‘Böyle zamanlar tehlikelidir Şemsettin..
Ya gel cebime saklan, ya bırak şapkana saklanayım.
Kim vurduya gider insan.’
Der bi’ şiirinde..
Ve ekler: Fırsat yok ki kendimi savunup aklanayım.
Hangi zamanların tehlikeli olduğunun ustasıdır zira şair; ayağına pranga vurulmasından ustasıdır mesela; mahkeme koridorlarında beklemelerinden, sual edilmekten, celp zarflarından ustasıdır tehlikeli zamanların.
Tehdit edilmekten, men edilmekten, ihtar edilmekten ustasıdır. Oyunculuktan, yazarlıktan, güzel ve tehlikeli sanatlardan..
Tiyatrosunun kundaklanmasından.
Biraz da;
Sivas’tan.
Cayır cayır yanan arkadaşlarından ustasıdır şair.. Hangi zamanların tehlikeli olduğunun.
Parmak sallanmasından, hedef gösterilmesinden, hesap sorulmasından.
Ustasıdır şair akrebin; ki ustası bilir akrebin hangi buçukta tehlike arz edeceğinin. Hep o buçukta tesadüfleşmiştir şair zerki ile zehrin.
Herkesin üç buçuk attığı tehlikeli zamanlarda; akreple oynaşmıştır bile isteye.
Dedik ya: Ustasıdır şair akrebin; ki ustası bilir akrebin zehrini hangi buçukta zerk edeceğinin.
Onu da demiştik başta: Böyle zamanlar tehlikelidir Şemsettin..
Sen Şemsettin, parmağına kıymığı batsa ahşap pencerenin; odayı havalandırmaya değer miydi dersin, artı - eksi hesabına girişirsin.
‘Attığın taş ürküttüğün kurbağaya değmeli.’ atasözünün memesine ilişirsin.
Tutamadığın balıkla cebelleşir, (gidiş – geliş elde dört sazan) benzin hesabında Cahit Arf’ı yenersin. Akrebin buçuğuna yakalanmamak için can verirsin.
Bedava sanat, bedava okul, bedava orman işleri sana göre değil; sen rahat ol, böyle zamanlar da sana tehlikeli değil, Şemsettin.
‘Korkmuyorum, ben bunların feriştahını yaşadım. Kenan Evren zamanı ayağımıza zincir de vurdular.’ Diyen bi’ şiirin dizesine girdiysen ne büyük şeref sana;
Şemsettin.
Kadim dostu, yol ve dava arkadaşı (rahmetli babamın tabiriyle) sokak lambamız; duayen gazeteci Uğur Dündar’ın Demokrasi Arenasına çıktı geçen akşam.
Fidanken yetiştirdiği; dal vermiş, filiz vermiş, meyve vermiş ağaçlarıyla..
Bildiğimiz gibiydi.
Üç sene önce, kodesle karşı karşıya geldiği davanın sonunda nasıl durduysa, öyleydi.
Nasıl mı ?
Şöyle özetleyeyim..
Keyif alırım son paragraftan.
O birkaç cümle, en baştaki harften başlar, küstürmeden hiçbirini son noktaya kadar selam verir, sonra geçer gider.
Köşe yazılarımda son paragraflarımı severim.
Bu zamana kadar yazdığım yazıların en iyisi hangisi bilemem ama; en iyi sonla biten yazımın bu olduğuna bahse girerim.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile polemiğe girmekten ve onun tarafından hedef alınmaktan korkup korkmadığı sorusuna:
‘Hiç korkmuyorum. Korkutmak çok tehlikelidir. Ben bunların feriştahını yaşadım. Kenan Evren zamanında ayağımıza zincir vurdular…
Herkese ‘Haddini bil.’ diyorsun. ‘Haddini bil… Haddini bil…’ Bütün dünyaya parmak sallayıp ‘Haddini bil…’ O zaman sen de haddini bileceksin.
‘Haddini bil.' sözcüğü suçsa eğer, Sayın Cumhurbaşkanı her gün iki yüz kere suç işliyor.’
Müjdat Gezen.