Kısık ateşte müzakere
CHP henüz genel seçimlerde oy ve vekil sayısını azaltmasının yan etkileri ile yüzleşmedi.
Koalisyon umudu ve HDP’ye verilen stratejik desteğin sıcaklığı geçtikten sonra alınan seçim yenilgisinin parti içinde ciddi bir eleştiri konusu olacağı açık.
Daha doğrusu CHP kulislerinden bu yönde ciddi bilgiler alıyorum.
Mustafa Balbay’dan Tuncay Özkan’a uzanan, kendilerini potansiyel lider adayı olarak görenlerin, CHP surlarını dövmesi an meselesi.
Aslında Kemal Kılıçdaroğlu’na çok da haksızlık yapmamak lazım.
CHP’nin oyu sağdan da baksan, soldan da baksan üç aşağı beş yukarı aynı.
HDP’ye giden yüzde 2 oyu da CHP’ye eklesek, yine yüzde 27’yi aşamayan bir CHP var karşımızda.
İlk bakışta paradoks gibi gözükse de, Kılıçdaroğlu’nu kurtaracak formül, iktidar partisi ile koalisyon ortağı olmak.
Şiddetli iktidar açlığı çeken CHP teşkilatının ve Kılıçdaroğlu’nun ayakta kalması, iktidarı paylaşması ile mümkün görünüyor.
Sanırım Kemal Kılıçdaroğlu’da iktidarın bir parçası olmak istiyor ama tabanının iktidar partisine olan rezerv noktalarını bildiği için işi ağırdan alıyor.
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin seçim akşamı ve sonrasında yaptığı konuşmalarla partisini bağladığını düşünenler de yanılıyorlar.
MHP de kategorik olarak koalisyona karşı değil ama aynı CHP gibi tabanının hassasiyet damarlarını kontrol ederek süreç geliştirmek istiyor.
Ankara’da an itibari ile, “Koalisyonu kimler kuracak?” sorusundan daha zor bir soru yok!
Olmayacaklar belli, olacaklar meçhul!
HDP seçeneği sıfır ihtimal.
HDP’nin dışarıdan-içeriden desteklediği MHP-CHP seçeneği de yok denecek kadar az.
An itibari ile iktidar partisi ile CHP’nin koalisyon ihtimali yüzde 51 görünüyor ama MHP’nin gözetleme kulesinden dikkatle baktığını da son not olarak aktaralım.
Talat Atilla/Güneş