:10
Enbüyük işbirlikçileri kimler bilemem ama darbeyi kimler yaptı onu biliyorum!Darbeyi nezaman yapacaksınız diye soran Demireli biliyorum.bugünkü darbecileri savunacağım diye 12 eylülü yaratanlar ve yapanları savunanların kim olduğunu biliyorum.Meydanlarda ORDU GÖREVE diye pankartlar taşıyanların kimler olduğunu çok iyi biliyorum.Siz gibi korkak ve kaypak insanların asla net bir tavuır koyamadıklarını biliyorum.Küçük insanlar olduğunuzu ve oradan buradan duyduğunuz üçbeş kelkime ile burada-
 Misafir
 8 Nisan 2012 Pazar 17:31
Şimdi var mısın soruyu anlamadım ayağıyla kaçtığın mindere erkek gibi geri gelmeye? Tekrar soruyorum, 12 Eylül döneminin bürokrat, vali, kaymakam ve benzeri görevlileri; 12 Eylül'ün en büyük iş birlikçileri şimdi en çok nerede? Yine kıvırtacaksan önceden haber et rakıyı hazırlayıvereyim bari, güzel gider netekim :-)) gka
 Misafir
 8 Nisan 2012 Pazar 17:26
Biz bazıları gibi askeri darbeye karşı çıkarken, onun yasa ve kurumlarından dibine kadar faydalananlardan olamadığımızdan; bir darbeyi eleştirirken, aslında el altından sivil sivil bu naneyi yiyenlerden olamadığımızdan; o vakit darbeyi destekleyen dış mihraklarla bugün aynı yatağı paylaşmayı içimize sindiremediğimizden; darbenin yarattığı ortamın bir ürünü olmayıp gerçek mağduru olduğumuzdan; biz darbe ve darbecilere sözde değil özde karşıyız gülüm.
 TOTEM
 8 Nisan 2012 Pazar 14:51
Teşekkür ediyor kıvırıyor ama birtürlü cevap veremiyorsun 12 eylül darbesine karşımısın yoksa değilmisin?yok şu alkışladı yok şuda vardı yok bu imza attı!!bırak hikayeyi de söyle sen darbelerdenmi yanasın yoksa demokrasidenmi?Darbecilere kızmıyorsun ama sürekli darbeye ses çıkartmayanlara çakmaya çalışıyorsun.Ben ve biz bugün darbecileri ve teşebbüs edenleri eleştiriyoruz siz ise savunuyorsunuz.bu nasıl iş söylermisin?Söyleyemezsişn zira biliyorum ki kıvırtmaktan yoruldun değilmi?Sevgiler..
 TOTEM
 8 Nisan 2012 Pazar 14:46
Bla bla bala bu anlamsız kelimeleri nezaman yazıyorum biliyormusunuz?birileri birşeyler söylüyormuş gibi görünüp aslında hiçbirşey söylemediği zaman.GKA kardeşim senin son yazdığın yorumlarda bu tür ne dediğinihiç anlamadım bana cevap vermeye çalışmışsız ama biliyorum ki söyleyecek sözün yok ve bu yüzden bu anlamsız ortaya karışığı yapmışsın:)Hani bazen televizyonda sunucu konuğuna kazık bir soru sorar,konukta bu soruyu sorduğunuz için teşekkür ederim der ama asla cevap vermez seninkide o misal-
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Turktime