Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Edepsizleşiyoruz!
Bülent Kuşoğlu
YAZARLAR
11 Ekim 2010 Pazartesi

Edepsizleşiyoruz!

Edeple, haya kavramları arasında ki farkı bilir misiniz yada hiç düşündünüz mü? Edep, toplum kurallarına uymak, başkalarından utanmak demektir. Haya ise topluma ilave olarak, bireyin kendisinden ve Allah’tan da utanmasıdır. Haya sahibi aslında aynı zamanda iman sahibidir. Edep ve haya duyguları kaybedildiğinde, kaybeden tarafından fark edilmezler. “Ar damarının çatlaması” veya “Edep perdesinin yırtılması” olarak tabir edilen durum budur.

Şimdi diyeceksiniz ki “Nereden çıktı bu konu?”Geçen hafta Milliyet’ten alınma Turktime’da da manşete çıkan bir haber vardı. Bilmem dikkatinizi çekti mi? “Adım Adım Edepsizleşiyoruz” Müthiş bir gerçeği ortaya koyan etkileyici bir haberdi.

Habere göre Texas’taki Sam Houston State Üniversitesi’nden Prof. Rowland Miller, geçen ay yayımladığı araştırmasında, son yıllarda özellikle gençler arasında utanma duygusunun gittikçe kaybolduğunu ve bunun en büyük nedeninin  teknoloji olduğunu belirtmiş. Bu araştırma üzerine The Times Gazetesinde Nicola Pearson imzalı, “Artık Hiçbir Şeyden Utanmıyor muyuz?” başlıklı güzel bir yazı çıkmış. Doğrudan Türkiye ile ilgili olmadığında yabancı köşe yazarlarına bizim medyada pek yer verilmez, ama bu hakikaten güzel ve ilginç bir haber olmuş.

Nicalo Pearson, “Utanmak, tek başına iken hissettiğimiz bir his değil, sosyal bir duygudur. Başka insanların hakkınızda ne düşündüğünü umursamadığınızı gösterir” diye yazmış. Her geçen gün duyarsızlaştığımızı ve başka insanların ne düşündüğünü umursamaz hale geldiğimizi belirten yazar nefis bir saptama ile devam etmiş;

Utanma duygusu, insanların toplumda kabul görmek istediğini gösterir. Bizim ne düşündüğümüzü umursamayan insanlardan hoşlanmayız ve onlara güvenmeyiz. Utanmak istemeyen insanlar daha düşünceli, dikkatli ve saygılı davranırlar. Utanma duygusu olmazsa davranışlarımızı hiçbir şekilde kısıtlama ihtiyacı duymayız. Nezaket gösterme ve doğru yanlış ayrımı ortadan kalkarsa duygusuzlaşırız ve diğer insanların hayatını zorlaştırırız.”

Pearson kendi toplumunda yaşadığı örneği de cinsellikten vermiş, bir gün eve giderken yol kenarında karanlık bir köşede seks yapan bir çift gördüğünü anlattıktan sonra, “Beni gördüklerinde utanmışlıktan çok, onları rahatsız ettiğim için kızmışa benziyorlardı” demiş.

Biz, büyüklerin yanında bacak bacak üstüne atmamaktan, hızla Pearson’un örneğine doğru gidiyoruz. Tüm bunlara da “Demokrasi” diyoruz. Aslında insanlığımızı yitiriyor, kimliğimizi, edep ve haya duygularımızı kaybediyoruz. Farkında mıyız?

Prof. Miller araştırmasında teknolojiyi özellikle de interneti (facebook, twiter gibi siteleri) suçlu göstermiş. Önemli ölçüde payı var. Beş kişinin yanında ağzını açamayan kişiler ekran ve klavyeyi ellerline geçirdiklerinde 180 derece değişebiliyorlar. Direksiyon başında canavarlaşan insan, bilgisayar başında da edepsiz ve hayasızlaşıyor. “Zaten telefonlarımız dinleniyor, uzaydan evlerimizi dahi gözetliyorlar” diye düşünenler mahremlerini yitirdikleri sanısıyla utanmayı atıp iyice azıyorlar.

Pearson, çözüm olarak ne önermiş bilmiyorum ama bana göre çözüm, teknolojiyi reddedemeyeceğimize göre eğitimli, bilinçli, rasyonel inanç ve yaşantıdan geçiyor.

Siz ne diyorsunuz?

Lütfen “Biz çok edepliydik, şimdikiler edepsiz” hikayeleri anlatmayın. Şimdiki koşullar çok farklı ve sorun ne yapmamız gerektiği ile ilgili…

Lütfen düşünün ve erinmiyorsanız yazın;

1-Edepsizleşiyor muyuz?

2-Sorunu nasıl çözeriz?

Haa, bir de konunun farklı bir yanı var;

Tüm bunlar edeple ilgili değil, cinsel özgürlükle ilgili, anormal bir şey yok”da diyebilirsiniz. Konu basit değil tabi. İnsanlığın geleceği ve gelişimini çok iyi tahlil etmeyi gerektiriyor.

Hadi kolay gelsin!

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 13 Ekim 2010 Çarşamba 10:20
01:05 Teyze ahu"YA HU"düzeltmenize tsk.Dünü hayatim dan kestim attim.E.T ve A.C nin na hos kavgasini Internetten izledim.Izlemez olaydim. Türkiye´yi Dünya 3.yapan Senol Hoca´ya yapilan haksiz yersiz ve kaba elestirilerden sonra futboldan sogudum.Ülkemiz de futbol ailesi diye,diger tabirle futbolun tabu ve seneti kendi üzerlerinde kayitli oldugunu düsünen sülaler oldugu müddetce biz her zaman türbünde kalmaya mahkumuz.Aziz Yildirim,son 50 senenin en büyük baskani ve spor adamidir.
 Misafir
 13 Ekim 2010 Çarşamba 10:08
Sayın B.KUŞOĞLU Edep aramayalım Haya ise hiç aramamalıyız. Okurların Yorumları bile EDEP'sizliğin haddini zorluyor Yazık ..!Ne yapabiliriz sorusu cevabı çok basit aile, okul iş çevre bunlarda düzelme itina ...sevgiyle kalın
 teyze
 13 Ekim 2010 Çarşamba 01:05
23:03 Yigitoglu 'edep ahu' yazmışın ahu yu müsadenle YA HU olarak düzeltiyorum.Millilere küstüm artık ben facede FB nin Batman maçını izledim golleri.FB otobüsünü taşlayan edepsizleri kınıyorum.Bir esefle kınamam da E.Toroğlu ve A.Çakar'a.Çok fena kavga ettiler tvde izlediniz mi?
 Misafir
 12 Ekim 2010 Salı 23:03
Insanlarin edepsizlesmesini tesvik eden bazi gizli odaklar vardir,bunlarda seytanin avukatlaridir,ne kadar ekmek o kadar köfte hesabi edepsizlesmekten nemalanirlar.Atalarimiz bu konuda edep ahu derken,edepli olmanin önemini karsisindaki muhatabina anlatirdi.Edepsizlesmenin birde cukur olani,birde kuyu olani vardir.El haya-u minel iman artik evlerde ve Ofis lerde süs araci olarak duvarlarda asiliyor.Yigitoglu
 Misafir
 12 Ekim 2010 Salı 22:17
Esasinda benim agirlikli bilgi ve becerim Futboldur.Teyze ve Gercek vatandas,futbolculara ve teknik heyete verip veristirdi.Hakli yanlari ve eksik taraflarida var.Yillarca futbolculuk dönemim ve antrönörlük dönemim var.Ben böyle kadro ne gördüm ne de görecegim herhalde.Hiddink´e bu site den Türkiye´ye gelmeden cagrida bulunmustum.Bilhassa kadroyu kendisinin yapmasini tembih yapmistim,adam bana inat tam tersini yapti.Simdi bavulu elinde olani tutmayacaksin.Yigitoglu´nu dinlemedin üzgünüm.
 Gerçekvatandaş
 12 Ekim 2010 Salı 20:03
Teyzesi, kim ne kadar artı ya da eksi puan verirse versin veya vermesin, bence senin yorumlarının tamamı zaten en az +10 puanlık.. 18:42 deki yorumuna ve bizi rezil eden oyuncularımız ve de özellikle teknik kadro için kabulüne gönülden katılıyorum..
 teyze
 12 Ekim 2010 Salı 18:42
Golü yedik diye konuk yorumcu olarak gitti yorumum dalmışım işte.Eğer galip gelmezse bizim milliler hepsini EDEPSİZ ruhsuz şuursuz kabul edeceğim.
 Misafir
 12 Ekim 2010 Salı 18:40
Konuyla ilgisi yok gibi görünsede bence var birazdan yazacam şu anda TUNCAY gol atar mı diye tv ye bakıyorum...Gol olmadı.Hakiki vatandaş sana değil cevabım GENEL OLACAK.Şu altta var ya Erbakan Hocanın başparmak havada işaretinden ARTI olan ben istesem ondan kendime 10 dakikada 100 puan veririm.İstediğimede eksi çok kolay.(Gökhan golü kaçırdı).Bu artı eksi bile bence ahlaki birşey birazda edeple alakalı.Deneme yaparken kendime bugün 10 puan verdim.Artık vermem.Veee gol yedik:((
 Gerçekvatandaş
 12 Ekim 2010 Salı 17:28
Manşetlerde en nefret ettiğim başlıklar; “millet olarak uykucuyuz”, “artık kimsede vicdan kalmadı”, “çalıp çırpmada üstümüze yok”, “Biz adam olmayız” vb. gibi genel anlamda tüm toplumu itham eden laflardır.. Bu nedenle tepkim Bülent Bey’in de böyle bi medya alışkanlığına kapılarak güzelim yazısına kötü bi başlık kullanması.. Hoşlanmadığım, beğenmediğim ve alındığım böyle bi yaklaşıma tepkimi koymak benim en doğal hakkım.. Aslında (puanlamalara bakınca) bi çok kişinin de benimle aynı görüşü paylaştığına inanıyorum ama ne edelim ki herkesin dili benim gibi kemiksiz değil işte..
 Misafir
 12 Ekim 2010 Salı 17:19
Bülent Bey lütfen cizginizi kayip etmeyin,sizi sevenide sevmiyenide kendinize hayran birakiyorsunuz.Sizden ögrenecegimiz yiginla konu var.Saygilar
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Turktime