İktidar sahipleri, gücün verdiği anlam bulanıklığı nedeniyle çok şeyi geç anlıyor.
Bugünkü iktidar da bu kuralı bozmadı.
Göçmen ya da mülteci, adı her ne ise, iktidarın altını kamuoyunda her gün matkap gibi oydu.
Göçmen istilasını eleştiren herkes gayri insani ilan edildi.
Ve nihayet iktidar mülteciler konusunda keskin bir viraja doğru yöneldi.
Tercihten değil zorunluluktan.
Çünkü açıklanmayân anketlerde iktidara yönelik bir numaralı şikayet mülteciler çıktı.
Üstelik kendi seçmenlerinde!
Oysa ankete bile gerek yoktu.
Misafirliği abartan, şımaran...
Konu plajda yan gelip yatarken Türk kızlarına sarkıntılık etmekten...
Bizi kendi yurdumuzda bıçaklayarak öldürmeye kadar abuk sapuk bir noktaya kadar taşındıgını sağır sultan duyup, kör abdo bile görmüştü!
VE HALEN GORÜLMEYENLER
Yumurta kapıya dayanınca geri vites kolunu arayan iktidarın ayan beyan olmasına rağmen gör(e)mediği o kadar çok problem var ki...
Sadece başlıklar bile sizi yorabilir.
Özetin özetini deneyeyim.
Saplantılı paradigma mesela.
Fikri sabitlik...
Aynı kadro...
Revize edilmeyen fikirler.
Adeta yeni seçmene ihtiyacım yok dedirten ustura gibi bir üslup.
Yaklaşan çığı görmek yerine zihinsel konfor üreten romantik trajediler...
Say say bitmez....
Bundan sonra iktidar aynı hataları yapmaya devam eder mi?
Aynı paradigma ile hiç şüpheniz olmasın ki daha da büyük hatalar yapmaya devam edecekler...
Oysa ilk 10 yıl değişimin öncüsü gibi göründüklerinde birçok kesimden destek almışlardı.
ATI ALAN ÜSKÜDAR'A YAKLAŞTI!
Liberallerin ödünç desteğine ihtiyaçları kalmadığı anda dirsek dayadılar.
Kendi içlerinde mikro parçalara bölündüler.
Yeni yeni "Galiba bir yerlerde hata yapıyoruz! " demeye başladılar ama atı alan Üsküdar'a yaklaştı!