18 Haziran 1988 yılında ANAP kongresinde patlayan kurşunlar Türkiye'nin gündemini birkaç saniye içinde değiştirmeye yetti…
O yıllarda Başbakan olan merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın şans eseri sadece elinden yaralanarak kurtulduğu silahlı saldırının faili Kartal Demirağ salonda kıskıvrak yakalandı.
Aradan geçen yaklaşık 33 yıl boyunca o gün sıkılan kurşunların arkasında kimlerin olduğu hep tartışılsa da hiçbir zaman kesin bir bilgiye ulaşılamadı. Suikastın faili Kartal Demirağ ise 1989 yılında 20 yıl hapse mahkum oldu. Şartlı salıverme yasasından yaralanarak 1992 yılında serbest kaldı ama tehdit ve saldırı suçlarından tekrar hapse girmesi uzun sürmedi.
Kartal Demirağ, suikastın ardından yedi yılını hücrede geçirdiği için duyma problemi yaşıyor. Hapiste geçen onca yıl içinde hayatını iki bin sayfalık bir kitap haline getirmiş. Şimdi anılarının büyük kısmını "sokak canlıları yararına" satışa çıkarmayı planlıyor.
Demirağ'ın yaşadığı yeri öğrenince TURKTIME adına röportajlar da yapan ünlü aktör Aydan Çakır'dan Demirağ’ın yaşadığı yeri görüntülemesini, mümkünse benim sorduğum ve kendi aklına gelen sorularla röportaj yapmasını rica ettim.
Kartal Demirağ ile temasa geçtik. Annesinin 1500-1600 lirası ile geçinen Demirağ, ücretsiz röportaj yapmaya çok hevesli değil!
Kesik kesik konuşan… Özellikle video çekimlerini sık sık kesen ilginç bir kişilik…
Vaktiyle anılarının 300 sayfasını gazeteci Rauf Tamer'e 35 bin liraya sattığını öğrenmek bana ilginç geldi.
Özal'a suikast emrini kimin verdiği sorusuna “konuşursam kıyamet kopar!” diyen ve tetiği dönemin Hürriyet patronu Erol Simavi çektirdi deyince, “Ahmet Özal’ın uydurması” yanıtları ilginçti…
Ve Özal’a suikast günü yalnız olmadığını da açıklayarak Özal suikastının perde arkasını aralayan Kartal Demirağ röportajına buyurun….
SUİKAST GÜNÜ YALNIZ DEĞİLDİM! KONUŞURSAM, PERDE KALKARSA, KIYAMET KOPAR!..
- Suikast günü yalnız mıydınız? Niye yaptınız bu suikasti?
KARTAL DEMİRAĞ: Hayır… Kongre salonunda yalnız değildim ve sırrı açıklarsam kıyamet kopar. Perde kalkarsa ne sen kalırsın ne de ben. Perde kalkarsa kıyamet kopar. Tanrının huzuruna çıkmadan perde kalkmaz, bu sırları ailemle bile paylaşmadım, bu sırları sadece arif olan anlar, benim sırlarıma da kimsenin aklı ermez. Benim aklım bile ermiyor.
- Özal'ın öldürüldüğü iddialarına ilişkin ne düşünüyorsunuz?
EROL SİMAVİ’NİN TALİMATI İLE ÖZAL’I VURDUĞUM DEDİKODULARINI AHMET ÖZAL UYDURDU!
- Ahmet Özal'ın, babasının ölümünün ardından geçen süre içerisinde suskun kalmasının ve ardından konuşup bazı iddiaları dile getirmesinin nedenini ne? Özal öldürüldü mü?
KARTAL DEMİRAĞ: Ahmet Özal bir şeyler öğrenmiş herhalde. Öğrenmemiş olsaydı konuşamazdı. Belki de korktuğu kişiler etkisizleştiği için konuştu. Ergenekon'u görüyoruz.
Olabilir ama hayalet gibi her boş fotoğrafa Ergenekon koyulmuyor mu?
KARTAL DEMİRAĞ: Bence Turgut Özal'a ne olduğunu en yakınlarına sormalı. Eğer zehirlendiyse, aynı yemekten yiyen Semra Özal'ın da zehirlenmesi gerekirdi. Semra Özal ve Ahmet Özal, Turgut Özal'a benim verdiğimden daha büyük zararlar verdiler. Ben parmağını yaraladım. Onlar, mirasına ihanet ediyor. Ahmet Özal'ın sözünü ettiği Sabri Yirmibeşoğlu'nu tanımıyorum. Adını televizyonlardan duydum. Bir de özel harpçı olduğunu biliyorum.
- Peki, Ankara’nın derin kulislerinde Özal’ı vur emrini dönemin kudretli Hürriyet patronu Erol Simavi’nin verdiği konuşuldu.
KARTAL DEMİRAĞ: Bu yalanı da Ahmet Özal uydurdu.
- Neden uydursun ki? Neticede babası ve belki araştırarak bulduğu bir kanıt vardı.
KARTAL DEMİRAĞ: Uydurur o… Varsa kanıtı neden çıkarmamış peki?
Peki, hayatının 22 yılını cezaevinde geçiren Demirağ, Özal'a suikast düzenlediği için pişman mı?
ÖZAL ÖLDÜĞÜNDE AĞLADIM! ŞİMDİKİ AKLIM OLSA YANINDAN GEÇMEZDİM!
KARTAL DEMİRAĞ : Şimdiki aklım olsa, değil Özal'a suikast düzenlemek yanından bile geçmezdim. Özal suikastını mezara gömdüm. Suikastı ben nasıl yaptım çözemiyorum. Çok değerli birine zarar verdim. Özal'ın ölmesine çok üzüldüm. Çok ağladım.
ERDOĞAN İYİ BİRİ, UMARIM BAŞINA BİR ŞEY GELMEZ! ?
- Şimdi neler düşünüyorsunuz günümüzle ilgili?
- KARTAL DEMİRAĞ: Kitap çıkarıyorum. Anılarımın bir bölümünü bir gazeteciye satmıştım.
- Kime?
KARTAL DEMİRAĞ: Ben de kalsın?
- Onu söyleyin bir şey olmaz!
KARTAL DEMİRAĞ: Rauf Tamer’e… 35 sayfasını..
- Kaça?
KARTAL DEMİRAĞ: Siz de artık!
- Ne olacak ki?
KARTAL DEMİRAĞ: 35 bine…
- Son sözünüz?
KARTAL DEMİRAĞ: Erdoğan da Turgut Özal gibi başarılı biri olduğunu söyledi. Umarım onun başına bir şey gelmez!
- Bir bilginiz, duyumunuz mu var?
KARTAL DEMİRAĞ: Böyle insanları korumak lazım!
Röportajı izlemek için tıklayın