Obezite cerrahisi yöntemleriyle tedavi olmanın kazanımları sadece kilo vermek ve fiziksel olarak estetik görünüme kavuşmakla sınırlı değil. Ameliyat sonrası normal kilosuna dönen kişilerin yaşam süresi uzarken, obeziteden kaynaklanan veya fazla kiloların tetiklediği hastalıklara yakalanma riskleri de büyük ölçüde azalıyor. Obezite ve Diyabet Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Oktay Banlı verilen her bir kiloyla elde edilen artıları şöyle sıralıyor:
Fazla kiloluyken yaşadığınız nefes darlığı, aşırı terleme, çabuk yorulma, sürekli yorgunluk hissi ve bu nedenle hareketlerinizi kısıtlayan solunum problemleri kilo verme süreciyle birlikte ortadan kalkar. Vücudun yağ oranının azalması solunumu rahatlatır ve kalbe giden oksijen miktarını arttırır. Uyku apnesi, horlama, uyumada güçlük, uykusuzluk ya da aşırı uyuma ortadan kalkar. Beden rahatlar ve uyku sağlığı düzene girer.
Kilo fazlası insülin direncine ve diyabete davetiye çıkarır. Ağırlık kaybının hiperglisemi yani yüksek şeker riskini 23 kat, hiperinsülinemi yani insülin fazlalığı riskini altı kat azalttığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Ağırlık kaybı, insülin duyarlılığını arttırarak insülin direncinin iyileşmesine yardımcı olur. Yüzde 5 oranındaki ağırlık kaybı bile insülinin etkisini iyileştirir, açlık kan glikoz düzeyini azaltır.
Daha önce fazla kilolar sebebiyle yüksek seyreden kan lipit değerleri normale döner. Ağırlık kaybının, kötü huylu kolesterol ve trigliserit düzeylerini düşürdüğü, iyi huylu kolesterol düzeyini arttırdığı, böylece vücut yağ profilini düzelterek kalp hastalıklarına yakalanma riskini azalttığı ortaya çıkmıştır.
Obez kişilerde eklemlere binen yük çok fazla olduğundan özellikle bel, kalça ve diz eklemlerinde yaşanan ve hareket özgürlüğünü kısıtlayan durumlar, kilo kaybı ve fiziksel hareketin arttırılmasıyla ortadan kalkar.
Geçmişte şişmanlık kısırdöngüsüyle boğuşan kişi, kilo kaybedince fiziksel görüntüsüyle barışır. Hareketlerinde özgür olması daha emin adımlarla hayata devam etmesini sağlar.
Sözlü