Haber aldığımıza göre, bizim Silifke’deki Cumhuriyet İlkokulu hakkında da kapanma tehlikesi varmış.. Bu Okul Silifke’li hemen herkesin öğretime başladığı bir yerdir. Bu Okulun bulunduğu arsa, benim dedem Mirza Bey (TOKER) tarafından 1910 yılında Milli Eğitime bağışlanmıştı.. Bu sebeple alınan oradaki Anaokulunun yıkım kararı Mirza Bey’in torunları olan bizleri de çok üzmüştür.. Ve en çok da Mirza Bey’in torunlarından biri olan Mürüvvet Türkili ablam bu işe üzülüyor..
Bugün 91 yaşında olan Mürüvvet ablam doktordur. Günümüzdeki pek profesör doktor da onun arkadaşıdır.. O’nun herkesten çok üzülmesinin sebebi, dedemizin bağışladığı bu yere, babamız Emin Toker ve annemiz Mükerrem Toker adlarına yaptırdığı anasınıflarının kapatılmış olmasıdır.
Bu satırlarımdan sonra, sözü ablam Mürüvvet’e bırakacak ve O’nun bana gönderdiği aşağıdaki yazısı ile konuyu devam ettireceğim:
“Silifke Cumhuriyet İlkokulunun kapatılma tehlikesinin belirdiği bugün, haberi Doç.Dr. Duran Tok'un Twitter paylaşımı ile duydum ve şok oldum. 1910 yılından beri eğitim yuvası, 1925 yılından beri de CUMHURİYET İLKOKULU’ydu burası..
Adı güzel bu okulun bir hikayesi var: Silifke’miz ildi.. 1934 yılında ilçe oldu.. Mut ilçesinin Dere Köyü'ndeki Mirza Bey tarafından 1910 yılında Milli Eğitime bağışlanan tek katlı bina ve arsası, 1922 yılında öğretmen okuluna dönüştürüldü. Aynı yıl binanın üst kat inşaatına da başlandı ve Ermenekli kereste tüccarı Şükrü Bey'in katkılarıyla 1923 yılında bitirildi. Ancak ödeneksizlik yüzünden, Erkek Öğretmen Okulu açılamayıp yerine ortaokul açıldı ve o zamana göre çevrenin (Mut- Gülnar-Anamur-Ermenek) ilçelerinin ortaokulu olarak hizmet gördü.
1925 yılında bu ortaokul, Pazarkaşı Mahallesi’ndeki Abidin Paşa Konağı'na taşındı. Bu konakta bulunan Mustafa Kemal Paşa Erkek Numune İlkokulu da Mazhar Paşa'nın evinde bulunan Kız Numune İlkokulu öğrencileri ile birlikte bu binaya taşındı. İkisi birlikte olarak karma eğitime başladılar.
Mustafa Kemal ATATÜRK, 28 Ocak 1925 tarihinde okulu ziyaret etti ve okulun adı "Cumhuriyet İlkokulu" olarak değiştirildi.
Turgut Özal, Yıldırım Aktuna, İlhan Selçuk, Zafer Üskül gibi hatırladıklarım başta olmak üzere, binlerce güzel insan bu okulda okudu ve yetişti..
Benim de okumayı, yazmayı ve ailemin dışındaki hayatı öğrendiğim okul Cumhuriyet İlkokulu’dur işte burası...
Şimdi bu okulun kapanacağını ve binanın BİLSEM (Bilim ve Sanat Merkezi) ek binası olarak kullanılacağını öğrendim. BİLSEM için mekan ihtiyacı var ise, Silifke'mizde eminim daha pek çok yer bulunabilir.
CUMHURİYETİMİZİN kuruluşunun 100. yılına 3 yıl kala, böylesi önemli bir tarihi ve kültürel değerin, eğitim yuvasının tüm anılarımızla birlikte yok sayılması beni derinden incitti.
Bu sebeple, Sayın Silifke Kaymakamımız ve İlçe Milli Eğitim Müdürümüz başta olmak üzere Silifke'yi seven, Silifke'ye değer katmak isteyen herkese sesleniyorum. Lütfen bu yanlıştan geri dönülsün.
Ve Türkiye'nin hatta dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan tüm Silifke Cumhuriyet İlkokulu ailesi üyelerini, özellikle de Silifke'de yaşayanları nezaket kuralları çerçevesinde okullarına sahip çıkmaya davet ediyorum. Cumhuriyet İlk Okulu Silifke için bir binadan çok daha fazlasıdır.”
Doktor Mürüvvet Türkili ablamın bana gönderdiği yazı bu satırlarla sona eriyor..
Aynı konuyu ben de, 31 Ekim 2017 tarihindeki yazımda da ele almış ve kısaca şöyle demiştim:
“Ben bu makalemi yazarken, ablam Dr. Mürüvvet Türkili geldi. Ben 80 yaşımda olduğuma göre ablam 88’inde.. Memleketimiz Silifke’den yeni dönmüştü.. Verdiği şu haberle beni de üzdü: Silifke’deki Cumhuriyet İlkokulunda yapılaşma varmış.. O Okul, benim de ilkokulumu bitirdiğim mektebimdi. Arsası ve ilk binası dedem Mirza Toker tarafından Milli Eğitime bağışlanmıştı.. Atatürkün Silifke’ye geldiğinde orada kaldığı binanın bitişiğindeki bina idi.. O Okulun bahçesine Mürüvvet ablam da babam Emin Toker’in adına 1985’te, annem Mükerrem Toker adına 1992’de Ana Okulu yaptır, resim ve küçük resimlerini astırmıştı. O okullar şimdi yıkılacakmış.. Ablam Silifke’de Milli Eğitim Müdürü ve Belediye Başkanından bu yıkım kararının sebebini öğrenmek için görüşmek istemiş..
Ama bütün çabalarına rağmen görüşememiş.. Her ikisi de, görevlileri aracılığı ile, “çok yoğun” olduklarını söyletmişler..
Şimdi ben de merak ediyorum.. O binayı da yıkacak, yerine İmam Hatip mi yapacaklar?”