Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Fehmi Koru Nasıl Kurtulur? Bülent Arınç Yeniden Geldi…
Talat Atilla
YAZARLAR
1 Temmuz 2010 Perşembe

Fehmi Koru Nasıl Kurtulur? Bülent Arınç Yeniden Geldi…

Aydın Doğan’ın ev sahipliğinde Hilton’da gerçekleştirilen fasıl gecesinin detayları yazıldığı için tekrara gerek yok.

Gülmüşler, eğlenmişler, yemişler ve içmişler.

Afiyet olsun.

Bu tür eğlenceler gazetecilerin aşırı uçlarını törpülediği gibi daha insan yanımızı ortaya çıkarmak için de kuşkusuz faydalı bir faaliyet.

Ancak! Ah işte o ancak, daha doğrusu ancaklar olmasa!

O öyle bir ancak ki; içinde yüzlerce ama/fakat/ hımmm/ vay canına/ barındıran matruşka gibi bir şey…

Fehmi Koru ile Fatih çekirge, Nazlı Ilıcak ile Aydın Doğan’ın yanına bir de Samime Sanay’ı koyduk mu fotoğraf daha da netleşiyor.

Tamam, sizi duyuyorum; “İşte Türkiye karması, niye rahatsız oldun ki?..

Siz de haklısınız ama bir de beni dinleyin lütfen!

Dikkatinizi çekiyor mu bilmem. Sol düşüncede yazan gazeteciler ve gazeteler her daim şu ya da bu nedenle en kuvvetli çekim merkezi olmaya devam ediyorlar.

Doğuştan, genlerden, ideolojilerden aldıklarına inandıkları legal bir zemine sahipler. Üzerlerine sağ etiketi yapışanlar, ya o etiketi yırtıyorlar, ya da masanın altına yapıştırıyorlar. Bir çeşit; “Ya ne yapayım felek beni sağcı yaptı ama ben aslında hiçbir kalıba sığmayacak kadar geniş bir mizaca sahibim…” tribinde yaşıyorlar.

Kusura bakmayın; “Bu da anlaşılır bir şey” diyemeyeceğim…

Varlık nedeninizi kaybettiğiniz zaman, var olamazsınız…

Varlığınızı eleştirmedikleri sürece de varlığınızı hissedemezsiniz.

Ötekine benzemek için bu kadar uğraşılacaksa, siz kim oluyorsunuz?

İfade etmeye çalıştığım her şey aslında bir tek kişide tüm hücreleriyle vücut buluyor.

Adı Fehmi Koru…

Açıkça ifade edilmese de kuşkusuz sağın en güçlü kalemlerinden birisi.

Kıvrak kalemi, kıldan nem kapan üslubu, hiç kimselere benzemeyen anatomik yapısıyla özel ve farkındalığı olan bir yazar Fehmi Koru.

Koru’yu özel yapan başka özelliği de, ne kadar köşeye sıkıştırılırsa sıkıştırılsın, seviyesini hiç düşürmemesi.

Ancak!

Yüksek şöhret Koru’nun üzerindeki büyüyü giderek bozmaya başladı. Her gördüğüne “Bende isterim… Bana ne… Bende…” yaklaşımı Koru’ya hiç yakışmıyor.

Bilderberg’den başlayan kırılma noktası, Hürriyet aşkıyla yıprandı, Aydın Doğan’ın fasıl geceleri ile bu aşınma tavan yaptı.

Dik duran adam imajıyla yaptıkları çok farklı Koru’nun…

Hem kendisine, hem de nefes aldığı zemine zarar veriyor.

Açılmakla, yırtılmayı karıştırmak insan bünyesinde zehirleyici bir etki yapabilir.

Bu yol yanlıştır. Ertuğrul Özkök gerçekten müthiş bir gazeteci.

Koru’yu ilk kez Ayşe Arman’la zehirledi. Hatırlarsınız; Koru yeşil çimlere yayılmış, Ayşe Arman o bilindik tebessümü ile “Bak merkezdesin canım…” bakışlarıyla eşi olmayan sorularını Koru’ya sorduğu röportaj.

Sonrası malum; Özkök’le hafif düzeyli atışmalar, fasıllar derken Koru ilginç bir noktaya geliverdi.

Fehmi Koru ile sınırlı bir hukukumuz vardır. Kendisini incitmek için yazmadığımı bilmesini isterim.

Ama bu yol, yol değildir.

Farklı düşünenin zenginliği ancak diğerine benzemekle biter.

Eleştiri ya da övgüyle değil.

Bülent Arınç

Bakanlar Kurulu’nun açıklanmasından kısa bir süre önce Bülent Arınç beni aradı. Bazı yazılarımın kendisini üzdüğünü, sahibi olduğum Turktime sitesindeki bir yazarın ise kendisine karşı haksızlık yaptığını nazik bir dille ifade etti. Sözünü esirgemeden, bir beklentisi olmadan en açık bir dille… Ben de kendisine karşı en ufak bir önyargımız olmadığını aynı üslupla ifade ettim. Karşılıklı birbirimizi anlayarak ve görüşmek üzere randevulaşarak telefonlarımızı kapattık.

Arınç'ın bu tavırı bizim bazı siyasetçilerde alıştığımız bir üslup değil. Bazı siyasetçi dostlarımız bizi aradıklarında ya üslup zaafiyetine düşüyorlar ya da başka yöntem arayışında oluyorlar…

Sizi bir de 10 ay öncesine götüreyim.

TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın trilyonluk arabasını belgeleriyle ortaya çıkarmama rağmen bazı kesimler ısrarla bu aracın Bülent Arınç’ın TBMM Başkanlığı döneminde sipariş edildiğini iddia etmişlerdi. Oysa olayı ortaya çıkaran gazeteci olarak iyi biliyordum ki, Arınç’ın bu arabayla yakından ya da uzaktan ilgisi yoktu. Bu durumu da birkaç kez kamuoyuna duyurdum. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç kendisine bazı kesimler tarafından yapılan bu büyük haksızlığa rağmen partisine sıkıntı gelmesin diye ortaya çıkıp, “Trilyonluk aracı Köksal Toptan aldı” demedi. Ta ki,  geçen hafta bana yaptığı açıklamaya kadar. Bu açıklamayı yaparken de bana “Köksal Beyi incitmeyelim lütfen” ricasını ekleyerek…

Başbakan işte böyle bir devlet adamını kendisine yardımcı olarak atadı.

Sayın Arınç’a başarılar diliyorum.

Okuyucularımıza

Değerli okuyucu ve yorumcularımızdan küçük bir ricam var.

Güneş, Turktime ve msn adresime gönderdikleri mail ve yorumların hepsine haklı olarak cevap bekliyorlar. Mümkün olduğu kadar bu taleplerine cevap vermeye çalışıyorum ama bazen de yetişemiyorum.

Bu asla bir kayıtsızlık ya da umursamazlık değil, zaman fukaralığı.

Lütfen anlayış.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Erkan TURKSOY
 15 Mayıs 2009 Cuma 03:21
Talat Bey yazilarinizi okyanus otesinden de olsa takip etmeye calisiyorum.Siyasetin icinde yuzen bir meslekte hakki haksizligi ayirmaktaki dikkatiniz ve nezaketiniz takdir otesidir.Size Los Angeles tan sevgiler selamlar gonderiyorum.Basarilar diliyorum.
 sabriye
 13 Mayıs 2009 Çarşamba 16:07
DOĞRU fehmi koru SÜREKLİ KENDİNİ YENİLEYEN,etrafından kuşku duyan ve kuşkulu bakan,sürekli sorgulayan bir adam..maneviyat tüccarı,maddiya düşkünü HÜKÜMETİN TETİKÇİSİ,hatta ÜÇ İSİMLİ bir kişilikli bir gazeteci dyebiliim..TAHA KIVANÇ,BÜLENT ŞİRİN ve FEHMİ KORU..ee şimdi sorarım size,insan ADINDAN neden rahatsız olurda başka takma isimler,veya birkaç kimlikte yazar??üstelik bazı gzetelerde hala bu şekilde yazıyor.bu DÜRÜSTLÜKMÜ??bence sn talatın köşesini okumak bile daha KEYİFLİ.fehmiymişşş PEEHHH
 durmuş
 11 Mayıs 2009 Pazartesi 23:15
gerçek şu fehmi koru tüekiye deki gazetecilerin çok üstünde bir gazeteci hiç kusura bakmayın her bakımdan kendini geliştirmiş ve çok zeki bir insan sürekli kendini yenileyen biri.Bugün yine yapmış şovunu mükemmel bir gözlemci ayrıntıları yakalayıp başka olaylarla bağlantı kurması mükemmel fehmi koru okuru olmak inanılmaz keyifli bir duygu
 sakin (PAKSÜT-AKMAN İSTİFA)
 10 Mayıs 2009 Pazar 13:43
tabiki katabilirsin.siyasetçimizin büyük bir kısmı demokrasiyi koltuk aşkı için savunuyor.zaten ne çekiyorsak bu zihniyet yüzünden değil mi?ama bu kategori dışında kalanları fikirlerine katılmasak da desteklememiz gerekmiyor mu? ben şahsen liyakate bakarım.isterse komünist olsun ülkesine bağlıysa,kendi fikrince yalnız ülkesinin milletinin hizmetindeyse ona saygı duyar yeri geldiğinde desteğimi veririm.ama şarlatansa benim fikrimden olması hiç önemli değil,dönüp bakmam en ağır eleştiriyi yaparım.
 sabriye
 10 Mayıs 2009 Pazar 13:38
ha sakin,İNCİTMEYELİM sözünü yalnış görmüş olabilirim,YAŞLILIK İŞTE..gözlerim bazen iyi seçmiyor ne yaparsın...hemen burdanda bana örnek gösterme lütfen.
 sabriye 2
 10 Mayıs 2009 Pazar 11:33
seğilimdir asla BİLESİN..altı çizilmesi gereken iyi bir söz etmişsin SİYASETİN DİLİ BAŞKADIR,doğru bir söz..bunun yanına koltuk aşkını ve çıkarıda KATABİLİRMİYİM..kii kattım..bana göre siyasetin DOĞASINDA BÜYÜK HAKSIZLIK ve ADALETSZİLİKLER DÖNÜYOR.ha şunu biliyorumki DOĞRUCULUK insanlığa eştir..ne demek istediğimi lütfen anla..
 sabriye 1
 10 Mayıs 2009 Pazar 11:09
sakin haberin içeriğinde SEVMEDİĞİM,FİKİRLERİNİ BEĞENMEDİĞİM FEHMİ KORU olduğu için ATİLLANIN KÖŞESİNİ sen yazıncya kadar okumadım.bilgisayarımın çökmesinden ve yapılmasından sonra yorum yazdım DOĞRU,ama dedim ya korunun adı geçtiği için burayı es geçtim..yoksa sn atillanın köşesine her zaman yazarım.sana SÖZÜMDE,İDDİAYI KAYBEDERSEM BİRDAHA ARINÇ HAKKINDA YAZMAM demiştim.BENİM SÖZÜMDE SÖZ..nu bu sitede ne başka sitede YAZMAM..sen beni ne sanıyosun sakin benim ağzımdan çıkan söz SENETTİR,yamuk
 sakin (PAKSÜT-AKMAN İSTİFA)
 10 Mayıs 2009 Pazar 03:07
ayrıca haberi yine doğru okumadığın anlaşılıyor. "dervişin fikri neyse zikri de o olur" misali,İNCELETMEYELİM değil İNCİTMEYELİM şeklinde yazıyor makalede.
 sakin (PAKSÜT-AKMAN İSTİFA)
 10 Mayıs 2009 Pazar 03:02
haa bir de yazmışsın bu sitede bir daha Arınç hakkında yazmayacağım diye.ne yani başka sitelerde yazarım demek mi oluyor bu? herhalde böyle demek istemedin değil mi?
 sakin (PAKSÜT-AKMAN İSTİFA)
 10 Mayıs 2009 Pazar 02:41
Köksal beyi neden koruduğunu ben nereden bileyim.siyasetin dili başkadır,ben de pek fazla anlamam.ama meclis başkanını zoda bırakmamak adına Arınç incelik göstermiş olabilir tahminim..hatalı olmayı anlamak bir erdemdir.bunu gösterdiğin için tebrik ve takdir ediyorum..buradaki yazını okumadan diğer köşeye yazmıştım ama artık onu da sen kaale alma olur mu? ayrıca bilgisayarım çöktü dedikten sonra birçok yorum yaptın ama bu konuyu es geçtin.ben de o yüzden içerledim.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime