20 yıllık iktidarın en kritik iki kararı Çözüm Süreci ve Başkanlık Sistemini getirmek oldu sanırım.
Ve ikisinden de ağır hasar aldılar...
Çözüm Sürecine 'PKK'yı meşrulaştırır!'
Başkanlık Sistemine de 'Tek kişilik iktidar getirir!' gerekçeleri ile ilk seslendirildiği andan itibaren yazdığım-konuştuğum tüm medya organlarında karşı çıktım.
Bu karşı çıkışlarımın bana hakaret, iftira, alan daraltılması vs. gibi bedelleri oldu ve olmaya devam ediyor!
Beni boşverin hadi, bugüne gelirsek...
Özgüvenini kaybeden iktidar şarampole doğru 5. viteste ilerliyor!
Devlet ve parti olgusunu birleştirme teşebbüsünü 2 bin yıllık devlet tecrübesi bir türlü içine sindir(e)medi!
Cihan imparatorlarının yanına dahi sadrazam koyan gelenek...
Böyle bir esas duruşu kabul etmedi!
Teklik Allah'a mahsus!
Olmaz...
Olamaz...
Olamazdı...
Olmamalıydı...
Oldu ve ne olduğu görüldüğü halde bir şey olmamış gibi davranmak ne kadar da ilginç değil mi?
Giden tüm iktidarlar bu tarz siyasi obsesif halden çıkamadıkları için gittiler!
Çoğu kez gelmemek üzere!
Siyaset, siyasetçi ile yapılır!
İktidar, ne kadar siyasetten anlamayan varsa köşe bucak arayıp buldu!
Yetinmediler!
Büyük kibirlerine bakınca, tanımayanlar için her birini Yeniköy Yalı'sında doğmuş sanırsınız!
İtiraz ettikleri ne varsa hemen hemen hepsini yaptılar.
Hala "Nerede hata yapıyoruz?" yerine...
"Hatalarımızı kimler söylüyor!" diye kara kalemle not almaları yok mu?
Tek tek konuşunca "Gidişimiz hayra alamet değil" diyenler...
İki kişi bir araya gelince "Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştayız!" diye birbirlerine karşı dahi samimi olamıyorlar.
Şöyle bir geriye çekilip...
"Sahi, biz ne yapıyoruz?" diye şapkayı önüne koyup...
Yaptıklarını başka bir iktidar yapıyormuş gibi düşünmeleri bile ne yaptıklarını görmeleri için yeterli olacak!