Son sözümü baştan yazayım....
Muhalefet bloğunun Parlamento çoğunluğunu sağlayacağını, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise adaya göre değişkenlik göstermekle birlikte sonucun henüz ortada olduğunu düşünüyorum.
Muhalefet cephesinde giderek Kılıçdaroğlu'nun favori, Akşener'in sürpriz adaylığına doğru evrilen bir süreç yaşıyoruz.
DP Lideri Gültekin Uysal'ın Kılıçdaroğlu'nu aday olarak görmek istediği artık bir sır değil.
6'lı masanın diğer genel başkanlarının ( Akşener hariç...) pazarlık marjını yükseltmek için zaman zaman yaptığı çıkışları kamuoyunun çok gerçekçi bulduğunu sanmıyorum.
CHP'nin uzun süredir siyaseten sıkıştığı dar alandan kurtulmak için üst üste manevralar yapması dikkat çekici.
Eski Ülkü Ocakları Başkanları dahil, milliyetçi ve merkez sağ isimleri CHP saflarına ya kattılar, ya da ulaştıkları isimlerle finale yaklaştıklarını söyleyebilirim.
Kılıçdaroğlu, CHP ve kendi siyasal tarihi açısından şimdiye kadar yapacağı en radikal kararın eşiğinde...
Aldığım bilgilere göre....
CHP Lideri; Şaibeli şekilde helikopter kazasında vefat eden Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu'nu Sivas....
MHP eski lideri Alparslan Türkeş'in kızı
Sevenbige Çağrı Türkeş'i de Adana'dan Milletvekili adayı yapmaya karar verdi...
Gülefer Yazıcıoğlu ve Sevenbige Çağrı Türkeş'in de onayları alınarak elbette...
CHP, sembolik değer taşıdığına inandığı Yazıcıoğlu ve Türkeş'in adaylıklarının sağa açılma ve siyasi yelpazede genişlemede büyük sonuçlar doğuracağına inanıyor.
Hatta CHP, aday gösterildiklerinde MHP ve BBP taraftarlarının göstereceği muhtemel tepkiye karşı Yazıcıoğlu ve Türkeş'i hangi argümanlarla sahaya süreceği konusunda 3 kişilik think thank gurubu bile oluşturdu.
Demirel'in meşhur "siyasette 24 saat çok uzun bir süredir " sözünü ihtiyat payına referans olarak göstermek isterim ama şimdiki zamanın realitesini yazmadan da olmazdı...