Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Balyoz Nereye İndi?
Bülent Kuşoğlu
YAZARLAR
23 Eylül 2012 Pazar

Balyoz Nereye İndi?

Darbeler neden kötüdür, neden darbelere karşıyız? Çünkü, darbeler halk iradesinin hiçe sayılarak birkaç despotun ülke yönetimini ele geçirmesidir. Askeri vesayetin oluşmasıdır. Askeri vesayet ülke medyasını, sermayesini, sivil toplumunu kısaca halkın iradesini kontrolü altına alır, ülkeyi yönlendirir…

Peki,Balyoz davası sonucu neden tartışılıyor, neden çoğunluğu huzurlu kılmıyor? Çünkü, Balyoz yargılamaları sonucu ceza alanlar darbe yapanlar değil, iddiaya göre “Eksik darbe teşebbüsü”nde bulunanlar. Ayrıca, davanın usulü ve içeriği halkı ve vicdanları tatmin etmemiş durumda… Yani, siyasi yönü çok baskın bir dava olduğu için konuya maalesef nerede ise sadece siyaseten bakılıyor. Dolayısı ile kimse vicdanen mutlu değil. Tabi siyaseten mutlu olanlar vardır…

Hukuken bakınca, kaldırılan özel yetkili mahkeme tarafından verilen bir karar. Delillerin yeterince incelenmemesi, tutuksuz yargılama isteyen Hakimlerin dört defa değiştirilmesi, avukatların davalara girememesi, davanın hem esastan hem de usul yönünden önemli eksiklikleri olduğunu gösteriyor. Hele zamanın Genel Kurmay Başkanı Hilmi Özkök ve Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’ın tanıklığına başvurulmaması bir hukuk skandalı. Kuvvet komutanları suçlu, Genelkurmay Başkanı ve Kara Kuvvetleri Komutanı suçsuz ve durumu en iyi bilen bu kişilerin fikri, tanıklığı dahi alınmıyor. Kendileri de arkadaşlarını kurtarmak için tanık olarak başvurmuyorlar. Tehdit mi edildiler yoksa? Hangi taraftan? Neden acaba?

Yoksa Balyoz vicdanlara mı indi?

Bu dava hukuka çok uygun olmalı, vicdanları asla karartmamalıydı. Halbuki Türkiye’de darbe yapanlar hiç yargılanmamış, ilk defa darbe konulu bir dava açılmıştı. Örnek bir hukuk davası olması demokrasi için bir zorunluluktu.

Galiba Balyoz hukuka indi…

Darbelerde, darbeyi yapan üst düzey komutanlar dışındaki yarbay, binbaşı seviyesindekiler sadece emirleri yerine getirir, darbe olduğunu dahi bilmezler. 12 Eylül’de de böyle olmuştur. Düşüne biliyor musunuz, Albaysınız, binbaşısınız ve emirleri yerine getiriyorsunuz, sonra darbe yapmakla suçlanıyor ve hayatınız karartılıyor. Sizin ve ailenizin…

Galiba Balyoz bir çok masuma da indi…

Türkiye’de darbelerle ilgili bir gerçek var; Özellikle Nato’ya bağlılık esastır, yani ABD’ye bağlılık ve ABD’nin onayını almak şarttır. Aksi halde 3 ay içersinde ya ekonomik ya da askeri yönden sizi bitirirler. Bu davada da hukuk dışında asıl tartışılması gereken konu eğer, darbeciler varsa neden darbe yapamadıkları değil midir? Peki, neden bu sefer darbe gerçekleşmemiştir? ABD neden askeri bir darbe istememiştir? Bununla bağlantılı olduğunu düşündüğüm bir  soru; ABD düşünce kuruluşu RAND Corporation’un 1996 tarihli bir raporunda Türkiye’yi Başbakan olarak R.Tayyip Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanı olarak Abdullah Gül’ün yöneteceğini öngörmesi normal midir?

Biliyorum, bazı yorumcular bu sorulara, “Çünkü, ABD bu sefer darbeyi AKP ile yaptı, kontrolü ılımlı İslamcılar üzerinden sağladı, askerden vazgeçti” diyecek, diğer grup ise, “Saçmalamayın, halkın iradesinin üzerini örtmeyin. ABD, mabede yok, halk iradesi var” diyecektir. Ne denirse densin tartışılması gereken, üzerinde durulması gereken konulardan biri de budur. Bu bizi çok önemli sonuçlara götürecektir. Tartışmalarımız sırasında bir de dış politikayı ve gelinen noktayı ihmal etmeyelim.

Ayrıca, madem darbelerin kötülüğü askeri vesayettir, şimdilerde ne vesayeti var onu da tartışalım… Yazmayacaktım ama duramadım; Birisi bir çok generale kefil olmaya çalıştıysa da gücü yetmedi...

Balyoz biraz da Başbakan’a indi...

***

Rahatsızlığım nedeniyle geçen Perşembe yazamadım, kusura bakmayın lütfen.

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 27 Eylül 2012 Perşembe 02:01
52 milyon seçmenin olduğu bir ülkede aceba 52 milyon vergi mükellefi varmı?%70 dolaylı verginin olduğu ülkede adil dağılım olurmu? 1923 ten beri kurulan Türkiyenin göz bebeği kuruluşlar özelleştirme adı altında kimlere verildi.Oferler benim yakın arkadaşım değil,kimin yakın arkadaşları idi öğren galata port ihalesini bir hatırlayıver.Nasıl iptal edildiğini araştır.İlk kurşun
 Misafir
 27 Eylül 2012 Perşembe 00:29
H.Tahsin'i Ali okuluna göndermek lazım. adamcağız dört işlem bile bilmiyor.. Not: 'Siz bilmiyorsunuz benim 1976'da Kembiriç Üniversitesinde Mastıra tahsilim var.', 'Üniversitenin ekönömi bölümünü benim babam kurmuştu' diye sallama inanmayız ha!.
 Misafir
 27 Eylül 2012 Perşembe 00:22
Çarşamba 8:41. 2001 yılında 2100 dolar olan milli gelir ortalama %7 büyüme oranı ile 10 senede yüzde 106 artarak 4328 dolar olur. 12 bin dolar nereden çıktı. 2100ü 1.075le çarp. Çıkan sonucu tekrar 1.075le çarp ve bu işlemi 10 kere(ya da kaç yıl istiyorsan yap). daha kısa yoldan yapmak için (1+büyüme hızı)üzeri (yıl) formülünden de bulabilirsin. Kafan iyice durmuş senin bence biraz hamsi ye. Zira en basit matematiksel bir işlem yapamazken haddin olmayan konularda ahkam kesiyorsun, zavallı kafa.
 Misafir
 26 Eylül 2012 Çarşamba 23:58
Yazmamak en iyisimi bilmem,şu hunçak örgütü ile marazi bağ kurulan balyoz davası(konu bu olsa gerek)içerisinde tutuklanan 4 trabzonlu komutanın bulunması ile,geçmişi kurcalanan büyükler arasında bir alaka(akrabalık,dostluk değil)varmı acaba?
 Misafir
 26 Eylül 2012 Çarşamba 20:56
Bu arada Hasan Tahsin,beğenilerden anladığımız sizin köyün ahalisi destek kuvvetler olarak klavye başında.Yoksa bu kadar akıl tutulması bütün Karadeniz'i SARMIŞ OLAMAZ!
 Misafir
 26 Eylül 2012 Çarşamba 19:55
MİLLET vakti zamanında,Millet düşmanlarının atalarının bir tarafını fena halde "tırmalamış" olduğu için,sen ve senin gibiler hala cır cır cırlamaya devam ediyorlar.
 Dkapkiner
 26 Eylül 2012 Çarşamba 17:20
Konuş bakalım sen,zamanı gelince o M-illet de hesap verecek.Vaktiyle yediğin makarnalar gün gelir bir tarafını tırmalar.Sen de mi o makarnacı m-illetdensin yoksa?
 Misafir
 26 Eylül 2012 Çarşamba 16:57
26 Eylül 2012 Çarşamba 16:29 ,sn dostum Yüce TÜRK Milletinin en büyük düşmanları bünyesine sızmış olan HINÇAK yapılarıdır.Osmanlıyı arkadan vurup hançerleyen HINÇAK yapılarının uzantıları günümüze kadar uzanmıştır,fakat şundan haberleri yokki,tamamının kimlikleri tüm şecereleri ile birlikte bilinmektedir ve tamamı mercek altındadır.Bırak tevekaller kendilerini avutmaya devam etsinler.H.Tahsin.
 Misafir
 26 Eylül 2012 Çarşamba 16:37
Kapkiner dostum,tutuklu komutanlardan Orgeneraller içerisinde bana göre haksızlığa uğrayan sn İlker Başbuğ paşadır.Zira Başbuğ paşanında Drabe hamlelerini önleyen paşalardan olduğuna inananlardanım.Başbuğ paşanın şansızlığı darbeleri önlerken bir yandanda ŞANLI TSK nın zarar görmemesi için bazı olayların üzerini örtmeye çalışmasıdır.Buda onun aşırı derecede vatanseverliğinden kaynaklanmaktadır.Bunun dışında Balyoz olayından ötürü alt rutbedekilerden mağdur olanların sayısı az değildir.H.Tahsin.
 Misafir
 26 Eylül 2012 Çarşamba 16:29
@16:04/ Siz niye alınıyorsunuz bu meseleye bu kadar?
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Turktime