1927 yılının 15 Ekim’inde başladı. 20 Ekim’e kadar sürdü.
Tam otuz altı buçuk saat..
Samsun’dan başladı anlatmaya, 1919’dan. 1927’ye kadar geldi; Meclise kadar, elindeki metni tuttuğu kürsüye kadar..
Bir nevi hesap verdi milletine.
‘‘1335 senesi Mayıs’ının 19. günü Samsun’a çıktım.’’
Diye başlar söze.
Boynunda idam fermanıyla dağılmış orduları toplamış, harpler kazanmış, millet meclisini kurmuş, cumhuriyet kurmuş;
Emperyalist güçlerin paylaştığı toprakları yeniden milletine yurt yapmış.
Ama, hesap vermekten geri durmamış.
‘Senelerden beri devam eden ef’al ve icraatımızın millete hesabını vermek.’ diye belirtmiş, sorulunca Nutuk’un yazılış sebebi.
Yıl 1927
Henüz kadına seçme ve seçilme hakkı verilmedi. Laiklik gelmedi, toprak reformu, soyadı kanunu, harf devrimi, dil devrimi ve ötekileri gerçekleşmedi henüz.
Batmış bir imparatorluktan genç cumhuriyeti kuran adam, kurduğu cumhuriyetin hesabını milletine verdi.
Yetmedi;
İstikbalde olabilecek fenalıklara karşı yangın alarmı düğmesinin yerini de işaret etti. Bütün olasılıkları sıraladıktan sonra:
‘Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve
Cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!’
Dedi.
İşte bu NUTUK; bu aydınlık, bu kullanma kılavuzu, bu feyz kaynağı, kendini ve tarihini tanıma rehberi artık olması gereken yerde..
Minik ellerde.
Başkomutanlık Meydan Muharebesinden Sivas Kongresine, Lozan’dan saltanatın kaldırılmasına kadar; cumhuriyetin nasıl kurulduğunu sadeleştirerek, çocukların keyifle okuyacağı hale getirdi eğitimci / yazar Sultan Turalı.
ATAYURT yayınevinin koordinasyonuyla köy okullarına ücretsiz dağıtılan kitabın geliri yine eğitime, Çağdaş Yaşamı Destekleme Vakfına aktarılacak..
Küçük Hanımlara ve Küçük Beylere NUTUK
Aydınlık yarınlar için, minik ellerde parlayacak.