MİSONEİZM
Yeni olandan, henüz bilinmeyenden ya da bilinemez olarak nitelendirilenden korkma ve çekinme itkisi olarak tanımlanır.., İnsanoğlunun henüz tanımlayamadığı tüm bilimsel, sezgisel ya da izleksel yeni veriler karşısında gösterdiği bilinç dışı tepkidir de denilebilir. Antropologlara göre; derin, batıl ve yadsınamaz bir korku türüdür..,Psişik manada, yeni olanla yüzleşmenin neden olabileceği şok etkisinden kurtulmak için konulan bilinçaltı ya da bilinç dışı bir bariyerdir.., İnsanoğlu ; her bir yeni keşif esnasında, her devrim kurgusu etrafında ve her devinimin kenar kaldırımında bahse konu korku ve kaygıyı yaşamış ve de yaşayacaktır..
TANRI PARÇACIĞI : Evrende tanımlanabilen tüm maddelerin bir antimaddesi mevcuttur.., Elektronları artı yüklü ve protonları eksi yüklü olarak, karşılık geldiği maddenin elektromekaniğinin de zıttıdır.. ( Düzalizm ). Her ne kadar modern fizik, antimadde-madde çarpışmasından doğacak olan enerjinin ucuz maliyetinin peşine düşmüş olsa da işin bir de felsefi temeli mevcuttur..,
800 YIL EVVELİ : Karanlık bir cevherdir ki; zatıyla " hala " yı, yani boşluğu doldurur.., Boşluğu ilk gelip dolduran " Heba " dır. ( Heyula ; Öncel madde ).., İşte heba denilen ; İçinde alemdeki tüm suretlerin açıldığı, şekillerin meydana geldiği ilk maddedir.., Ancak kendisinin bir varlığı ( Ayn ) yoktur.., Yani aslı itibariyle madumdur.., Esasen ; kendisinden suretlerin zuhur ettiği batındır.., Heba-suret ilişkisi ise beyazlık ile beyaz ilişkisi gibidir..
Modern fiziğin, tasavvufun bahsettiği denklemin matematiğine sekiz asır sonra ulaştığını gördüğümüz zamanlarda.., İbn Rüşd, İbni Sina ve İbn Arabi gibi cihan alimlerinin risalelerinden , sapık mollalar ve sapkın din bezirganlarının ahmak rivayetlerine nasıl olup da savrulduğumuzu mu merak etmektesiniz..? Dünyadaki aklın hizmetindeki ilmi tesisleri aktaran Allah'ın adıyla, hiç utanıp da sıkılmadan kendi testislerine bir yol bulma sevdasına düşen alim kılıklı zibidilerin yeşerdiği bahçeyi kimin suladığını mı düşünmektesiniz..? Peki tüm bu soruları sorarken kendinize bir dönüp de neyi terk ettiğinizi itiraf edebilecek nefsani kudrette misiniz..?
Hey .., siz ya da biz .., sonraki nesillerin üzerimizde göreceği bu derin iz hakkında gerçekten bilgi sahibi misiniz..? Cesaretsiz ve nedametsiz bir neslin devamının ferasetsiz ve kifayetsiz bir nesil olduğunu göremeyecek derece de de basiretsiz değilsinizdir inşallah..!