Ne olacak bu Sarıgül’ün hali?
Aslında fena işler yapmadı.
Şişli’ye, CHP’ye; hatta sağ seçmene bile kendisini belli ölçülerde de olsa sevdirmeyi başardı.
Şahsına özel oyları oldu.
Kilise’den girdi, Cami’den çıktı.
Baykal’a kök söktürdü.
Sol’un kronik sorunu olan, halktan çok sermayeye yakın olma paradoksuna sahip olmasına rağmen göreceli bir başarının sahibi oldu.
Hitabeti zayıf ama damardandı.
Konuşması, yüzü, beden dili; ortalama Türk insanına benzerdi.
Ve bir gün Hürriyet’e, “Bir oda dolusu elbisem var!” dedi.
Tılsımın bozulduğunun farkına bile varmadı.
Bir çok iş adamı, gazeteci ve siyasetçi de var olan, “Sahte mütevazilik, gizli kibirin” son kurbanı, Mustafa Sarıgül oldu.
Şişli’ye aday yaptığı Hayri İnönü’ye, “Ya benimsin, ya toprağın” dediği gün, belki de CHP liderliğine uzanan yoluna Çin Seddi’ni kendi elleri ile dikti.
Baba-Oğulun ölümle tehdit ettiği İnönü ve eşinin şikayeti, tam ete kemiğe bürünecekken, sihirli bir el yine Sarıgül’ü kurtardı.
Sarıgül’e dava açmaya hazırlanan Savcı Bülent Başar görevden el çektirildi.
Sarıgül doğada kaybolmayan plastik madde gibi.
Gölgesinde büyüdüğü büyük patronların henüz fişini çekmediği anlaşıldı!
Basındaki en güçlü lobi!
HDP’nin, “Seçimlere parti olarak katılacağız” sözü henüz Öcalan’dan onay almadı.
Bu yüzden ihtiyatlı yaklaşıyorum ama HDP her zamanki gibi yine samimi değil.
Demirtaş, Cumhurbaşkanlığı adaylığında izlediği sahte demokrasi havariliği pozlarını, önümüzdeki genel seçimlerde de deneyecek gibi görünüyor.
Tanınmış sanatçıları aday yaparak meşruiyet kazanmayı hedefleyen HDP, basında kendisine sürekli alan açan bazı gazetecileri de aday yapmayı planlıyor.
Son dönem HDP’ye yakın isimleri demirbaş yapan önemli bir kanalın bayan programcısının ismi de adaylık için geçiyor.
İşte o bayan gazeteci; Önce ısrarla programına davet ettiği gazeteciye, 2 saat sonra aldığı talimatla, “Çıkamazsınız!” dedi.
Yaşayarak öğrendim ki;
Basındaki en güçlü lobi, PKK’nın!
Talat Atilla/Güneş