Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Erdoğan Hükümeti Terör Konusunu Asla Çözemez
Bülent Kuşoğlu
YAZARLAR
6 Eylül 2012 Perşembe

Erdoğan Hükümeti Terör Konusunu Asla Çözemez

Şehitler peş peşe geliyor. Terör örgütü arkasına uluslararası bazı güçleri de almış durumda; Kuzey Irak yönetimi, Suriye ve İran’dan örtülü, ABD ve İsrail’den ise en azından moral desteği alan PKK, terörün ikinci aşamasına geçtiğini açıkça belirtebiliyor. Biliyorum, başlık çok iddialı oldu. Çok “Tayyip Erdoğan Müridi”nin kanı beynine sıçramıştır ama biraz sabreder, okurlarsa meramımı anlatırım. Onlarda düşüncelerini yazabilirler. Nasılsa artık yazılar iki taraflı yazılıyor.

Çok basit olarak ifade edersek; terörü çözmek için ya aynı yöntemleri yani silahlı mücadeleyi seçerek terör örgütünü yok edeceksiniz ya da terör örgütü ile dolaylı-dolaysız bir şekilde anlaşarak amaçlarının bir kısmını gerçekleştirmesini sağlayarak terörden vazgeçireceksiniz. Kaba olarak konu böyle, değil mi?

Tayyip Bey, terör konusunu çözmek için Başbakanlığının 2’inci yılında tarihi bir konuşma ile işe başladı. Diyarbakır’a 2005’de giderek “Siz Kürt kardeşlerimizi 80 yıllık Cumhuriyet Hükümetleri kandırmıştır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kavramı etrafında bu Kürt sorununu çözeceğim” türü konuşmalarına başladı. Daha sonraki yıllarda da Apo’da dahil PKK yöneticileri ile kendi adına görüşmeler yaptırarak konuyu belli bir noktaya getirdi. 2009’da ki Habur hadisesi bu görüşmelerin sonucuydu. Görüşmeler benzer olaylarda görülmemiş derecede hayli üst düzeyde ve cesaretle gerçekleşmişti. KCK kurdurulmuş, federal bir yapı için hazırlık yaptırılmıştı. Oslo’da gerçekleşen görüşmeler bugün net olarak bilmediğimiz nedenlerle sonuç vermedi ve konu deşifre oldu. Başbakan Erdoğan artık, “Kürt sorunu yoktur, PKK sorunu vardır” diyor ve eleştirdiği Cumhuriyet Hükümetlerinden de daha sert yöntemlerle terörü önleyeceğini söylüyor.

Erdoğan Hükümeti, görüşmeler konusunda başarısız oldu ama silahlı mücadeleyi kazanması da nerede ise imkansız. Çünkü, Erdoğan Hükümeti PKK ile görüşmeler yaptığı dönemde askeri tamamen moralsiz ve yetkisiz bırakan icraatlarda yaptı. EMASYA protokolünü iptal ederek askerlerin yetkilerini aldı. Teröristlerin korkulu rüyası özel timleri kaldırdı. Terörle mücadele edenleri yıllar sonra sanki konu terör ortamında değil de tamamen demokratik bir ortamda geçiyormuş gibi haklı-haksız demeden cezalandırdı, cezaevlerinde süründürdü. Terörle mücadele etmiş komutanların ve polis şeflerinin çeşitli bahanelerle burunlarını sürttü. İstihbaratı ABD teknolojisine havale ederek fiilen bitirdi. Medyada terör örgütü yandaşları rahatlıkla propaganda yapabildi. Terör örgütü bitme noktasına gelmişken yeniden moral, güç ve yandaş kazandı. Hatta eskisinden daha güçlü ve etkin oldu.

Bu noktadan sonra  Tayyip Erdoğan Hükümetinin teröre karşı önlemler alması tüm yaptıklarının tersini yapması demek. Örneğin, birkaç gün önce medyada yer alan haberler doğru ise, mavi veya bordo berelileri yeniden bölgeye sürmek… Bu ise kendini inkar etmesi anlamına geliyor. Zaten hangi bereli birkaç yıl sonra Silivri’ye gideceği aklında iken atılgan olabilir?

Tayyip Erdoğan hükümetinin ne PKK ile görüşmeler yaparak terörü çözme şansı var, ne de terörle silahlı mücadele ile PKK’yı yenme şansı… Hele uluslararası bir desteği dış politika yanlışları yaparak PKK’ya hediye eden Tayyip Erdoğan Hükümetinin hiç şansı yok. TBMM Başkanı Çiçek’in muhtırası dahi bunun göstergesi değil mi; “Beceremediniz”

Peki, konu nasıl çözülür?

Erdoğan Hükümeti gider, toplumsal bir mutabakat çerçevesinde yeni bir yol bulunur. Moral değerleri yüksek, siyasi inisiyatifi olan Tayyip Beysiz bir hükümet çözüm iradesi gösterir ve konuyu uluslararası boyutu ile ele alarak bir süreç içersinde çözüme ulaştırabilir.

Tayyip Erdoğan Hükümeti ABD’nin istediği “Barzanili çözümü” dahi artık beceremez. Hiç kimse öfkelenmesin maalesef durum bu… Tayyip Beyle çözüm yok… Ama Tayyip Bey konuşurken hiç de öyle görünmüyor değil mi?

Yalnızca aydınlıkta görebiliyor, yalnızca sesin duyurduğunu işitebiliyorsanız, bu ne görebiliyor ne de duyabiliyorsunuz demektir.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 10 Eylül 2012 Pazartesi 01:53
Psikoloji şu" Medrese ve makarnacı takımı" de ki ben şartlanmış bir zihinim Etheme hain demekten vatandaşı küçük görmekten zevk alan bir tedristen geçtim Bu tedristen dolayı da ezberimi bozamıyorum.Fikir olamayan hissi çıkışlarınızı fikir zannetmeyin. Dün de Menderesi astınız Millet İstanbulun en güzel yerine nakletti. Zulümle abad olunmaz...
 Misafir
 10 Eylül 2012 Pazartesi 01:18
Bazılarında hainlik halka makarnacı deme takıntısı var.hain olmayana hain demek için çok geniş bir vicdan lazım.Rusyada da kafkas kahramanlarını resmi tarih kendi adamlarına kötületir. Sizin vatan sevginiz nefretle yoğrulduğu için ülkeyi de bu hale getirdiniz.
 Misafir
 9 Eylül 2012 Pazar 22:10
Senin omuz omuza savaştığın adam kafası bozulup düşman saflarına geçip sana ve temsil ettiğin millete ateş etmeye başlıyor. Bunun lügattaki tanımı neyse Ethem odur. Biz Anadolu'da buna bozguncu, vatan haini filan deriz. Medrese ve makarnacı takımı ne derse desin..
 Misafir
 9 Eylül 2012 Pazar 21:57
09 Eylül 2012 Pazar 14:20,Zeka özürlü yurttaşım ben Kuva-ı Milliye ÇETESİ mensubunun TORUNUYUM.ve bana bu ismi ÇETE MENSUBU dedem vermiş.Ben hangi yorumumda Emperyalistlere toz kondurmamışım,dünyaya KÖR bakan yurttaşım.Sen önce acil bir kiliniğe yat ve tedavi ol.Paris Barış konferansına müdahil olan Devletlerin herbiri Anadolunun bir yerlerini İŞGAL etmiştir,ABD Anadolunun neresini işgal etmiştir,şuraya yazıver bakalım,zeka özürlü yurttaşım benim.Bilmediği konuları öğren sonra bilgi sat.H.Tahsin
 Misafir
 9 Eylül 2012 Pazar 21:02
Sevgili yorumculara ve sn Vekilimiz Kuşoğluna bir soru.İçimizdeki NEOCONCULAR,yağmur DUASINA çıkarcasına, OBAMA nın önümüzdeki ABD seçimlerinde kaybetmesi için DUA ediyorlar....Acep neden,Cevabını bilen lütfen E-dergahta kaleme alsın.Bizdeki KÜRT SORUNUNU Terör sorununa dönüştüren süreci çok yakinen ilgilendiren bir durum.H.Tahsin.
 Misafir
 9 Eylül 2012 Pazar 14:44
Aşağıda yorum yazan H.Tahsin,D.Kapkıner,Totem tarih uzmanlığına soyunmuşlar.Yapmayın arkadaşlar şimdi kütüphane ve kitaplardan arştırma mı kaldı? İLKOKUL 4 E GİDEN BİR ÇOCUĞA KİMSENİN BİLEMİYECEĞİ BİR TARİH KONUSU VERELİM.20 DAKİKADA GOOGL'dan sayfalarca bilgi alır ve uzmanlıkta!hepinizi beşe katlar.Siz kendinizi mi tatmin ediyorsunuz.Yapmayı ve etmeyin beyler?
 Misafir
 9 Eylül 2012 Pazar 14:31
(5)hukuktan..Önderlik,Gazşi paşa'dan..Dua Türk Millet'inden olsun. H.Tahsin gerçekten Türk Milliyetçisi isen;aklın yolunda hareket edelim..Geçici ikbal'lerin değil!!
 Misafir
 9 Eylül 2012 Pazar 14:31
(4)BOP nedir sanki.Birde eş başkanı var şimdide.Ne kadar acıdır.Doymakta bilmiyorlar sanki!Neymiş tam 22 ülkenin sınırlarını ve rejimlerini, değiştireceklermiş!Büyk Türk Millet'i bu oyunlara gelmeyecektir.Bazı siyasilere
 Misafir
 9 Eylül 2012 Pazar 14:31
(2)İzmir'i verdiklerini açıklamışlardır.Yukarıda saydığım emperyalist dörtlü çete korumasındaki Yuanan gemileri(46 parça)İzmir'i işgal etmişlerdir.Bugün Cezayir,Libya,Irak ve Suriye'ye yaptıkları gibi(Yerli işbirlikçileriyle birlikte)İzmir'i işgal
 Misafir
 9 Eylül 2012 Pazar 14:20
(3)bu belirttiğim "YEDİ DÜVELİ" İzmir'de denize dökmüş ve 9 Eylül'le İzmir'i ve kurtuluş savaşımızı taçlandırmıştır.Biz Hasan Tahsin'i şanlı bir Anti emperyalist olarak görürüz.Bizim yüreğimizde o,Sütçü imamlar,Karayılan'lar,Şahinbey'ler,Yörük Ali efe'ler,Gökçen Efe'ler ve Topal Osman'lar ve Mustafa Kemal'in isimsiz halk savaşçıları ile yan yanadır.Hasan Tahsin,Kuvayı Milliye'nin şanlı ve hüzün verici bir sembolidir.Bu günde değişen bir şey yoktur neredeyse.Tıpkı 1919 daki gibi.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Turktime