Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Bugün Mektup Yazdım
Bülent Kuşoğlu
YAZARLAR
20 Aralık 2010 Pazartesi

Bugün Mektup Yazdım

Bu bir yazıdan çok mektup olacak, ancak hayatım boyunca, çoğunuz gibi duygularımı hep sakladım, yine mümkün olduğunca saklama gayretinde olacağım ve konuyu duyguya boğmayacağım..

Son birkaç aydır benim için çok önemli olan “e-dergah”ımıza belli sınırlar dahilinde konular oluşturmaya ve birlikte tartışmamızı sağlamaya çalıştım. Hayat hikayemin resmi ifadeli kısmını yazılara başlarken görmüştünüz. Tabi, o format çok şeyi eksik bırakıyor, hatta yanıltıyor. Hangi koşullardan geldiğinizi, gerçekte kim olduğunuzu göstermek yerine aslında saklıyor. Eksik bıraktığı konulardan biri de benim son 8 yıldır parti siyaseti ile uğraştığımdı. İki partide genel başkan yardımcılığı, arge başkanlığı ve il başkanlığı yaptım. Burada yazmaya başlarken de, Türkiye Partisi Genel Başkan Yardımcısı idim. Tercüman’da yazarken köşeli siyasi yazılar yazdım, parti siyasetini öne çıkardım. Burada bunu yapmak istemedim çünkü, burası farklı okuyucusu olan bir yerdi ve gördüm ki köşeli, keskin ifadeler karşıtı daha karşıt, fanatiği daha fanatik yapıyor. Bunun da pek faydası yok.

Asla bulunduğum partinin propagandasını yapmadım ama düşüncelerimi yazmaktan da çekinmedim. Düşüncelerim siyasi oldu ama bir partinin propagandasına dönüşmedi.

Ayrıca siyasi partiler bilgi ve fikir üretim yerleri değiller. Hazır bilgiyi kendi meşreplerine uygun kullanan yerler, dolayısı ile bilgi ve fikre ihtiyaçları var. Partilerin okuyucunun, vatandaşın fanatik bilgisinden çok gerçek düşüncelerine ihtiyacı var. Gerçekleri yakalamak ve doğruyu bulmak istiyorsam, ben de fanatik köşesi yerine kendimin de partili olmadığı, parti siyaseti yapmadığı bir köşe yapayım ve okuyanların samimi duygu ve düşüncelerinin ortaya çıkmasına vesile olayım istedim. Kısa zamanda galiba internetin en çok yorum alan köşesi oldu, sayenizde “e-dergah” oldu. Burada siyasi, ekonomik ve toplumsal konuları tartışmaya çalışıyorduk ama partililer olarak değil de sade vatandaşlar olarak. Zaman zaman ben de bu kuralı zorladım siz de, ama çok şükür kimse adabını, terbiyesini bozmadı, hatta saygı ve seviye örnekleri sergilendi. E-dergah bağımlılık yaptı, kendimin de duygusal bağlandığım, bir yorumcu yazmadığında, üzüldüğüm, aradığım bir yer oldu. Her gün “e-dergah” ziyareti yapmadan, yorumları okumadan duramaz oldum. Bazen, Ben de yorum yazayım tam interaktif bir köşe olsun, istedim ama bunun için 24 saat bilgisayar başında olmak gerekecekti. Ayrıca duygusallık karışır, ölçü kaçabilirdi.

Bir dergahta herkes aslında öğrencidir, ben de çok şey öğrendim, ancak sorumluluğum dergahın kurallı ve düzenli olmasını sağlamaktı bunun için de çok gayret gösterdim. Yorum hiç yazmadım ama çok imrendim. Anında cevap yazmak, kendimi tanıtmadan, gizleyerek yorum yapmak bazen cazip geldi ama hiç yapamadım. Doğrusunu yapmışım, hem size hem kendime karşı. Ayrıca, mensubu olduğum partili arkadaşlarıma veya teşkilatlara da yazdığımı bildirmedim. Sadece cep telefonuma kayıtlı bin 500’ü aşan kişiye de duyuru yapmadım. Fakat, nasıl olduysa “e-dergah” oluştu. Galiba 2 veya 3 yorumcuyu tanıyorum, yada gerçek kimlikleriyle tanıdığımı sanıyorum. Tahminimin, hedefimin ötesinde bir konuma ulaştık. İnternetin binlerce köşesinden biriyiz ama özellikliyiz. Size ve Türktime yönetimine çok şey borçluyum, çok teşekkür ederim.

Bu yazıyı Pazar sabahı yazıyorum. Dün SSK’dan eski Genel Müdürüm ve Maliyeden üstadım Kılıçdaroğlu’nun davetine icabet ederek CHP Parti Meclis’ine seçildim. Son iki gün çok yoğun ve stresli geçti. Anlatamayacağım üzüntülü olayları ve stresi yaşadım. Dün liste açıklandıktan sonra mübala etmiyorum 30 saniye ara vermeden yaklaşık 8 saat yüzlerce kişiyle telefonla görüştüm, dostların “hayırlı olsun” temennileri ile hercümerc (Böyle yazmak doğru mu H.Tahsin ağabeyim) oldum. İki günlük yorgunluk ve uykusuzluğuma rağmen sabah 6’da kalktım ve bilgisayarımın başına oturdum. Çünkü aklımda, “e-dergah”ın yeni gelişmelere nasıl yaklaştığı ve “e-dergah”ın ne olacağı vardı.

Devam edebilecek miydik?

Bunu henüz bilmiyorum. Aynı kurallarla koşullar uygun olursa devam etmek istiyorum.

Talat Atilla ile ayaküstü konuştum, o da henüz bilmiyor.

Sizlere, tepkilerinize ve benim ne kadar parti görevi alacağıma Talat Atilla’ya bağlı. İlk tepkileriniz çok olumlu, çok teşekkür ederim.

Her şeyin hayırlısı. Görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler.

Fakat, ben sizleri ve “e-dergah”ı çok sevdim.                                                                                                              

Her şeyin hayırlısı.

Hepinize saygılar sunuyorum. 

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Gerçekvatandaş
 27 Aralık 2010 Pazartesi 19:31
Sevgili Bülent bey, siz de tekrar hoş geldiniz.. Doğrusu bir daha aramıza dönemeyeceğiniz endişesine kapılan arkadaşlarımızın üzüntülerini içeren satırlarını okumak, benim bu köşede yorum yazma isteğimi fevkalade kırmıştı.. Şu koşullarda eski partinizden CHP ye geçmiş olmanızdan dolayı kimsenin sizi yermeye hakkı yok.. Ancak, sizin gibi değerli bir insanı kaybetmeleri nedeniyle “birilerinin” üzülmüş olmaları anlayışla karşılanabilir.. O Prof. Ünvanı ile yapılan yorumu ben de okudum, daha “imtina=kaçınmak” kelimesinin dahi anlamını bilmeden kullanarak kendisine güldüren bir akademisyen(!)in absürt sözlerine diğer arkadaşlarım gibi ben de yanıt verme gereğini duymadım.. Siz yerinde, zamanında ve doğru bir karar aldınız; sayenizde CHP ye ağır eleştirilerle yüklenmeye hazırlanan bir sosyal demokrat olarak ben de frene basıp gelişmeleri bir süre daha izlemeye karar verdim.. Umarım sizin gibi aklıselim sahibi insanları kadrosuna alan partiniz, alternatif politikalar üretebileceği gerçekten halkçı ve sosyal demokrat bir zemine oturur…
 Misafir
 27 Aralık 2010 Pazartesi 02:19
Atalarımız der ki "Büyük ADAM olmaya gerek yok, örneğin klüp Başkanı gibi, sadece ADAM ol yeter".
 Misafir
 26 Aralık 2010 Pazar 12:06
Arkadslar bu sayfayi artik söförü olmayan Kamyona benzetiyorum,nereye toslayacagimiz,nerede duracagimizi bilemiyorum.Bindik bir alamete simdilik gidiyoruz.Söförsüz kamyondan gidisati kestiremiyen bazi yorumcu arkadslarin yolda indigini hatta Kamyondan atladigini sezinliyebiliyorum.Benim sizden ricam, hic bir sey olmamis gibi devam edelim bizede bu sayfayada bu yakisir.Capanoglu
 Misafir
 26 Aralık 2010 Pazar 11:53
Hic süpheniz olmasin Bülent bey,partide olani biteni yakinen takip edecek ve ileride gereken hamleleri yerinde ve zamaninda yapacaktir.Benim edindigim kanaat Yazarin büyük ihtimal ile Kilicdar beyin en büyük görünmüyen yardimcisi ve gizli danismani olacaktir.Kilicdar bey,hakikatten insan sarrafi bir kisiligi var,rahat birakilirsa hem CHP hem Ülkemiz hemde Demeokrasimiz kazanacaktir.Her ikisinede uyumlu bir calisma ve iyi calisma arkadasligi temenni ederim.Capnoglu
 teyze
 26 Aralık 2010 Pazar 11:49
02:52 meçhul taraftar misafir yorumcu verilecek cevabım varda nasıl söze girsem,girdikten sonra nasıl çıksam orası zor.Cevap verirken 3 çuval inciri berbat etmekte var.Seni affettim:) Aşk denen meret Fenerbahçeden ibaret.Sen bu cümle ile çatır çatır çatla bir müddet.
 Misafir
 26 Aralık 2010 Pazar 11:48
Bülent beyin yeni görev dagiliminda görev almamasi yada bu sürecte görev verilmemesini sizlerinde belki tepkisini alacagimdan yola cikarak doyorum ki ,cok iyi olmustur.Bülent beyin partiye adaptasyonu cok fazla zaman almaz olsada nihayetinde yeni bir parti ve mentalite.Ilerki günlerde ki sürecte partinin Bülent beye olan ihtiyaci gözle görülür ve hissedilir duruma gelecek,bu asamadan sonra zaten ister istemez ekmeyi ekmekciye vereceklerdir.D.var
 Misafir
 26 Aralık 2010 Pazar 02:52
Evet Teyze T.C. Bayrağımız ASİL ama o dediğin 2.bayrak, adını bile anmak istemem, ancak magandaların konuştuğu "ULAN"lı konuşan Başkan varken asaletin kenarından bile geçemez!!! "ULAN Arda,sen de mi burdasın" YUHHHH
 Misafir
 25 Aralık 2010 Cumartesi 22:19
Arkadaşlarımızın birçoğu bilmeyebilir.CHP nin 1947 de yapılan 7ci KURULTAYINA kadar,CHP de Genelbaşkan SEÇİMİ yapılmazdı,yapılamazdı.Ne zaman Genelbaşkan seçimi yapılabilme süreci başladı,beraberinde KOLTUK SAVAŞLARI DA başladı.Önemli bir husus,1947 deki 7 Kurultaya kadar, CHP de Genelbaşkanlık SEÇİMİNİN engellenişi,başlı başına SORGULANMASI gereken bir TARİHSEL süreçtir.Bu sürecin SORGULANABİLMESİ,açılamıyan arşivlerin AÇILMASI ile mümkündür.Bu da Günümüze IŞIK tutacak bir konudur.H.Tahsin.
 Misafir
 25 Aralık 2010 Cumartesi 21:21
Sn Kuşoğlu,CHP nin Yeni MYK sı vatana,Millete ve İnsanlığa hayırlı uğurlu olsun.Temennim odurki,artık,bir yerlere belli hedefler koyup,biryerlerde belli hedef düşmanlar oluşturup,bu hedeflere SALDIRI üzerinden politika üretmeye çalışarak,İKTİDAR arama alışkanlıklarından VAZ GEÇİLİR.CHP de artık PROJELER üretip,Projelerin yarıştırılma SÜRECİNİN başladığını,şu ahır günlerimizin,son demlerinde bizlerde görmüş oluruz.1947 deki 15 Gün süren KURULTAYIN ardından başlayan KAVGALAR artık son bulur.H.Tah.
 teyze
 25 Aralık 2010 Cumartesi 19:40
16:47 önce facebooka üye ol.Sonra tam buraya gel.Sağ alt tarafta şöyle yazıyor: Facebook'ta bizi bulun. TürkTime Ulusal Haber Portalı. Altında da üyelerin resimleri var GÖRDÜN MÜ:)) Orda BEĞEN yazıyor orayı tıkla önce facebookta TURKTİME bul.BULDUN MU? Arada benim Fener formalı resmimde çıkıyor ya neyse onu tanımazsın.Üyelere sırayla bak.Ömür,Teyze Türk(TC bayrağından sonra en asil 2.bayrak FB Cum.dalgalanan bayraklı) hahhh işte onu tıkla arkadaş olarak ekle beni ya da Ömür Çeçen,ya da Hasan Tahsin veya hepimizi birden.Hangimiz önce görürsek girecen bu kadar basit.Dost acı söyler sen Bağdatı zor bulursun bu gidişte:)
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Turktime