Yazıp çizen için melankoli mevsimidir eylül..
Ay diye bilinir, mevsimdir asıl.
Burun çekerek apar topar toplanmış kapı eşiğindeki valizdir eylül. Saçları alelacele tepede toplanmış kadın telaşı, saçak altına sığınmış kırlangıcın kanat çırpışı, titrek bir elin şarabın son yudumuna uzanışıdır eylül. Evvelce yazmıştım buraya Kapı Menteşesi’ni;
İşte o menteşeden çıkan bozlağın safi sebebidir eylül.
Ve topuk sesidir; ki ehli için ıssızlık içinde çınlayan topuk sesi, şiir sebebidir.
Notası bir uğultu içinde kaybolan kelimelerin müsebbibidir. İş bu yazı misal, o mistik uğultu hasebiyle üçüncü defa değiştirilmiştir.
Caddeye nazır merdivenin muhtelif yerlerine tünemiş yaprakların damarlarında gizlidir; ki sebebi salt solmuş damarlarından değil, biraz da eylüldendir.
Eylül’ün gazabından kork; filhakika o dizeler şarabın değil, bizatihi yerde yatan akçaağaç yaprağının al tesirindedir.
Eylül’ün gazabından kork..
Yazar bunu tekrarlamakta herhangi bir beis görmemiştir.. Eylül’ün şakaklarda bıraktığı tesir saymakla bitmez;
Gel gör ki eylüle şiir yazma vaziyetleri biraz da coğrafya meselesidir.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu Ağustos 2021 Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırma sonuçlarını açıklamış diyelim.
Diyelim Ağustos ayında bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması (açlık sınırı) 2 bin 926 lira 72 kuruş olmuş.
Diyelim gıda harcamasıyla beraber giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ihtiyaçlar için yapması zorunlu aylık harcamalarının toplamı (yoksulluk sınırı) 9 bin 533 lira 28 kuruş olmuş.
Diyelim dört çocuklu bir baba yoksulluktan intihar etmiş. Diyelim işsizlik almış başını gitmiş. Bir çocuk okula harçlıksız gitmiş diyelim başka bir çocuğun kıyafetiyle..
Diyelim şiir mevsiminden bir adım önceki ayda, ağustosta;
Dört kişilik bir ailenin asgari insani şartlarda yaşam nafakası 9 bin 533 lira 28 kuruş olduğu anlaşılmış.
Ve diyelim bunun anlaşıldığı ay; Diyanet İşleri Başkanlığı: midye, karides, kalamar, yengeç, ıstakoz gibi deniz hayvanlarının 'helal olmadığını' belirtmiş.
Diyelim bu fetvadan hemen önce elektriğe yüzde 15 zam gelmiş, hemen sonra da doğalgaza gelmiş yüzde 15 diyelim.
Eylül mevsimindesin;
Ki baştan belittik: Yazıp çizen için melankoli mevsimidir eylül..
Ay diye bilinir, mevsimdir asıl. Ve topuk sesidir; ki ehli için ıssızlık içinde çınlayan topuk sesi, şiir sebebidir.
İnsan gibi baharı yaşayamadığın yerde; ilk cemreye en uzak mevsimin tadını çıkaracağını, şiirini yazacağını sanmak akıl meselesidir.
Çok şükür zorlansak da ne aklımızı ne de umutlarımızı kaybettik.
O motorlar mavilere sürülecek, memleketin dağlarına yeniden baharlar gelecek.. Bir gün eylül, şairince hak ettiği şiiri de dizecek.
Cebimizde kelimelerimiz ve sabrımız var bekleyecek çok şükür..
Ama yine de yazılmışlardan / yazılacaklardan uygun bi’ şiir bırakmak gerekirse satırın sonuna. Uzak olmasın, tanıdıklarından bırakalım..
Diyor ki sevdiği şair:
Öttür yem borusunu öttür, öttür borazan. / Bitpazarında sattık, kalkamaz artık kazan. / Allah'ın on pulunu bekleye dursun on kul. /
Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul. / Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara, şah olsa. /
Yaşasın, kefenimin kefili karaborsa!