Geçen haftaki yazımda, sık sık anımsadığım gazeteci dostum Tahir Kutsi Makal’dan söz etmiştim..
Bu yazım sebebiyle pek çok eski gazeteci dostlarımdan teşekkür mesajları aldım..
Tam bunlarla meşgulken de, bir başka gazeteci arkadaşımız Bekir Coşkun’u da kaybettiğimiz haberi geldi..
Tabii üzüntülerimiz daha da yoğunlaştı..
Bekir kardeşimiz, şu anda Türkiye’nin en çok okunan gazetesi olan SÖZCÜ’nün en sevilen yazarlarından biri idi.. Ben de zaten her sabah gözlerimi açınca Sözcü’yü görmek isterim..
Bu Sözcü gazetesi bizim de elimizde doğdu sayılır..
Ben faal gazeteciliği bırakma kararı aldığımda, bu SÖZCÜ’nün babası veya ağabeyi saydığım GÖZCÜ’de yazmaktaydım.. Gözcü’deki yazılarımı toplamış, Coğrafyada Tarih İzleri(*) adı ile kitap haline getirmiştim.
Gözcü’de, bugün de Sözcü’de olan bir çok gazeteci arkadaşla beraberdik.. Şimdi Sözcü’nün başyazarı olan Rahmi Turan kardeşim, o zaman Gözcü’nün yöneticisi ve yazarı idi.. Sözcü’de haber müdürlüğü yapan Mehmet Türker’le de Gözcü’de birlikteydik.. Gözcü 1 Nisan 2007 tarihinde kapatılmıştı.
İki ay sonra, 27 Haziran 2007’de Sözcü yayın hayatına başladı.
Bu yüzden ben, Sözcü’ye, Gözcü’nün kardeşi veya oğlu gözü ile bakarım..
Bekir Coşkun kardeşimiz, 1945 Şanlıurfa doğumlu idi.. 18 Ekim 2020’de vefat ettiğine göre, 75 yaşında öbür dünyaya göç etmiş oldu..
Birkaç gündür televizyon ekranları ve gazete sütunları bu ünlü yazarımızın vefatı haberleri ile doldu taştı.. Bütün gazeteci dost ve arkadaşları bu olayı yazı konusu yaptılar..
Mesela Rahmi Turan makalesinde, onu uzun uzun anlattı.. Rahmetli’nin Atatürkçülüğünü şu satırlarla gündeme getirdi:
“Bekir kardeşimizin yüreği Atatürk sevgisi ile doluydu; O, bu sevgisini şöyle dile getiriyordu:
Ben Atatürk’ü sevmeyenleri sevmem.. O sadece bir insan değildir.. O, bir ilkedir.. Bir liderdir.. Bir rejimdir.. Bir ülkedir, özgürlüktür, bağımsızlıktır, medeniyettir.. Biz hepsine birden Atatürk deriz!!”
Sevgili Bekir Şanlıurfa’nın Tülmen köyünde toprağa verildi.”
Sözcü yazarı EMİN ÇOLAŞAN da Bekir Coşkun’u birkaç makalesine konu yaptı..
Bekir’den bahsettiği bir çok yazısını yayın tarihleri ile birlikte tekrar sütununa aldı..
29 Kasım 2019 tarihli yazısında, şunları yazdığını hatırlattı:
“Bekir benim can yoldaşım ve kardeşim, can arkadaşım, dostum..
Kader öyle istemiş olmalı ki, gerek Hürriyet’te ve gerekse şimdi Sözcü’de yan yana odalarda oturuyoruz. Yani yıllardan beri duvar komşusuyuz.
Bekir’le bu uzun yıllar içerisinde acı ve tatlı nice olayları birlikte yaşadık ve paylaştık..
O’nun yazdığı yazıların çoğunu tatlı bir kıskançlıkla okurdum..
Bunu yazmak niye aklıma gelmedi, diye hayıflanırdım.
Aramızdaki tatlı hitaplar hiç aksamazdı.
Bekir’le telefonla konuşurduk, odalarımızda buluşurduk..
Konuşmamız bugün bile hep şöyle başlardı:
Her Corc, versene borç!..”
Emin Çölaşan bu şekilde sütunlar dolusu satırlarıyla Bekir Coşkun’u yazı konusu yapmağa devam etti..
Nur içinde yat! Bekir Coşkun kardeşimiz..
(*) Coğrafyada Tarih İzleri /Yalçın Toker /Toker Yayınları. www.tokeryayinları.comTel.02126010035 ve [email protected]