Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Son Ramazan Gecesi Efkarı
Bülent Kuşoğlu
YAZARLAR
23 Ağustos 2012 Perşembe

Son Ramazan Gecesi Efkarı

Yazımı bulunduğum kasabadan geçen Pazartesi internet arızası nedeni ile gönderemedim. Bu yazım dolayısı ile kendini az buçuk İslamcı sayan veya Müslüman sorumluluğu hisseden dostlar, bir CHP’linin bu konuda yazmasından dolayı nedense alınacak ve İslamiyet konusundaki “CHP  kafirliklerini” sayıp, CHP’ye dersini verecekler ve huzura kavuşacaklar ama nafile… Konu o değil…

Ramazan süresince kendini İslami sayan entelektüel çevrelerin gündemi bazılarınızın da muhtemelen takip ettikleri gibi siyasal İslam oldu. Siyasal İslam, tartışılması gerekli bir konu ama nedense pek kimse müslüman dünyanın köklü-gerçek sorunlarına fazla girmedi:

-Neden Budist, Konfiçyus, Musevi veya Hristiyan dinini benimsemiş ülkeler İslamı benimsemiş ülkelerden ilerideler?

-Neden İslam ülkeleri ekonomik (gelir-harcama olarak bakmayın), kültürel, teknolojik, askeri ve siyasi yönden geriler?

Bu soruların cevabını düşünmeye başladığınızda insan aklı bazı şeyleri almıyor. İlk emri “ikra” yani oku, düşün, uygula gibi anlamalara gelen bir dinin mensupları nasıl bu halde olabilirler?

Okumanın, çalışmanın ibadetten daha önemli olduğunu söyleyen bir dinin mensupları nasıl bu kadar şekilci, saçma bir hayat yaşarlar?

Cevap muhakkak ki çoğunluk tarafından şöyle verilecektir: Çünkü, Müslümanlar İslamı içselleştirmemişler, yanlış uyguluyorlar, Kuran’daki islamla, yaşanan  İslam arasında dağlar kadar fark var.

O zaman cevaplamamız gereken bir soru daha var: Neden gerçek İslam uygulanmıyor, gerçek din nedir? Bunları tartışmayacağım. Aslında hepimiz cevapları teorik olarak gayet iyi biliyoruz. Bazı bireysel ve toplumsal alışkanlıklardan veya geleneklerden maalesef kendimizi kurtaramıyoruz.

Birkaç soru daha sorayım:

Neden İslam dünyasında ahlaklı olmak öncelikle kadının kapatılması, dini vedünyevi sorumluluklarının ve kişiliğinin bir erkek tarafından üstlenilmesi olarak algılanıyor veya uygulanıyor? (Bu hafta içinde bu konuya ilişkin cuk oturan bir haber vardı; Yozgat’ta Vaiz, camide düğünlerde karısını, kızını oynatanlar deyyustur demiş. Dikkatinizi çekerim; Oynamak çok önemli bir günah ve sorumlu kadınlardan çok sahipleri olan erkekler!)

Neden çok namaz kılmak, özellikle camide çok namaz kılmak bizi rahatlatıyor da çok çalışmak, dürüstlük ve yaratıcı olmak aynı ölçüde huzur verici olmuyor?

Neden biz “Dindar” deyince kapanan ve vaktinin çoğunu namaza ayıran, sofu kişiyi aklımıza getiriyoruz da, yalan söylemeyen, haksızlıklarla mücadele eden, konu-komşu ile iyi geçinen, iyi insan olan, çağdaş bir kişiyi aklımıza getirmiyoruz?

Bir aylık alışkanlık sonucu, uykumun kaçtığı son ramazan gününü takip eden bayram namazı öncesi bunları yazdım ama huzursuzum. Yanlış anlaşılmaktan korkarak bunları yazıyorum. Demek ki ben de bu yaşa ve deneyimlerime ve bilgime rağmen toplumun verdiği alışkanlıklardan, algılardan ve yaşam tarzından kendimi hala kurtaramamışım…

Yukarıda ki sorularıma ilişkin bazı ip uçları vereyim; hiçbir ülke dini nedeniyle gelişmemiştir. Yani kalkınma konusunu dinler halletmez. Kalkınmayı sağlayan Hristiyanlık, Musevilik değil, bunlardan sıyrılabilen bir hayat anlayışıyla, yani laik bir anlayışla birey-toplum ve bunların oluşturduğu sistemdir. Kalkınmak da çok para sahibi olmak demek değil. Kalkınabilmek veya gelişebilmek medeniyet sahibi olmakla mümkün. Medeniyet sahibi olmak ise kültür ve teknoloji üretmekle mümkün. Bunlar ise iyi eğitim gerektiriyor. Kuran’ı ezberleten değil, “ikra” eden bireyler-toplumlar” yetiştiren eğitim sistemleri gerektiriyor. Ne bileyim, nasıl anlatayım, “adam olmak” gerekiyor. 4+4+4’lerle bu işler olmaz… Baylar, bayanlar! biz bir zamanlar dünyanın bir numarası iken de müslümandık… Sadece yobaz değildik… Kadın, konusunda göreceli olarak batıdan daha iyi durumdaydık. Fatihler, Mimar Sinanlar da özel yetiştirilmiş “dindar” nesiller değildi. Sadece iyi eğitim almış, önce adam olmuş Müslümanlardı…

Özünde üniversite sınavına sadece dua ederek hazırlanan bir öğrenciden farkımız yok…

Tüm aydınların gerçek islamı bilmesi, anlaması ve anlatması zorunludur... Baksanıza İslam, adalet demek ama İslamcılık nedir anlayan veya anlatabilen var mı?

Siyasal islamı tartışanlarında anlatamadıkları bu oldu…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 TOTEM
 26 Ağustos 2012 Pazar 15:20
Ben bazen insanların neyi savunduğunu ve neyi kanıtlamaya çalıştığını anlamakta zorluk çekiyorum.birbirine laf sokmak herşeyin üzerinde olmuş.Sizin fikriniz ne?Ne anlatmak yada neyi kanıtlamak istiyorsunuz.Eğer bir hikre karşı iseniz fıs mıs diyeceğinize alternatif fikir üretip öyle cevap vermelisiniz.Türkiyenin sorunları ile ilgili elinizde mucizevi bir formül olan varsa buyursun yazsın yoksa sadece eleştirip saldırmak çözüm değildir.Buyurun önerilerinizi ve çözüm formüllerinizi bekliyorum.
 Misafir
 26 Ağustos 2012 Pazar 12:10
21:08 Dayı şu ekonometri modelini açıkla artık. Ne oldu dosyaların mı silindi. Sen bu modelle Oskar neyim alırsın.
 Misafir
 26 Ağustos 2012 Pazar 10:34
22:31'e cevap: Çıt Pıss Tıss...h.tashin
 Misafir
 25 Ağustos 2012 Cumartesi 22:31
H.Tahsin Emice, Bu matematiksel ispat işi nasıl olacak? Batıda ortalama yaşam süresi 75 yıl müslüman ülkelerde 300 sene mi olacak. Ortalama eğitim süresi, kişi başına çelik-aliminyum kullanımı, yılda okunan kitap sayısı, yayımlanan bilimsel makale sayısı, alınan patent sayısı....yıllık kişi başına taze hamsi tüketimi, yılda guymak yenen gün sayısı....Sen hangi kıriter ve değişkenleri baz alıyorsun. Mevcut değerlerin nedir bunu 3-4 misline nasıl çıkartacaksın. Aydınlat bizi merak içindeyim.
 Misafir
 25 Ağustos 2012 Cumartesi 21:08
Hiçkimsenin şüphesi olmasın ki,bugün birbuçuk milyarı aşkın Müslüman geçinen topluluklar,gerçek anlamda MÜSLÜMAN olmayı başarabilmiş olsaydı,gelişmiş BATININ yakalamış olduğu refahın en az üç döt misli daha REFAH içerisinde yaşayabilme imkanına da ulaşmış olacaklardı,keza gelişmiş batının MEDENİYET yönünden de en az ikiyüz yıl daha önünde bir çizgiye ulaşmış olacaktı.Bunu matematiksel değerlerle ıspata hazırım.H.Tahsin.
 Misafir
 25 Ağustos 2012 Cumartesi 20:35
Cumartesi 18:35 de yazan Sevgili dostum,vallahi kaçmış değilim.Bu hafta işlerim çok çok yoğun bu bir.Bu aralar Evletlardan büyüğünün HAYIRLI işleri ile uğraşmaktan fazla vakit bulamıyorum.Diğer bir husus ise, vallahi sn yazarımız Bulent Kuşoğlu bey mensubu olduğumuz toplumun en önemli rahatsızlığına parmak basmış ve adeta ben ne düşünüyorsam,benim düşündüklerime adeta tercüman olmuş.Bu bizim toplumumuzun en önemli yarası.Bu yarayı behemahal tedavi edip,gerçek İSLAMI yakalamalıyız.H.Tahsin.
 Misafir
 25 Ağustos 2012 Cumartesi 18:35
Teyze, sizin oranin o meshur bali var.. "ANZER" ...gelirken biraz bal getirirmisin söyle üc bes kg olsun.Bu soralar agizimizin tadi baygi kacti.a kacti.H.Tahsin abimiz de kacmis ortalikta görülmüyor.G.Y Yönetmenin kösesini gözetim altin da tutuyorum en ufak bir satasma da yorumsal infaz yapacagim.Bir de gelirken Trabzonspor formasi getirirsen cok sevinirim.Iyi tatiller, babamizin memleketin de...
 teyze
 24 Ağustos 2012 Cuma 23:11
18:36 Genel Yayın Yönetmenimizin yazısına yorumcular aleyhinde çok sert bir yorum yaptım işe yarar mı?Sanmıyorum.Yarın ben saat 19:00 da Kadıköyde önce Antepli kadınlarla birlikte teröre lanet bağırması yapıp,sonra Saraçoğlunda olacaktım,maalesef rota yarın Trabzona çevrildi ordan Rize.Ne zaman dönerim dönebilirmiyim Allah bilir.Ben yokken Genel Yayın Yönetmenimizin köşesine aleyhimde yorum gelirse gereken cevabı ver,teyzeni savunmasız bırakma,yorumcularada eksi vermeyi unutma.
 Misafir
 24 Ağustos 2012 Cuma 22:03
@ TEYZE-Haksızlık etmeyiniz lütfen.E.Tokgöz yazısında yazar edebi dili bırakıp,omuzları hafif yana eğik şahsiyet gibi,amiyane tabirle, yekten dese ki"manyakmısınız",herkes soruya net yanıt verirdi; ama owleyenin karakter tanımlamasının hakkını vererek ama hülyanın "ben kendimden biliyorum, bütün insanlar özde iyidir.öyle olmalılar,olacaklar" şevki ile...Soru çok aldatmacalı.
 Misafir
 24 Ağustos 2012 Cuma 18:36
Genel yayin yönetmeninin yazisina baktim TEYZE,orada konu ile ilgili tek bir yorum bile azilmamis.Konu onlari her halde teyet gecmis.Konu cok anlasilir ve toplumun her kademesini ilgilendirmesine ragmen kelimenin tek anlamiyla cakmislar.Ben begenmedim onlari sizi bilmem..
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Turktime