Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Emre İtaat Eden Askere Komutan Neden Köpürsün?
Talat Atilla
YAZARLAR
1 Temmuz 2010 Perşembe

Emre İtaat Eden Askere Komutan Neden Köpürsün?

Eski Genelkurmay Başkanı Karadayı'ya ait ses kaydında Karadayı’nın Erkan Mumcu'ya, Meclis'e girmemesi yönünde telkinde bulunduğu ve ağır ifadeler kullandığı  ses kaseti basında ilgi buldu.

Küçük bir azınlık dışında neredeyse medyanın tümü bu habere komplekssiz yanaştı.

Demokrasimiz ve medyamız adına adına sevindirici bir gelişme.

Türkiye, eksik ve fazla yönleriyle yüzleşiyor.

Gazete ve TV’lerdeki denge kurma hassasiyeti İnterneti giderek bu yüzleşmenin sahası yapıyor.

Şunu da yazmam gerekir;

Karadayı kasedi yalnız Turktime’ın değil, internet medyasının da başarısıdır.

Erkan Mumcu

Erkan Mumcu oldukça talihsiz bir politikacı.

Siyaset yaptığı süre için de ne İsa’ya, ne de Musa’ya yarandı.

Mumcu’ya atfedilen “Beceremedi” algısında, kendisinin payı elbette az değil.

Fazla felsefi bir tavrı oldu.

Dar bir klikle çalıştı.

Yanında bulunan bazı önemli beyinlerin tasfiyesine göz yumdu.

Mumcu’nun bu yanlışlarını uzatmak mümkün ama burada noktalıyorum.

Karadayı kasetinde bana göre en dikkat çekici unsur; Karadayı’nın Mumcu’ya olan öfkesi.

Karadayı’nın Mumcu’ya yönelik ağır sözleri Erkan Bey’in üzerine yapışan ezberi yeniden gözden geçirmemizi sağlayacak kadar önemli.

Çok temel bir mantığım var;

Mumcu madem Karadayı’nın emrinde idi, Karadayı niye bu kadar köpürdü?

Soruyu şöyle de sorabiliriz;

Emre itaat eden askere (!) komutan neden köpürsün?

Komik bile değil…

İnternet medyasında “Başbakan Fatih Altaylı’yı istemiyor. Bu yüzden Turgay Ciner’le Altaylı ipleri koparacak” şeklinde haberler çıkıyor.

Bu yazıların perde arkasını bilmiyorum. Altaylı’ya da sormadım ama bu yazılanlara inanmak için bir insanın deli olması lazım.

Uzun süredir matbaa yerinden, matbaa makinalarına, muhabirlerden, yazarlara kadar  tüm hayatını yeni gazeteye odaklamış bir yaşam sürüyor.

Ve tüm bunlar Türkiye’nin gözünün önünde yaşanıyor.

Belli ki, Altaylı’dan haz etmeyenler vites büyütmüş.

Bu noktada Altaylı’nın bir şansızlığı da var tabi.

Kurum içinde de kendisinden haz etmeyenlerin katkısı az değil bu haberlere…

Oldukça da profesyonel taktikleri var.

Neyse…

Dedikoduların karargahından ısrarla fısıldanan başka bir dedikodu da, Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Erdoğan Aktaş’ın bir süre sonra Habertürk Gazetesi’ne Genel Yayın Yönetmenliği görevine getirileceği yönünde.

Altaylı artık Ciner’in şerefine emanettir.

Bu yüzden bu dedikoduya da ihtimal vermiyorum…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 TOTEM
 31 Ocak 2009 Cumartesi 15:05
insanlar büyüdükçe kirlenirmiş,üzerimiz temizlendikçe içimiz kirlenir derler!!gazetecilerde aynen öyledir. başlangıçta salt habercilik güdüsü ile çalışırlar,dürüst ve objektiftirler.ancak büyüyüp,çevreleri geliştikçe,araya hatırlar,menfaatler ve çıkarlar girer.ve gazeteci artık bildiğini ve düşündüğünü değilde,haberin çıkarına hizmet edecek yönlerini işlemeye başlar.işte tamda ozaman, gazeteci kariyerinde zirveyi yakaladığını düşündüğünde,aslında içindeki gazetecilik ruhunu kaybetmiştir.
 vahim durumun
 30 Ocak 2009 Cuma 23:29
Mahrem denilen bir şey yok mu? Senin eşinle, ailenle ne konuştuğunu neden dinlesinler? Sadece suçluların mı sırrı olur? Karılarının başını öretecekl kadar dindar olanlar, iş mahreme gelince ne kadar liberaller.
 vahim
 30 Ocak 2009 Cuma 22:41
dinlenmekten neden bu kadar korkuyoruz.suç işleyen korkar,suçun yoksa kim dinlerse dinlesin,kayda değer suç teşkil edecek birşeyler söylenmiyorsa dinlenilen yerde en fazla şarkı ve çeşitli gürültüler kaydedilir.
 tespit
 30 Ocak 2009 Cuma 22:10
ya anladıkta ozamanlar başbakanın çok yakın arkadaşı, unlu bir giyim firmasını sahibi bir zat oylamaya girmesi için bazı milletvekillerine para teklif etmedimi, bunu yüzünden ceza aldımı almadımı!? dpli kandoğan ögleyin 'tabiki girmiyecegiz' açıklamaları yaparken tuvalete gidiyorum diye bianda onu meclise sokan güç neydi! önce bunları tartışalım:)
 sude
 30 Ocak 2009 Cuma 15:01
gerçek şudurki sn mumcu siyaseti kuralına göre oynamadı ve kaybetti şimdilik....çok dürüstsen illa dogruyu söyleyecegim dersen siyaset seni ham yaparmış bunu anladık neymiş oyunu kuralına göre oynayacaksın yada oynamıyacaksın...olurya düzen normale dönerse yola devam.
 Nazım
 30 Ocak 2009 Cuma 03:36
syn atilla yapılmış kayıtı sizin bulmanız yada size servis edilmsei ayrı konu. ama önemli olan nokta bir şebekenin devletin üst görevlileri ayırt etmeksinzn dinleme yapabildiği felaketidir. bunu gözden kaçırmayalım! kayıtta ortam dinlemesi yapıldıgı görülüyor.ya dışardan ya ortamdaki bir kişden yada telefondan.ee kimler yapmış olabilir bu kumpası!kabul edilebilr birşeymi.faşizmin kendisi degilmi yaşananlar? birleri yabancı istihbaratlara sırtını dayamış çaktırmadn ulkeyi kaosa götürüyor.yazık.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime