Eşiyle ayrıldıktan sonra iki çocuğuyla birlikte yaşamaya başlayan Filiz Erdoğan’ın, (42) 2006’da kızı Duygu (25), bir yıl sonra da oğlu Ozan Can (21) diyalize girmeye başladı. Diyaliz, çocukları hayatta tutuyordu. Ancak tedavinin kendine göre zorlukları var. Yaşıtları gibi ne sokakta oyun oynayabiliyor, ne de okula düzenli gidebiliyorlardı. Ergenlik daha da zordu. İlaçları almak istemiyor, yiyecek-içeceklerle ilgili yasaklara uymakta zorlanıyorlardı. “Bizi niye doğurdunuz” diye isyan ediyorlardı.
Aynı kaderi paylaşan iki çocuğunu tek başına büyütmeye çalışan anne Erdoğan’ın hayali organ bulunmasıydı. Kendi böbreği uygun değildi. Babanınki oğula uyuyordu. Ama baba “Ha verdim ha vereceğim” derken zaman geçiyor, bir türlü nakle sıra gelmiyordu. Tek umutları kadavradan böbrek nakliydi. Kartal Lütfi Kırdar Araştırma ve Eğitim Hastanesi’nin bekleme listesine ikisi aynı anda girdi. Çalan her telefon heyecan yaratıyor, hastaneden gelmesini umut ettikleri haberi bekliyorlardı.
“Çocuklarımın acı çekmesi beni öyle yoruyor ki... Bir anne için çok ağır” diyen Erdoğan için en zoru, çocuklarına su içmenin yasak olması “Su bile içememeleri zoruma gidiyor. Su içmek istemiyorum. ‘Annem doya doya su içti’ demesinler” diye yaşadıklarını anlatıyor.
10 gün önce, akşam 21.30 sıralarında Erdoğan’ın telefonu çaldı. Hastanenin organ nakil koordinatörü Fadime Yıldız’dı arayan. İki kardeş de büyük heyecan yaşadı. Duygu “Anne galiba bana böbrek çıktı, inşallah bunun için arıyordur” dedi. Ancak bağışlanan böbrek, Ozan Can’a daha uygundu. Böbrek nakli başarıyla gerçekleştirildi.
Duygu Erdoğan, kardeşinin nakil olmasına çok sevinmiş: “Kardeşim bana diyor ki ‘Üzülme, moralini bozma’. Ben de diyorum ki ‘Bana da çıkar. Arkandan geleceğim. Sen yeni ‘kardeşe’ (böbrek) iyi bak.”
Duygu’nun da nakil olmadan rahat nefes alamayacağını anlatan Filiz Erdoğan, “Omuzlarımda iki acı, iki ağır yük vardı. Ozan Can’ın nakliyle birini attım. Biri hâlâ diğer omzumda. Üçümüzün de hayali bir deniz tatili. Çocuklarım nakilden sonra çalışıp, annelerini deniz tatiline çıkarmak istiyor” diyor.
Ozan Can Yazıcı: “Çok rahatladım. Suyum artık başucumda duruyor. İstanbul Üniversitesi’nde Tarih okuyorum ama yeni hedefim diyaliz hemşiresi olmak.”
Duygu Yazıcı: “Kardeşimle kader ortağıyız biz. Birlikte aynı günlerde, yan yana makinelerde diyalize giriyorduk.. Ozan Can’ın nakli beni daha çok umutlandırdı. Herkese organlarını miras bırakmasını tavsiye ediyorum. Bizim gibi bekleyen hastalar varken niye toprağa gömülsün?”
Filiz Erdoğan: “Ben organlarımın hepsini bağışladım. Başka bir bağış bizim bütün ümitlerimizi yeşertti. 21 yaşındaki bir genç onların sayesinde yeniden dünyaya geldi” dedi
Hürriyet