DEPREM..8.3
Aslında şehir efsanesine dönüşecek bir bilgi değildi , fısıltı ile konuşmayı gerektirecek bir gizliliği de yoktu.., Tabii olarak duyanın unutmayı becerdiği bir bilgi idi .., Belki işin içinde şeytani bir haz vardı.., Hümezeler ismi ile azarlananlara özgü bir tavırdı öncesinde yaşananlar .., Öyleleri vardı ki ; gündüz tanıdıklarının kas liflerini kemiklerinden itinayla ayırıp , akşam üstü pişirmeden yemeyi adet edinmişlerdi.., Islah olmadılar ve şeytanı suçladılar .., Oysa şeytan ; Allah dışında hiç bir yaradılmışa ya da masivaya secde etmemişti .., Ki insanlar ; kula ve madene , itibar ve otoriteye secde ettiler.., Ve.., başlarına gelmeyen musibete gerekçe bulmada pek mahir olan zatlar .., başlarına gelen bu musibette yalnızca sükuta gömülmediler..,
8.3 : Yedi tepeli şehirde akbabaların ve leş kargalarının nesli kuruyalı yüz yıldan fazla olmuştu .., ve müttefik donanmasının barışçıl maksatlarla boğazı ablukaya almasından bu zamana yüz yıldan fazla zaman geçmişti .., ne mi olmuştu ..?
İnsanların yer altına tıkıştırdıklarının yeryüzüne savrulduğu bir büyük zelzele .., çocuk odasındaki abaküsün boncuklarının dağılarak kaybolduğu, oturma odasında sırtın yaslandığı duvarın geçici mezar taşına dönüştüğü eşi görülmemiş afet .., çok katlı kabirlere dönüşen apartmanların sarmaş dolaş olduğu bir buluşma .., sayılamayan ve bazen de birleştirilemeyen cansız bedenler.., açlıktan atalarının içgüdülerine dönüş yapan ehil ev hayvanları .., ceplerinde kerpeten taşıyan ceset soyucuların sahte gözyaşları.., hayatta kalanlardaki mahşer şaşkınlığı ve yutkunmayla kurtulunamayan boğaz yumruları..,
İlk gün ; bataklığın üzerinde gezinen pervane böcekleri gibi , gökyüzü helikopterlerden seçilemez halde .., feryat ve çığlıklar, kan ve ızdırap kokusu .., toplumsal bir sayıklama hali .., sonrasında ; hırsızlık ve talanı engellemek ,insani yardımları garanti etmek için gemilerini seferber eden dost ülkeler .., iç kargaşa hali , düzensizlik .., tonlarca kireç ve kokuyu seçmemek için adaptasyonu beceren koku hücreleri.., istatistik ilminin çaresizliği.., tabii insan da hücreler bütünü olduğundan alışmak konusunda uzun bir tereddüt geçirmedi .., insanoğlu ; ayrılık , ölüm acısı ve ızdırabın hemen her şeklini öğütebilecek vasıflara sahipti.., Alışmak denilen kazanda kaynarken , su buharının rahatlattığından dahi dem vurabilirdi.., kimse adil bir musibet olduğunu söylemese de zengin-fakir , güzel - çirkin , imansız ve mümin aynı kazanda bir aradaydı .., Unutmak konusunda pek becerikli , dersten kaytarmak konusunda maharetli bir toplum için bin yılın hatıra taşıydı insanlığın üzerinde görkemsizce yükselen .., Ve ne olursa olsun unutmayı becermiş bir toplum için dahi hatıra halısına çuvaldızla işlenen bir trajedi idi ..,
DİP NOT : Bahsi geçen kurgu ; yaşanmamış ve yazıldığı şekliyle yaşanmayacak bir kurgu senaryodur..