O kadar çok çünkü var ki, hangisini sayayım?
İktidar İÇ MANTIĞINI kaybetti...
İktidar, kollektif bir akılla kampanya yapamıyor...
İktidar, artık mağdur değil...
İktidarın bazı unsurları sadece çok zengin, fena halde zengin olmadı!
Level atlamadan önce tanıştıklarına bırakın selam vermeyi...
Geçmiş hafızalarını tetiklediği için nefret ediyorlar...
Mehmetçik ve Kürdistan kelimelerini aynı anda kullanıp, aynı anda milliyetçi, aynı anda liberal, aynı anda sevimli olabildiklerini düşünebilecek kadar saflaştılar...
Saf kelimesini diğer anlamıyla düşünün!
Birbirlerine kuyu kazmaktan, karşı stratejiyi hazırlamaya bile vakit bulamıyorlar...
Eleştirinin bir nimet olduğunu ancak altlarından iktidar halısının gittiği gün anlayacaklar!
Her eleştiriye verdikleri tepkinin, vatandaşa bir özgüven eksikliği olarak döndüğünü dahi hesap edemez haldeler...
İktidarda, 1 aydır göreceli bir dil yumuşaması var...
Var ama bu yaklaşımın samimiyeti sorgulamaya çok açık...
Oysa, iktidarın doğduğu siyasi pınar gerçekten bir ihtiyaçtı.
Anadolu insanlarının hayatın içinden bloke edildiği anda çıktılar ortaya...
1 ve 2. Döneme ait hatırı sayılır başarılar sağladılar...
Ne olduysa daha sonra oldu.
Zafer, herkese iyi gelmiyor.
Zafer taçları kafalarından alınlarının önüne kadar düştü.
Sayın Erdoğan’ın tabiri ile sizi “Kıyı köşede kalmış bir belediye başkanı” bu kadar sarsıyorsa, gerçek bir depremde ne yapacaklar acaba?
İSTANBUL’U “PONTUS” SÖYLEMİ KAYBETTİRECEK!
Yerel bir internet sitesinin İmamoğlu ile ilgili yazdığı “İstanbul’u bir Pontus kazandı” kelimesinin kendilerine siyasi kazanç sağlayacağını düşünmek hazin verici bir durum...
Küçük bir araştırma ile, geçmişten bu yana Karadeniz Bölgesine birilerinin coğrafik bir tanımlama ile Pontus dediğini...
Bu benzetmenin tarih kitapları dahil binlerce eserde halen kayıtlı bulunduğunu anlarlardı...
Halbu ki; tepki verilecekse, yazana verilmesi gerekmez miydi?
Ne zamandandır hasmımız Yunanistan kıymetli bir referans oldu?
Bir an, Yunan sitesinin yazdığının yüzde yüz doğru olduğunu kabul edelim...
O yazıda yine bir kişiye değil, coğrafyanın adına atıfta bulunuluyor...
İktidar, “Madem İmamoğlu’na sağcılar oy veriyor. Sağın reflekslerine uygun bir siyaset geliştirelim” teziyle hareket etti.
İyi de...
Ne eski sağ eski sağ...
Ne de eski sol eski sol...
Artık herkes cin gibi...
İnternet denen bir canavar, en safını aynştayn yaptı!
Nöronlar herkesin zihninde dans ediyor...
Eski tarz siyasi söylem ve etkinliklerin neye mal olduğunu iktidar bu sefer biraz pahalı ödeyecek gibi görünüyor...
Daha da ötesi var...
Seçmende “İmamoğlu 7 göbeğini sayıyor. Yanlışı olsa iktidar bu gücüyle göbeğini keserdi! Ahanda sen şusun derdi!” algısı yok mu sizce de?
Tam da bu nedenlerden dolayı...
Olağanüstü bir gelişme yaşanmazsa...
Seçime dair öngörüm;
Seçimi İmamoğlu’nun 70 bin civarında bir farkla kazanacağı yönünde...