Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Yardımcıları Kılıçdaroğlu'nun önünde yumruklaştı!
Talat Atilla
YAZARLAR
25 Şubat 2013 Pazartesi

Yardımcıları Kılıçdaroğlu'nun önünde yumruklaştı!

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın start verdiği İmralı görüşmeleri iktidar partisinden çok CHP’de çatlaklara neden oldu. Kılıçdaroğlu’nun İmralı görüşmelerine mesafeli de olsa verdiği destek, CHP’li Hüseyin Aygün’ün çıkışlarına gösterdiği tölerans, parti içindeki ulusalcıları hareketlendirdi. Tüm bunların üstüne Erdoğan’ın, “Her türlü milliyetçilik ayaklarımın altındadır” sözleri de eklenince, CHP’de biriken bu gaz ilk kez ete kemiğe bürünerek sıcak çatışmaya döndü ve Kılıçdaroğlu’nun iki yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ve Bülent Tezcan CHP liderinin önünde yumruk yumruğa kavga ettiler. CHP’nin dışarıya sızmaması için özen gösterdiği yumruk yumruğa kavga şöyle gelişti;

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın, ‘milliyetçilik’ çıkışını, Seçim ve Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ve partinin İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ile değerlendirirken, Tanrıkulu ve Tezcan milliyetçilik konusunda sözlü atışmaya başladılar.

Tezcan, Tanrıkulu’nu Kürtçülük yapmakla suçlarken, Tanrıkulu da Tezcan’ı faşistlikle itham etti. Sözlü tartışma küfürleşme boyutuna gelince Tanrıkulu, Tezcan’ın üzerine, Tezcan da Tanrıkulu’nun üzerine yürüdü. Araya kimsenin girmesine fırsat vermeden birbirlerine yumruk vurmaya başlayan iki CHP’linin de suratlarında kırmızılıklar ve yaralanmalar oluştu.

CHP liderinin önünde yaşanan bu yumruklaşmaya Kılıçdaroğlu’nun müdahil olmadığı ama canının sıkıldığı söyleniyor. CHP içinde Sezgin Tanrıkulu BDP’ye yakın politikalarıyla tanınırken, Bülent Tezcan ulusalcı olarak biliniyor.

NOT: CHP İletişim Koordinatörlüğü bu haberin doğru olmadığını iddia etmektedir. Doğruluğundan emin olduğum haberimin sonuna kadar arkasındayım. Bu haberin doğru olmadığını habere muhatap olanlar, şereflerini teminat göstererek yalanlarlarsa, yalnız CHP'den değil, tüm kamuoyundan özür dilemeye hazırım.

 Hudut nöbeti!

Başbakanlık Müfettişlerinin eski Bakan Recep Akdağ dönemini, domuz giribi aşılarının alımları dahil didik didik ettiklerine yönelik bilgiler geliyor. Aldığım bilgilere gore yeni Sağlık Bakanı Mehmet Müzezzinoğlu’nun göreve başlamasından sonra bakanlık bürokratları istifa etti ama bu istifalar Başbakanlık Müfettişlerinin teftiş sonucunu beklemek için kabul edilmedi.

Başbakanlık müfettişlerine iki konuyu araştırmalarını önererek biraz yardımcı olalım; Şu anda Sağlık Bakanlığı Müsteşarı olan Dr. Nihat Tosun, Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimiyken, Dr. İbrahim Şentürk de aynı hastanenin başhekim yardımcısı ve satın alma komisyon başkanıydı. Başhekim Dr. Tosun, Sağlık Bakanlığına Müsteşar olunca, Dr. Şentürk’ü aynı bakanlığa hudut ve sahiller genel müdürü olarak atadı. Şentürk’ün Müsteşar Tosun’un akrabası olduğu da söyleniyor. Hudut Sahiller Genel Müdürlüğü bütçesinden hastanelere milyonlarca dolarlık ameliyat robotları ve skorpiler alındı. Bu ameliyat robotlarının bir bölümü depolarda çürüyor. Başbakanlık müfettişleri, Hudut Sahiller Genel Müdürlüğü’nün bütçesinden nerelere, hangi kriter ve ihtiyaçlara gore ne kadar harcama yapıldığını sormalarını öneririm. PKK ile dahi şeffaf görüşmeler yapan devletin, bir genel müdürlüğün bütçe ve harcamalarını şeffaflaştırmaması düşünülemez.

Liyakat olarak belki hak ediyor da olabilir ama bir beyin cerrahının hudut sahiller genel müdürlüğü gibi teknik bilgi isteyen kurumun başına getirilmesini de doğrusu anlayamadım. Bu arada eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın kırıp döktüğü Bakanlık ve tıp camiası ilişkilerini, yeni bakan Müezzinoğlu’nun normalleştirme çabalarını olumlu görüyorum.

 

 

3 büyük ilin adayları

 

Yerel seçimlerin kaderini İstanbul, Ankara ve İzmir belirleyecek. İsterseniz analize en önemli il, İstanbul’dan başlayalım; AK Parti’nin adayı henüz ortada yok. Topbaş olabileceği gibi Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a da ciddi şans tanıyanlar var. CHP adayı ise bana gelen kulis bilgilerine göre  ilkbaharda açıklanacak. CHP’nin İstanbul adayı anketlerde açık ara farkla önde çıkan Mustafa Sarıgül görünüyor ama tek bir şartla! Sarıgül’ün AK Parti oylarıyla baş edemeyeceği kesinleştiğinde… Yani, Sarıgül aday yapılırsa, CHP İstanbul’u iktidar partisinin elinden alamayacağından emin demektir. Kılıçdaroğlu, İstanbul’u Gürsel Tekin’e emanet etmek istiyor.

Ankara için Mansur Yavaş'a bir kaç aracı vasıtası ile adaylık teklifi çoktan götürüldü. Yavaş’ın gönlü MHP’de ama şu aşamada tüm partilere eşit bakıyor. Yine Eskişehir ve Aydın dışında başta İzmir olmak üzere diğer belediye başkanlarının hiçbirinin yeri garanti değil. Üstelik İzmir'de Aziz Kocaoğlu'nun durumu hiç iyi görünmüyor. Bunun en önemli nedeni merkez sağcıların desteklerini Kocaoğlu’ndan çekmeye başlamaları. Bunun ilk işaret fişeğini iki dönem belediye başkanlığı yapan Burhan Özfatura verdi.  Özfatura’nın, "Kocaoğlu, belediye başkanlığı sürecinde çok yıprandı. Özellikle ekibi noktasında çok ciddi sıkıntılar var ama aynı ekiple devam ediyor. Hatırlarsınız Kocaoğlu, 'aday olmayacağım' açıklaması yapmıştı.  Eğer bu sözünden vazgeçerse prestij kaybeder.  Aday olursa da seçimi kaybeder " dediği biliniyor.

Üstelik Kocaoğlu’nun 2011 genel seçimlerinden iki gün once İzmir Mv. Mehmet Ali Susam’ı hedef alarak yaptığı ve CHP’ye zarar veren galiz küfürlerle süslü çirkin tartışması hala hafızlarda. Özellikle "Seni aday gösteren Genel Başkan'ın....." bölümü unutulacak gibi değil. Üstelik AKP’liler, "İşler göründüğü gibi değil, belediye şirketlerinde problemler var ve bu seçim kampanyasında açıklanacak." diyorlar.  Peki AK Parti’nin İzmir adayı kim olacak?  Ulaştırma Bakanı Yıldırım ihtimali giderek zayıflıyor. Benim kulağıma gelen, İzmir’in yerlisi, hem lâik hem merkez sağcıların oyunu alacak ünlü bir işadamı. Aslında bu işadamı siyasete soğuk, bu nedenle teklifi doğrudan başbakan yapacak.

 

*Bu yazı Talat Atilla’nın Güneş Gazetesi’ndeki köşesinden alınmıştır…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 TOTEM
 28 Şubat 2013 Perşembe 15:12
Ah sorma Hülya seni bir ben anlıyorum ,bend yanlış anlıyorum:) Kimse seni anlayamıyor da sor bakalım neden acaba:)
 hulya
 27 Şubat 2013 Çarşamba 18:28
Açıklamalı yazmadımya anlamamışlar yine.Suç bende ben alıştırdım bunları böyle. Tüm problemlere eşit uzaklık ne demek? Şu demek:Problemler önceliklerine göre kapalı zarf halinde gelir ve eşit muamele görür demek.Yani keyfine ve canının istediğine göre biri öne biri arkaya ötelenmez demek.
 Misafir
 27 Şubat 2013 Çarşamba 12:22
İzmirde Ak parti kaybeder.Kocaoğlu dezavantajlarına rağmen kazanır.CHP başka aday çıkarırsa yine kazanır.İttifak çatlar ,bunlar önemli değil izmirlinin tercihi önce CHP sonra Kocaoğlu
 Misafir
 27 Şubat 2013 Çarşamba 12:17
tüm problemlere eşit uzaklık ne demek?Elini ya taşın altına koyarsında o eli sıcak suya sokmazsın.Problem taraf ,yan vs değil ki eşit uzaklıkta olasın.
 Misafir
 27 Şubat 2013 Çarşamba 12:16
Bu haber doğrulanmaz bu haber yalansa yine doğru haber muamelesi görür.Eskilerin deyimi ile şuyu vukuundan beter.
 TOTEM
 26 Şubat 2013 Salı 16:38
Kızıp kendini toparla ve formayı kapmak için daha çok çalış ve doğru şeyler yap dememe kızarmısınız? Chp ye de söylediğim aynı! Artık içerisine düştüğünüz kısır partizan hırsları ve çekişme güdüsünü bırakın ve gerçeği görün,görün ki! Chp bu milleti kucaklayan iktidarı zorlayan ve alternatif olan bir parti olsun ama sen hala burada konu Chp iken bakın çalışma bakanı ne yapmış muhabbetlerine girersen Nasıl ki Semih kulubemde oturur parama bakarım derse Chp de nuhalefette kalır sallarım der.
 TOTEM
 26 Şubat 2013 Salı 16:35
Ben Chp yi eleştirdiğimde,İktidar varken neden muhalefeti eleştiriyorsun diyorlardı!Muhalefeti neden eleştiriyorum biliyormusunuz? Bir takım sürtekli kaybediyor ve madara oluyorsa sen ne yaparsın? Başarılı olan takımı mı eleştirirsin? Ben eleştiriyorum çünkü,Chp iktidara alternatif olamıyor Fenerli semih gibi yedekte kalmayı kanıksamış rekabet halinde olduğu rakibine tehlike oluşturmuyor,rakibi ben ne kadar kötü olursam olayım yerim garanti düşüncesi ve keyfiyetinde şimdi bu durumda benim Semihe
 Misafir
 26 Şubat 2013 Salı 16:33
sayın talat atilla bey bu olayın olduğu yerde sanki sizde oradaımişgibi yazıyorsunuz.
 Misafir
 26 Şubat 2013 Salı 14:56
Hükümetin yeni bir icraatı: Çalışma Bakanı sırf hemserim diye SSK konusunda zır cahil bir bayanı (kendisi psikolojik danısmanlık mazunu imiş) SSK genel müdürü yapacak..
 hulya
 26 Şubat 2013 Salı 10:03
CHP'nin politikası ulusalcıdır.Yani tüm problemlere eşit uzaklıktadır.Gözü Doğu ve Güneydoğudan vede canı istediği bölgelerden başka hiçbir şey görmeyen ulusalcı olamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime