Birkaç ay öncesine kadar siyasi hava o kadar farklıydı ki.
Ülke, tarihinin en kötü ekonomik krizini yaşıyor, o kriz doğal olarak 20 yıldır bu ülkeyi yöneten AK Parti’yi ve Erdoğan’ı ve ortakları MHP’yi dibe çektikçe çekiyordu.
Ekonomik çöküşün yanına mülteci krizi ve bozulan sosyal dengeler de eklenince artık Cumhur İttifakı’nın düştüğü yerden doğrulması söz konusu bile değildi.
Bir de üstüne siyasi tarihimizde pek de görülmeyen 6 partinin bir araya gelmesinin verdiği eklenince Ak Parti sonrası daha yüksek sesle konuşulmaya, o senaryo satın alınmaya başlamıştı.
BECEREMEMEYİ BAŞKA KİM BU KADAR BECEREBİLİR Kİ?
Farkındaysanız yukarıdaki özeti hep geçmiş zaman kipinde anlattık. Çünkü ne ekonomik şartlarda ne mülteci sorununda bir iyileşme var ama yukarıdaki tablo bugün tamamen değişmiş durumda.
Millet İttifakı bileşenleri başlangıçta çok doğru bir strateji belirlemiş, adayı açıklamayarak adeta Erdoğan’ı ve Cumhur İttifakı’nı kilitlemiş, siyaset yapamaz hale getirmişti.
Hatta bu stratejinin Erdoğan’ı nasıl sıkıştırdığını analiz etmiştik. (İlgili ANALİZ için TIKLAYIN… )
Erdoğan “adayınızı açıklayın” diye ısrar ettikçe onlar ilke açıklıyor, adaysız rakibe karşı Erdoğan ne yapacağını bilemiyor ve ağırlık gün geçtikçe Millet İttifakı’na kayıyordu.
Ama gelin görün ki; süreç uzun soluklu bir süreçti ve görüldü ki 6’lı masa aktörlerinin ciğerleri uzun soluklu yarışı kaldıracak kadar dayanıklı değildi.
Aday açıklanmamıştı ama adı konmamış aday olarak Kılıçdaroğlu kendini masaya dayatmaya başlamış, ellerindeki en önemli koz olan “adaysızlık” avantajları, Kılıçdaroğlu’nun kendi koydukları ilkelere ters tutumuyla dezavantaja dönmeye başlamıştı.
Akşener başka bir şey demeye başladı, diğer aktörler başka ve bir de bu kakofoniye Kılıçdaroğlu’nun türban çıkışı, ABD ve İngiltere seyahatleri de eklenince tablo ters yüz oldu.
O HESAP HATASI
Yukarıda linkini verdiğimiz analizde Erdoğan’ın hesap hatasını anlatmış ve Erdoğan’ı hataya sürükleyen ismin Kılıçdaroğlu’nun masa kurucu özelliği olduğunu vurgulamıştık.
Ama muhalefet de bir hesap hatası yapmıştı.
Erdoğan’ı adaysızlıkla vururken ciğerlerinin uzun soluklu koşuya uygun olmadığını görememişler, mesafe uzadıkça artan iştahın de facto adayları ortaya çıkaracağını ve bu durumun ortaya koydukları temel ilkeleri ezerek ittifak ruhunu bozacağını ve seçmendeki zaten pamuk ipliği ile bağlı güven duygusunu yok edip altlarındaki zemini kaybedeceklerini hesaplayamadılar.
Cümle çok uzun oldu. Özetlersek; beceriksizliklerini hesaplamamışlardı.
ARTIK HERKES KENDİNE
Farkında mısınız?
6’lı masanın aktörleri epeydir sadece kendi kitlelerine oynuyor. Görünürde ortaklık sürüyor gibi gözükse de herkes kendi kitlesini kaybetmemeyi önceliyor.
Tabii iktidar kanadı zevkten dört köşe. Eminiz, bu denli beceriksizliği iktidar da beklemiyordu. Ama oldu.
Gelinen noktada her şey anyıyla baki.