Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Kamyoncu Şerif'in Oğlu ve HALK!
Bülent Kuşoğlu
YAZARLAR
18 Ekim 2010 Pazartesi

Kamyoncu Şerif'in Oğlu ve HALK!

CHP Milletvekili Muharrem İnce yaptığı yanlış sonrası “Hata yaptım, Özür dilerim” diyeceğine konuyu başka bir noktaya çekerek kendini savunmuş; “Ben Kamyoncu Şerif’in oğluyum. Ne dediysem o. Sözümden dönmem.” Yani bu arada halk adamı olduğunu, halka yakın olduğunu söyleyerek seçmenini arakasına almak istiyor. İlginç bir savunmaydı. Ben, “Ben Kamyoncu Şerif’in oğluyum.” bölümüne takıldım. Muharrem Bey doğrudur “Kamyoncu Şerif”in oğluydu ama artık değildir. Yani artık geldiği yerin adamı değildir. O kesimden kopmuş, halk tabanından kopmuş, eğitimli, gelir düzeyi yüksek, kentli ve toplumun üst kesimin temsilcisi olmuştur. Kendisini tanımıyorum ama verdiği imaj, hakkında oluşan algı budur. Belki partisinden dolayı böyle düşünüyorum, belki gerçekten hala bir halka yakın bir adamıdır ama bende oluşan algı bu.

Bu düşüncemin bir sebebi de belki artık halk deyince halkın dinamik kesimleri olan Kürtleri ve cemaatleri ve gecekondu bölgelerini algılamamdır. Daha önceki yıllarda örneğin 70’lerde “Halk” deyince daha çok köylü, kasabalı, mütedeyyin ama içki de içebilen, orta ve ortanın altındaki kesim anlaşılırdı.

“Halk” zamana ve zemine göre değişebilen bir kavram. Aslında soyut bir kavram. Her kişinin kafasında farklı somutlaşır. Muharrem Bey’in veya CHP’lilerin kafasında ki “halk” ile AKP’lilerin kafasındaki “halk” imajı sanırım çok farklıdır. Bu dönem dinamik ve etkili olan “halk” AKP’nin halkıdır ve AKP’de “halk”ıyla ilişkilerini çok başarılı bir şekilde yürütmektedir. Hatta AKP iktidarının başlangıcında kendi “halk”ı olmayan kesimleri de kendi halkına dönüştürmeyi başarmış, diğer partilerin ve en yakın rakibi CHP’nin alanını oldukça daraltmıştır. Muharrem Bey de bu dar alana yönelik pek de etkili olmayan bir bahane üretmeye çalışmıştır.

Yine subjektif bir düşüncemi belirteyim; “halk” aslında şu anda siyasette en dinamik olan kesimler değil makul, mağdur ve sessiz çoğunluktur. Bu söz konusu sessiz çoğunluk siyaset alanında temsilcileri olmadığı ve yönlendirildikleri ve şaşkın oldukları için başka yerlerdedirler. Ama toplumu yönlendiren düzgün, çalışkan ve örnek insanlar genellikle bu kesimden çıkar, sosyeteden ve en alttakilerden ziyade. Bu kesim bir anlamda orta kesimi, orta direği ihmal etmemek lazımdır.

Halk Siyaseten Daima Haklıdır

Halk kavramına değinmişken yorumcu okurlarımızın da sık değindikleri bir konuda da görüş belirtmek istiyorum: Halk, siyaseten daima haklıdır. Özellikle bir demokraside halkın verdiği karar tartışılmaz bir doğrudur. Ama bu durum dediğim gibi siyaseten kesin bir doğrudur. Bilimsel olarak ve dinen konunun farklı yönleri vardır. Örneğin, dinimiz, “Alimin uykusu, avamın ibadetinden hayırlıdır” der. Konuyu bilime ve mantığa bırakırsak da halkın hata yaptığını söyleyebilir, yanlışlarını tenkit edebiliriz. Siyaseten ise asla. Hele bir siyasetçi halkın hatalı olduğunu asla söyleyemez.

Biliyorum bu yazımla ilgili olumlu-olumsuz ve yazılsın-yazılmasın pek çok fikir çıkacaktır, çünkü hemen herkesin farklı kanaatleri olabilecek kadar “light” bir konu. Ancak, önemli olan düşünebilmek ve paylaşabilmek değil midir?

Yorumcularımıza kolay gelsin.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 20 Ekim 2010 Çarşamba 10:18
Üniversitelerde türban serbestliği bu ülkenin kasıtlı güme götürülen hakkıdır. Bakın göreceksiniz şimdi de önce ilk ve ortaokul öğrencileri velilerinin bizim kızların da eğitim hakkı var demesiyle, sonra kamuda türbanlı çalışanların deşifresiyle, sonra YÖK başkanının her sınava başörtüsü ile girilebilir gibi talimatlarıyla kaşınıp güme gidecektir. Yarayı kaşımak için acelenin sebebi siyasi rantıdır. Çözülürse rant uçar. Kızların başındaki değil bu adamların beyinlerindeki örtü asıl sorundur.
 Misafir
 20 Ekim 2010 Çarşamba 09:39
Bu tip siyasetcilerin halka ve Ülkeye yapacaklari hizmetlerden cok,yaptiklari gaflarin,devirdikleri cam agaclarinin sayisi daha fazladir.Bu tür vatandaslar arsindaki ayirimlar,mezhepler arasindaki ayirimlar 21.Yy yakismiyor.Siyasetcileri en iyi halk dizayin eder.Söförün oglu Mehmet bey bir halk cocugu oldugunu ima ederken,mümine hanimlarinda ebeveynlerinin halkin bir parcasi oldugunu lütfen unutmasin.Cok srvdigimiz yazarimiz dan elestirinin ötesinde kritik aliyorsa varsin gerisini o düsünsün.Cp
 Misafir
 20 Ekim 2010 Çarşamba 03:03
Asil konuya gelirsek; Muammer Ince'nin tavrini cok dogru buluyorum. Turban dini inanclari siyasete alet ederek siyasi gucu ele gecirmeye calisan bir zihniyetin nisani, uniformasidir. Nazilerin kahverengi gomleklileri, Italyan fasistlerin de kara gomleklileri vardi. Siyasal islamcilarin alamet-i farikasi ise turban ve badem biyiktir. Turbanin islamla ve mantikla ve geleneksel basortusu ile alakasi yoktur. Bu devirde kadin sacindan kim tahrik olabilir. Siyasi simge olan turbana RED..
 Misafir
 20 Ekim 2010 Çarşamba 02:52
Ben de farkli birsey soylemedim. Cocuklugunda belki makine, somun, motor yagiyla hasir nesir olmus, carsiyi, balikci halini tanimis bir Tayyip Erdogan'in, babasi tapu memuru olan Kilicdaroglu'na karsi avantajli oldugu kesindir. Olay kullanilan aracin kac ton yuk tasidigi olayi degil. Insanin babasinin meslegi hersey degildir ama birseydir, faktordur. Yani diger butun faktorler esit olsa gurescinin oglumu iyi kavga eder yoksa kuaforun oglu mu..Yildiray-1
 Misafir
 19 Ekim 2010 Salı 18:45
Yorumları okudum,birkaçı dikkatimi çekti.Yorumcu arkadaş,"Kamyoncu Oğlu" olmanın bir ayrıcalık olduğuna vurgu yapıyor.Pekala,20 Ton yük taşıyan bir aracın(kamyonun) kaptanının oğlu olmak bir ayrıcalık ise,100-200 TONLUK bir GEMİNİN kaptanı bir şahsın oğlu olan Tayip Erdoğana nasıl bir ayrıcalık tanımamız gerekiyor. Politikacılar,babalarını,atalarını,sülalelerini seçme şansına sahip değildirler,fakat, izleyecekleri POLİTİKALARI seçme şansına sahiptirler.Hasan Tahsin.
 Misafir
 19 Ekim 2010 Salı 11:50
Bir önceki yorumda anlatmaya çalıştım, unuturlar, bilemezler diye. Dolayısıyla, mesele Kamyoncu Şerif'in oğlu olmak değil, Kamyoncu Şerif'in oğlu kalabilmektir. Sn. İnce'nin Kamyoncu Şerif'in oğlu olması bir ayrıcalık değildir; fakat oğlunu milletvekili olmayı başaracak şekilde yetiştirmiş olması Kamyoncu Şerif için bir ayrıcalıktır. Biri gururlanacaksa Kamyoncu Şerif gururlanmalıdır. CHP'li bir kısım bu tip zayıf hamlelerle prim yapma peşindedir ki bu aciziyettir. A.B.
 Misafir
 19 Ekim 2010 Salı 11:42
Muharrem İnce halkı en çok temsil eden siyasetçidir demiş misafir. Bakın, sadece Sn. İnce için yazmıyorum; VIP salonundan uçan, uçmasa da polis ekortlarıyla seyahat eden, restorantların özel odalarında yemek yiyen bir vekil en çok halk için uğraşan birisidir fakat halkı temsil eden birisi olamaz. Bilemez, hatırlayamaz sokaktaki adamın yaşadıklarını. Yemek beklemez, otobüs beklemez, sıra beklemez. O da bir kenara bırakılıp, onu el üstünde taşıyanlar çekilene kadar bilemez sokağın çamurunu. A.B.
 Misafir
 19 Ekim 2010 Salı 11:17
Kamyoncunun oglu olmak bir ayricalik ise koskoca Tir söförlerinin ogullarina ne demeli?ne günlere kaldik adamin özrü kabahatinden daha büyük. Tarihimizde en fazla Devletimiz bu tür yaklasimlardan zarar görmüstür.Davete icabet diye sarttir diye cok önemli bir gelenegimiz vardi, o bile dejenere olmaya basladi.Eger Bas örtüsünden bu derecede nefret ediliyorsa,sokagada cikmasin sahaneleri.
 Misafir
 19 Ekim 2010 Salı 09:34
yalova elmalık köyünden inceye..helal olsun akrabaları elmalıkta yasayan orhangazili olarak gurur duydum..yalova kurtuluşunda mikrofonu aldı sayın cindoruk için en güzel sözleri söyledi..necmettin dönmez
 Misafir
 19 Ekim 2010 Salı 05:46
Bulent Bey, Anadolu'da bir laf vardir; Armut dibine duser! Yada Almanlarin bir sozu vardir "Maymunu ormandan cikartirsin, ama maymunun icindeki ormani cikartamazsin". Kamyoncular her anlamda hem uyanik hem de fiziken dayanikli olmak zorundadirlar. Kamyonculuk meslek olarak herkesin yapabilecegi bir is degildir, ozel vasiflar ister. Muammer Ince'de babasinin yaptigi meslekten kisilik olarak etkilendigini gururla dile getirmis. Kamyonculugu, garaj memurlugu ile karistirmayalim..Yildiray
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Turktime