İÇİMİZDEKİ BIDEN’CILAR

Ülkemizde içinde iç siyasetine ve muhalefet partisi genel başkanlarına bazı akademik çevrelere bazı medya guruplarına ve gazetecilerin çıktıkları her haber programlarında canhıraş BIDEN sevgilerine bakınca sanırsın Amerika’daki seçimler Recep Tayyip ERDOĞAN’LI Ak parti ile Demokrat partili Joe BIDEN arasında yapılmış ve sanki ERDOĞAN seçimi kaybetmiş algısı ile saçma sapan açıklamalarda bulunmaktalar. Öyle ki daha seçim sonuçları bitmeden sanki Formula pistlerinin efsane hız arabası Ferrari misali son sürat hızı ile tebrik yayınlama BIDEN’I kutlama yarışında ilk 3’e oynayarak anlayacağınız Amerika ve TÜRKİYE siyasi pistlerinde tabiri caizse asfaltı ağlattılar. Oysa Anadolu’da bir tabir vardır “Hızlı giden atın boku seyrek olur” diye. İşte muhalefetimizin içine düştüğü hal tamda bu haldir. Oysa onların kurtuluşu Amerika’daki bir parti ile bir Deccal de değil tamamen kendi ülkemiz içindeki seçimlerden sandıktan ve bu aziz milletin ferasetinden atacağı oylardan geçer. Yapmaları gereken yapıcı ve millete dokunacak projeler ve söylemlerdedir. İşte Ak partinin sırrı da tam bur da gizlidir ve 18 yıldır millete olan inancı ve millet için yaptıkları projelerdedir. Şimdi tebriklerde bulunan muhalefet parti yöneticileri ve hatta seçmenleri sanıyorlar ki BIDEN başkan olunca gelip ey ERDOĞAN artık Türkiye’nin de başkanı benim diyecek. Anlayacağımız bu rüyalarla yatıp kalkmaya başladılar, oysa o kazanınca sevindikleri BIDEN çok değil 15 Temmuz hain darbesi olduğunda yani destek verdikleri darbe başarılı olsa ne kötülükler yapacaktı bu ülkeye. Hatırlarsak sabah saatlerine kadar seçilmiş ERDOĞAN için tek kelime etmeyerek halkın özgürlük arayışı diyerek sessiz kalarak açıkça içerdeki muhalefet ve darbeci çocuklarını kutsamıştır. Lakin DESTAN yazan bu milleti hiç tanımadıklarını da o gece çok net öğrendiler. Utanmadan 15 Temmuz için açıkça darbe diyemedi ve bu bir “bilgisayar oyunu” deme cüreti göstererek aşağılık bir Amerikalıdan beklen davranışı yapmıştı. Sonrası mı tabi ki adamları yakalanınca da iyi müttefiklerimiz dostlarımızı tutukladılar diyende ERDOĞAN’I içerdeki müttefikimiz muhalefet partileri ile devireceğiz onlara destek vererek diyende bu DECCAL BIDEN’DI. Peki kim bu içimizdeki dostları? İşte o dost dedikleri Amerika’daki seçimlerin mürekkebi dahi kurumadan onu tebrik edenlerdir. Ülkemizde özgürlükten demokrasiden bahseden akademik ve gazeteci görünümlü TETİKÇİ kripto Amerikalılar şimdi Amerika’daki seçimlerden aldıkları gazla yazılı görsel ve sosyal medyada ana akım medya haber kanallarında BIDEN’I överek ERDOĞAN’A akıllarınca siyasi ömür biçmekte hatta erken seçim baskısı yapmakta ve ilk seçimde gideceksin yaygarası yapmaktalar. Ya arkadaş gideceksin dedikleri ERDOĞAN 2002’den bu yana daima sandıklardan zaferle çıkmış bir adam kaldı ki erken seçim olmayacakta dedi. Soru basit KILIÇDAROĞLU, AKŞENER, KARAMOLLAOĞLU ve SANCAR ısrarla neden erken seçim istemektedir? Cevap basit İstanbul, Ankara, Adana gibi büyükşehirlerde yerel seçim kazanmaları onların olası bir erken seçimde domino etkisiyle genel seçimleri kazanabilecekleri umudu doğurmuştur. Oysa bilekle kazandıkları bir seçim değil 4 benzemez in bir araya getirilerek kazanabildikleri bir seçimden ibaretti. Öyle ki yıllardır milliyetçilerle, HDP’LİLER, ulusalcı cumhuriyetçilerle mezhepçi cumhuriyetçiler ve sözde muhafazakarların bir karanlık El ile bir araya getirildikleri bir ittifak torbasına sokulma operasyonuydu. Yani bir operasyon takımının birazda yargı içindeki işbirlikçilerin sandıklarda oyların çalınmasına göz yumdurulduğu bir soygun zaferdi. Yani suni ve geçici bir sarhoşluk ta ki 2023 seçimlerine kadar sürecek ötesi yok. Değil BIDEN tüm cihan haçlı küffar bir olup gelse, 2023’te bu aziz millet yılanın bir kez soktuğu yerden kendini bir daha asla sokturmaz… 

İKİ CÜMLE KÖŞESİ… 

Can AZARBAYCAN kutlu bir zafer kazandı. Elbette bu zafer çok kıymetli zira dünyaya bende varım dedi. Haklı olduğu kendi toprağındaki soykırımcı Ermenistan’ın işgaline son vererek. Yani HOCALI soykırımının hesabını da görmüş oldu. Peki bu zafer nasıl geldi? Sır neydi? Elbette bunda Tayyip Erdoğanlı Türkiye’mizin ve İlham Aliyev’in kararlı duruşu ve yıllarca AZARBAYCANLI kardeşlerimizi bu haklı davalarında her türlü hazırlayarak hazır hale getirmesi ve “İki devlet bir millet şiarıyla” yumruklarını birleştirmesindeydi.  RABBİM ŞEHİTLERİMİZİN MEKANINI CENNET ETSİN…