Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Büyük Lokma Ye Büyük Konuşma
Bülent Kuşoğlu
YAZARLAR
26 Mart 2012 Pazartesi

Büyük Lokma Ye Büyük Konuşma

Başbakan Erdoğan çok ilginç bir insan. Yine uçakta Seul yolunda çok önemli açıklamalar yapmış. Dershaneleri ve üniversite sınavlarını kaldıracağını açıklamış. Eğitim konusunda 4+4+4 meselesinde olduğu gibi yine acele bir karar… Ne zaman uygulamaya geçeceğini açıklamamış. Geçenlerde İstanbul Aydın Üniversitesi’nde 4+4+4’le ilgili bir konferansa katılmıştım, orada yine konuşmacı olan bir gazeteci 4+4+4’ün bir yönüyle Cemaat’e karşı bir karar olduğunu söylemişti. Hem de çok büyük bir iddia ile. Bu dershanelerin kapatılması açıklaması bana onu çağrıştırdı. Cemaatin ilk ekonomik kaynağı ve gücü dershanelerden gelir, demek ki doğruluk payı var diye düşünmeden edemedim.

Asıl ben bu yazımda Başbakan Erdoğan’ın geçenlerde il başkanları toplantısında yaptığı konuşmayı ele alacaktım. O da ilginç bir konuşmaydı. Bazı bölümlerini hatırlatayım; 

“…Dünyada bugün hüküm süren menfaat odaklı sistem ne yazık ki insanı öteleyen, yabancılaştıran, insana insan olarak değil sadece bir tüketici olarak değer veren anlayışı dayatıyor. Biz buna karşı çıkan bir medeniyetin mensuplarıyız. Her koyun kendi bacağından asılır, bu bizim anlayışımız değildir. İnsan insanın kurdudur gibi anlayışlar bizim lügatımızda bulunamaz. Bizim savunacağımız değerler bunlar asla olamaz, biz bütün bir toplum olarak, kadim bir medeniyet olarak hırsın, aç gözlülüğün, sınırsız tüketmenin karşısında şükretmeyi, kardeşini kollamayı ve gözetmeyi koymuş bir milletiz. Bizim tarihimizde günlük kazanacağını kazanıp dükkanını kapatan anlayış vardır. Biz ekonomi ile ahlakı birbirinden ayıran değil, ekonominin temeline ahlakı koymuş bir medeniyetin mensuplarıyız

2008 ekonomik krizinin temel nedeni sınırsız tüketme hırsıdır, böyle bir rekabetin, böyle bir acımasız tüketimin çok daha vahim sonuçlar doğuracağını ifade ettik ve ediyoruz. Önce indirimler sonra yükselen fiyatlar bunları hep görüyoruz ama bu oyunlara gelen yok mu? Var, dünyanın bir yanında ultralüks AVM'lerde sınırsızcasına tüketirken, patlarcasına yerken dünyanın diğer yerinde günlük 1 dolarlık bile yemek yiyemeyen bir kitle var. Bugün her evde her ailenin ikişer cep telefonu varken, hayatında hiç alo diyememiş hatırı sayılır bir kitle var. 4 bin, 5 bin hacim motorlu araçlara sahip olan kişiler var, bu sürdürülebilir değildir arkadaşlar, dünya böyle bir çılgınlığı daha uzun süre devam ettiremez. Nitekim bununda bugün öncü sarsıntılarını Yunanistan'da, İspanya'da, Portekiz'de, Amerika'da bunun öncü şoklarını yaşadı ve yaşıyor. Enerjiyi, gıdayı, suyu, yeraltı kaynaklarını daha fazla tüketme hırsının, terörün, göçün, çevre felaketinin sebebi olduğunu da artık görmek zorundayız

Tayyip Bey bunları söylüyor ama onun Başbakanlığı döneminde Türk insanı en fazla borçlu olduğu (Hane halkı borçlanması 10 katına çıktı) dönemi yaşıyor ve en fazla ithalat yaptığımız hem de lüks ithalat yaptığımız dönem bu dönem. Tasarruf oranımız gittikçe düşüyor.  Kapitalizm ile Özal döneminden sonra en fazla bu dönem herc ü merc olduk… Her konu piyasaya tartışılır bir“İslami” anlayışla sorun olmadan getirilebildi. Piyasa sistemi ile sorunlu “İslami” bir konumuz kalmadı…

Tayyip Bey’in söyledikleri son bölümde özellikle çözümle ilgili söyledikleri konusunda daha da düşündürücü bir noktada idi… 

Dünya yaşanamaz bir hale gelmeden bütün insanlığın paranın yenilebilen bir şey olmadığını bilmesi ve buna göre tedbirler alması gerekiyor. Biz rekabeti hoş gören hatta teşvik eden bir kültürden geliyoruz, modern ekonomideki rekabeti de  işte böyle bir anlayışla kaynaştırmak zorundayız. Gelişmiş ülkelerden yasaları alıp ülkemizde birebir uygulamak çözüm üretmeyeceği gibi kalıcı da olmayacaktır. Adalet, hür teşebbüs, bağımsız ve adil yargı, bunlar bizim taklit etmemiz değil kendi özümüzden üretmemiz gereken kavramlardır. Biz küresel sistem bunu dayattı diye değil, adalet adına, insanlık adına bunu yapmalıyız

Siyasetçi de insan, mutlaka adaleti, iyiliği ve yardımı arzu ediyor kötülüğü, azgınlığı ve  çirkin işleri reddetmek istiyordur. Ama zaafları, bilgi ve koşulların yetersizliği mani oluyordur diye düşünüyorum. Maalesef Tayyip Bey’in çok haklı olarak eleştirdiği konular Türkiye’de bu alanda en olumsuz gelişmelerin yaşandığı dönemlerden biri oldu… İlginç değil mi?

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 29 Mart 2012 Perşembe 08:00
18:41, seksen yılda milli varlık olarak ne varsa sekiz yılda haraçmezat satan ve milli olan ne varsa kâfire düşman gibi düşman olan birinin peşine takılanlar, ne kadar milliyetci geçinseler bile alınlarına kazınan "her devrin döneği" mührünü yedi ceddine kadar silemezler. Başkalarının beyin hesabını sormadan önce kendi dönekliğinin hesabını ahirette Yaratan'a nasıl vereceğine kafa yorsalar hayırlarına olur. Mesele parti meselesi değil, hayat-memat meselesidir.
 Misafir
 28 Mart 2012 Çarşamba 21:04
Kendi kendine demokrasi tanımı icad eden misafir 13:01. Neredeyse iktidar Mecliste azınlık olanların hakkıdır diyeceksin. Meclisteki siyasi partiler, ancak milletvekilleri sayısı kadar konuşabilir ve oy kullanabilir. Eğer bir usulsüzlük, hak ihlali söz konusu ise bunu telafi edecek bir çok yasal yol var, kullanılır. Ayrıca Akp iktidarının çıkarmak istediği 4+4+4 lük eğitim yasa tasarısı hangi azınlığın hakkını ihlal ediyormuş? Tasarı içeriğine karşı oluşun mantıklı gerekçesi nedir söylesenize!
 Misafir
 28 Mart 2012 Çarşamba 18:41
28 Mart 2012 Çarşamba 13:15 de yazan dostum,KOKTU bu yöntemler KOKTU.Sizin gibilere ancak ZAVALLI denir.Hadi biraz silkelende kendine gel.Belki ortalığı kirletmekten vaz geçersin.Sende zerre BEYİN varsa,vaz geçtim beyincik varsa,Türkiyenin Yıllara sarih kalkınma RAKAMLARINI alt alta yaz da,FOTOĞRAFI okumaya çalış.yeminle söylüyorum,sizler var oldukça,CHP 250 Yıl daha İktidar yüzü göremez.Değiştirin ZİHNİYETİNİZİ de belki CHP bir şans yakalar.Tandoğan Mitingi AKP ye +5,CHP ye de tam tersi.H.Tahsi
 Misafir
 28 Mart 2012 Çarşamba 13:15
17:12, haklısın. AKP dilimizi zenginleştiriyor, "BİR TORBA KÖMÜR + BİR PAKET MAKARNA" yerine artık bundan böyle kısaca "MİLLİ İRADE" diyecekmişiz. Yanına az SEÇSİS, biraz da "çöplerden toplanan oy kağıtları" eklenecekmiş. Sevsinler sizin "ileri demokrasi"nizi... Ne yapayım ki gizliçekim kasetlerle susturulmuş muhalefet partileri varken sizin borunuz elbette öter. Öter de keser de döner sap da döner, sonra o sap ne yapar göreceğiz hep beraber, Allah ömür verirse...
 Misafir
 28 Mart 2012 Çarşamba 13:01
"Gerçek vatandaş"rumuzlu yorumcu sen önce demokrasinin ne olup ne olmadığını öğren sonra yorum yap bence.Çünkü demokrasi çoğunluğun istediğini yaptığı değil azınlığın haklarının korunduğu bir rejimdir.Son derece ciddi bir yasayı kimseye danışmadan kimsenin görüşünü almadan el kaldır-indir yöntemiyle meclisten geçirmek en hafifinden saygısızlıktır.El kaldıranların dahi içeriğini bilmediği bir yasa olur mu hiç ?
 Misafir
 27 Mart 2012 Salı 17:12
N.Dönmez Bey, bizde pozitif ayrimcilik yaparak milli iradeyi vatanimizda hakim kildik,cok cok özür dileriz..1453
 Misafir
 26 Mart 2012 Pazartesi 23:22
pozitıf ayrımcılık yaptım..türk kadınına.pazar kongrede bakırköy dp ilçe başk.seçildim ve 36 kişi yönetıme 20 hanımefendi aldım.sevgi saygılar herkese.necmettin dönmez
 Gerçekvatandaş
 26 Mart 2012 Pazartesi 20:57
(5) (Bu sözlerimle sayın yazarımızı değil, partisinin mevcut yönetimini kastediyorum) Halktan yana, saygın, devleti daha iyi yönetebileceğiniz ve bu iktidardan çok daha iyisini yapabileceğiniz konusunda inandırıcı plan ve programlar ortaya koyamayacak kadar beceriksizseniz (ki şu durumda bence kesinlikle de öyle görünmektesiniz), çekip gidin o yüce partinin yönetiminden!.. Sizler bu kafayla devam ederseniz, ben ve benim gibi düşünen muhalefet cephesindekiler; ne yazık ki, gerçekten halkçı, sosyal demokrat ve geleceğin iktidar adayı bir CHP yi, kalan ömrümüzde hep hayal etmekle yetinmek durumunda kalacağız…
 Gerçekvatandaş
 26 Mart 2012 Pazartesi 20:56
(4) Şu anda milletin yarısının oyu ile iktidarda olan bir siyasi parti, doğru olduğuna inandığı ve güvendiği bir sistemi getirmek istiyorsa; demokratik yoldan muhalefetinizi ve karşı gerekçelerinizi sıralarsınız, buna rağmen iktidarı ikna edemez ve yasal yollardan da sonuç elde edemezseniz, tabiî ki doğal ve de yasal olarak sizin değil, iktidarın dediği olacaktır.. Seçimlerde milletten gelen şamarlara karşın, hala sonuçlarının vahametini idrak edemediğiniz; şu “ bağcıyı dövmek” tutum ve davranışından sıyrılın artık!..
 Gerçekvatandaş
 26 Mart 2012 Pazartesi 20:56
(3) Bundan ne gibi bir tehlike doğacağını ve çocukların ne zarar göreceklerini açıklayabiliyor musunuz millete?.. İmam Hatip Okullarında Okumanın tehlikeli olduğu, devletin okullarında din eğitimi almanın yobazlık ve irtica tehlikesi taşıdığını falan mı ileri süreceksiniz?.. Bu devirde böylesi inandırıcı olmaktan uzak, saçma sapan, ipe sapa gelmez saplantılı gerekçelerle ezici çoğunluğu Müslüman ve dindar olan milleti ikna edebileceğinizi falan sanıyorsanız, gerçekten ya safsınız ya da millete rağmen sırf İktidara karşı muhalefet olsun diye inadına partinizi intihara doğru sürüklemeyi sürdürüyorsunuz…
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Turktime