Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Ool Mahiler ki Derya İçerüdürler
Bülent Kuşoğlu
YAZARLAR
12 Ocak 2012 Perşembe

Ool Mahiler ki Derya İçerüdürler

Tartışıyoruz, Türkiye’nin belli birikime ve iddiaya sahip olan kesimleri kendi bildiklerince tartışıyor. Ağızlardan çıkana göre hukuk, adalet, insan hakkı diyoruz ama tüm bunların sonunda kim haklı olacak biliyor musunuz?

Kazanan…  Biliyorsunuz en geçerli kuraldır, kazanan daima haklıdır. Mustafa Kemal yerine Vahdettin kazansaydı, Atatürk olmayacak Mustafa Kemal’de hain ilan edilecekti. Türkiye ise çok daha küçük, büyük ihtimalle  İngiliz mandası ve Mısır, Fas veya Suriye ayarında bir ülke olacaktı. Enver Paşa kazansaydı nelerin değişeceği daha da karanlık bir görünümde. Ama heykellerinin dikeleceği de kesindi…

Yeni bir kavşaktayız. Hukuk savaşı, vesayet, demokrasi kavgalarının bir kat altında uluslararası bir kavga var ve asıl çerçevede bunlar tarafından çiziliyor. Daha önce 100 yıl önce olduğu gibi… Abarttığımı, saçmaladığımı düşünenler 100 yıl önce ordunun başında bir Alman’ın, Alman subaylarının ve toplarının, Çanakkale’de İngiliz ve Fransızlara karşı bizi savunmaya çalıştığını, 2,5 milyon metrekare toprak kaybettiğimizi unutmasınlar. Yakın zamanlarda da Irak, Afganistan, Mısır, Libya veya Suriye’de olanları unutmasınlar.

Şu son olaya gelelim, Genelkurmay Başkanının tutuklanmasına; Eğer oyunu askerler kazanmış olsalardı bugün haklı olacaklardı ve İlker Paşa’da haklı olacaktı. Başına “Terörist” olma belası gelmeyecekti... Hatırlar mısınız, ABD Büyükelçisinin öncesinde “Boşuna kakafoni yapıyorlar, kapatma yok” dediği Anayasa Mahkemesi’nin AKP kapatma davasında varılan sonuçlardan biri de irtica konusunda AKP’nin odak olduğu değil miydi? Bu nokta çok önemli idi. O güne kadar 1’inci sorun olan ve mücadele için askerin inisiyatifinde olan irtica hızla tehlike olmaktan çıkarken asker de kaybeden oldu. Sonrasında ne olursa olsun haklı olanda iktidar ve yandaşları oldu. Doğru işin içine önemli miktarda hukuk, demokrasi, vesayet, inanç özgürlüğü, kimlik karıştırıldı ama başka türlü yenmezdi… Olay bu. Evet, konuya objektif bakarsanız farklı değerlendirmeler yapabilir, zaten haklı olması gereken şu idi, bu idi diyebilirsiniz ama kazanan haklılık gerekçelerini de kabul ettiriyor. En azından kendi döneminde…  

Eğer, kazanmışsanız ya da kazanacak bir görünümde iseniz şahidiniz, yandaşınız, yalakanız çok olur. Bu gün kazanan ve kazanma görünümünde olan iktidardır ve bundan dolayı da haklıdır. Demokrasi, hak, hukuk kazanana göredir. Mesele bu azizim…

Şimdi benim ve sizlerin sayfalarca Genelkurmay Başkanının tutuklanmasını açıklamaya çalışmamızın ne derece yararı var?

Şu Uludere hadisesinde istihbaratın nereden geldiği belli değil, ama işin esası istihbarat aldığımız yerlerin bizi aldatmasıdır. Bölgede Kürtleri, bizi, Arapları, Sünnileri, Şiileri kontrolünde tutan, tutmaya çalışan güçler var. Bazen kavga ettiriyorlar bazen iyi geçindiriyorlar. Bunun içinde inançlarımız dahil her şeyi kullanıyorlar desem ve bazı örnekler versem, bu örnekler sizin de kandırıldığınızı söylese gururunuz hemen itiraz ettirir…

Halbuki oyunun ortasındayız ve oyunun farkında olduğumuz da, çok  güçlü olduğumuzu da fark edeceğiz…

***

Değerli e-dergah okuyucu ve yorumcuları. Bazılarınız sık sık bana milletvekili olduğumu hatırlatıyor ve ya partimle ilgili yada vekilliğimle ilgili eleştiriler getiriyorsunuz. Ben burada yazmaya vekilliğimden çok önce başladım. Seçim dönemi de dahil olmak üzere asla partimle ilgili bir propaganda yazısı yazmadım. Her yazımda kendimi, yorumcu ve okuyucularımı günlük siyasetten uzak tutmaya çalıştım. Lütfen beni kendi fikirlerinin değil de sadece yanlış veya doğru partisinin eylemlerini savunan basit bir siyasetçi konumuna sokmaya çalışmayın. Ben sizlerle bir siyasetçi olarak değil en başından beri bir yazar olarak bu köşeyi paylaşmak istiyorum. Siyasetçiliğimle gurur duyuyorum ama burada siyasetçi değil bir yazar olarak sizinle bir şeyleri paylaşmak istiyorum.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 15 Ocak 2012 Pazar 22:02
melih gökçek açıkladı...chp yeni genel başkan adayı emine ülker tarhan.bence tutar..mhp basına meral aksener gelsin..ampülcüler kacacak delik arar..yazın bir kenara
 Misafir
 14 Ocak 2012 Cumartesi 22:11
27 Mayıs DARBESİ Aydınlatılmadığı taktirde,bugünü doğru ANALİZ etme imkanımız yoktur.Balyozu,Sarıkızı,Ay Işığını,Yakamozu,Eldiveni,İnternet Andıcını,28 Şubatı,27 Nisanı doğru ANALİZ edemeyiz.1991-2002 arasındaki EKONOMİK küçülme sürecini "OKUYAMAYIZ".28 Tane BANKANIN içinin BOŞALTILMASINI "okuyamayız".Beyaz Enerji-Mavi Akım Vurgunlarını analiz edemeyiz.Y.DİVAN yargılamalarının sonuçlarını tahlil edemeyiz.Özetle Ülkedeki MASKELİ Hınçak yapılanmasını ÇÖZEMEYİZ.H.Tahsin.
 Misafir
 14 Ocak 2012 Cumartesi 22:06
Mehmet Nuri YAMUT Paşa.Türkiye Cumhuriyetinin BEŞİNCİ Genelkurmay Başkanı.(1950-1954).Çanakkale Savaşı Gazisi(madalyalı).Kurtuluş Savaşı Gazisi(İstiklal Savaşı Madalyalı).Bu Paşamız 27 Mayıs 1960 sonrası bir Yüzbaşı nezaretinde üç harbokulu öğrencisi tarafından yumruklanarak,tartaklanarak tutuklanmıştır.Bu süreçte 8 Bini aşkın VATANSEVER subayımız,TSK dan ihraç edilmiş birçoğu sürgün ve tutuklamaya maruz kalmıştır.27 MAYIS MUTLAKA AYDINLATILMALI...H.Tahsin.
 Misafir
 13 Ocak 2012 Cuma 10:46
Bizim bu süreçte ihtiyacımız olan, meselelerin tanımı yapmak ve tartışmaya açmaktır. Örneğin; Çok büyük miktarda cari açık sorunumuz vardır. Bunun en büyük ayaklarından birisi, enerjiye olan ödemelerdir. "Nükleer enerjiye hayır!" Rüzgar, güneş ve yağmur, canı istediği zaman esiyor, açıyor ve yağıyor! Bu nedenle daha akılcı bir kaynak bulunmalıdır? Bu ne olmalıdır? Örneğin; Türkiye teknolojik makinelere ödemelerinden dolayı da büyük açık vermektedir. Bunun çözümü nedir? (canmehmet)
 Misafir
 12 Ocak 2012 Perşembe 18:17
Sayın Yazar, "Neden bu ülkede kimse emperyalizme inanmıyor," demektedir. Rekabetçileri kadar bilgi-teknoloji üretemeyenler, az veya çok sömürülmektedir. Bu, Rusya ve Çin gibi büyük devletler için de geçerlidir. (Çin)Şanghay, tam bir Avrupa şehirdir. Kremlin (Rusya) sarayının bahçesinde de, Lenin'e inat olması için herhalde, Amerikalı Mc Donald'ın köftesi ve Cola satılmaktadır. Özetle; ABD, Almanya ve Japonya gibi yüksek teknoloji üretemeyenler birilerine süt makinesi olurlar. (canmehmet)
 Misafir
 12 Ocak 2012 Perşembe 17:49
Sevgili Bulent bey,sizin dürüstlüğünüze ve samimiyetinize inanıyorum.Bu nedenle sizden rica ediyorum,TBMM arşivlerine giriniz,23 Nisan 1920 ile 29 Ekim 1923 arasındaki TBMM arşivlerine göz gezdirin.Kurtuluş savaşı sürecinde,hala Atatürk ile Vahdettini ayrı cenahlarda,FARKLI CENAHLARDA görmeye devam ederseniz,ben sizden özür dilemeye hazırım.H.Tahsin.
 Misafir
 12 Ocak 2012 Perşembe 16:30
Yapmayin Bülent Bey,simdi ben burada fikirlerimi yazarken acaba larlami bogusayim..? Bizim size karsi olan sevgimizi ve hürmetimizi ucan kuslar bile biliyor artik.Gayemiz sizi üzmek degildir,ülkemizin gercek bir demokrasiye(ileri demokrasi) kavusmasi icin cirpiniyoruz.Ülkemde olup bitenleri yurt disindan daha iyi görebiliyorum, cikarilan her yasada Halk partisi bir seyler ararken ben sadece gülüyorum.Yav kusura bakma yine kalemin ucu kaydi.En iyisi ben yorumlara biraz ara vereyim,fena olmaz..
 TOTEM
 12 Ocak 2012 Perşembe 13:16
Tarihi kazananlar yazar bu konuda size katılıyorum ve tarih farklı gelişse ne olurdu muhabbetlerini alex olmasa fener kaç puan alırdı lakırdılarından farklı görmüyorum.din muhabbetine gelirsek dinle alakası olmayanlar onyıllarca dindarları baskılamadımı?hayır lafı dolandırmayın baskıladı mı?baskılamadı mı?lütfen olaylara sürekli tek yanlı yaklaşıp sadece karşı cenahın yanlışlarını görmeyin.ve allah aşkına geçmişi bırakıp geleceğe bakın ben bıktım artık kurtuluş savaşı anılarından...
 TOTEM
 12 Ocak 2012 Perşembe 13:12
gelecek olursak.2.5 milyom metrekare toprak kaybettiğimizi söylemişsiniz!O topraklar bizim değildi bunuda itiraf etmek erdem olsa gerek hem emperyalizmden dem vurup eleştirip sonrada dünyanın eski emperyal devleti osmanlının kendisinin olmayan topraklarını kaybettiğini söyleyeceksiniz bu bir çelişkidir.Bazı arkadaşlar sürekli araplar bizi arkamızdan vurdu diyorlar hem araplar diyerek onları dışlıyorlar hemde özgürlük mücadelelerini hainlik olarak görüyorlar alın size ikinci çelişki!-
 TOTEM
 12 Ocak 2012 Perşembe 13:10
Sayın yazar;Yazım şeklinizi ve uslubunuzu bu sitedeki sizin düşünce tarzınıza en sert muhalefet eden biri olarak hep taktir etmiş ve bunu beyanda etmiş biriyim fakat bu yazınız beni şaşırttı doğrusu size muhalefet edenleri bir şekilde yaftalamak size yakışmamış.hiç size destek verenlerin üsluplarına baktınız mı?o konuda bir yorumunuz yokmu?Lütfen tahammüllü olun eleştiriler gereklidir ve bir partinin milletvekilinin objektif olmasını bekleyecek kadar hayalci olmamızı beklemeyin lütfen.ve konuya-
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Turktime