Çevremde pek çok kadının dile getirdiği bir durum var. Bir yere takıldım bu adamda ama ne olduğunu bilmiyorum.
-Çok mu müşfik? Hayır
-Çok mu şefkatli? Hayır
-Çok mu zengin? Hayır
-Çok mu yardımsever? Hayır
Peki nasıl?
-İlgisiz
-Hoyrat
-Ama iyi bir insan. Gerçekten çok iyi. Anne gibi oluyorum ona, istiyorum ki zirvede olsun,mutlu olsun.
-Ne iyilik yaptı sana? Fikir mi verdi,şevgi mi verdi,saçını mı okşadı,iletişim mi kurdu,destek mi oldu?
-Hayır.
-İyi olan ne o halde?
-Bilmiyorum.
BEN BİLİYORUM.
Karşılaştığında, onunla ilgili bir durum seni çocukluğuna götürdü,bir yaranı deşti.Çocukluğuna sarılıp iyileştirmek istiyorsun.
Zamanını harcadığın,emek verdiğin,kalbinde bir yere koyduğun insanın sıradan olduğunu kabul etmiyorsun, hepsi bu.
Sen çiçeklerden bahçe yapmak isterken karşı tarafta nasıl bir his uyanıyor?
Korku ve temkin.
Çünkü endişeleniyor,çünkü bedava peynir fare kapanında olur sanıyor.
Ah benim canım,
Şimdi çocukluğuna sarıl,
O karanlığa mum yak.
İyi olanı görmek istiyorsan, aynaya bak.
Unutma ki,kimse alacaklısını yanında istemez,
Uzaktan görse gider,
Ederinden fazla değer,bil ki seni paspas eder.
Zehirli sarmaşık sandın sevgimi,
Bedenini sarmadan durmayacağım.
Yalancı baharlar okşasın seni,
Ne güneş ne gölge olmayacağım.
Desen, üşüyorum, ellerini ver.
Yanıyorum, hemen serinlikle gel,
Artık o sevdadan kalmadı eser,
Ne güneş, ne gölge olmayacağım.
Gardiyanın olsam, vefa bekleme,
Müebbettir cezan, aman dileme,
Kurtarmaz ki seni hiçbir kelime,
Ne güneş ne gölge olmayacağım.