Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
“Rahat Uyu Özkök! Sana Gelen Ruh Değil, Cin idi!...”
Talat Atilla
YAZARLAR
1 Temmuz 2010 Perşembe

“Rahat Uyu Özkök! Sana Gelen Ruh Değil, Cin idi!...”

Ertuğrul Özkök bir köşe yazarının medyum aracılığı ile ölmüş annesiyle olan konuşmasını sütununa taşımış.

Kazara sıradan bir fani Özkök’ün yazdıklarını kaleme alsa; “İrtica hortladı… Bu çağda bu kafa…” gibi klişe sözcüklerle bombardımana tutulacağını söylememize gerek bile yok.

Özkök renkli bir kişilik.

Ne kadar eleştirsek bile Özkök’ün içindeki çocuk kendisine sempati duymamıza yetiyor.

Muhtemelen evde uzaktan kumandalı arabalarıyla oynayan, arkadaşlarına çocukça sürprizler yapan bir dünyası da var Özkök’ün..

Neyse…

Sayın Özkök rahat olsun.

Ölmüş bir ruh gelip kimseyle konuşmaz.

Zaten ölen kişinin yeterince derdi var.

Ölen kişi meşgul yani.

Bu dünyanın kapsama alanı dışında.

Peki, Özkök yalan mı söylüyor?

Hayır.

Gelen kim peki?

Gelen üç harfli canlılar.

Peki, o kadar soru içinde bazı cevapları nasıl biliyorlar? Nasıl bazı söyledikleri çıkıyor?”

Üç harfliler 1 saniye sonra ne olacağını bilmezler ama geçmişe ait tüm bilgileri, en küçük detaylarıyla hafızalarında taşırlar.

Bir bilgisayarın Hard disk’ini düşünün.

Tek tuşla tüm bilgilerinizi önünüze sermeniz mümkün.

Aynen böyle.

Kendi kendime sorduğum, “Peki, bu üç harfliler geleceğe ait bazı bilgileri nasıl biliyorlar?” sorusunun yanıtı da yine bu bilgisayar örneğinde saklı.

Üç harfliler, yaradılışlarında geçmişe ait tüm verileri saklama kabiliyetleri olduğu için, bu veri tabanını geleceğe yönelik tahminlerde kullanırlar.

Bir doktor düşünelim;

Hastasının ciğer, kalp, böbreğinin iflas ettiğini röntgen cihazından görerek, “Ömrünüz 6 ay kaldı” dese ve bu hasta 6 ay sonra ölse, biz bu doktora medyumluk sıfatını yakıştırabilir miyiz?

Hayır.

Doktor elindeki verilerle sağlam bir değerlendirme yapmıştır.

Durum budur yani.

Bir parça tasavvuf bilenlerin net değerlendirmesi budur.

Sayın Özkök yazdıklarımı ukalalık olarak adlandırmasın lütfen.

Durum bu…

Ben ne yapayım?

Madem mevzu açıldı bu üç harfli arkadaşların başka bir tuzağını daha arzedeyim de, bazı muhterem yazarlarımızı üç harfliler bir köşede sıkıştırmasınlar!

Bazı medya mensubu arkadaşlarımız haber sıkıntısı çektiklerinde sık sık ”Flash… Flash… Yeniden dünya’ya gelen Çorumlu Keziban, önceki yaşantısının tüm bilinmeyenlerini bize anlattı. Meğer bizim Keziban daha önceki yaşamında Kleopatra’ymış. Keziban, Cleopatra’nın en gizli sırlarını nasıl biliyor? Birazdannnn..” anonslarının eti ve kemiğini beraberce ayıralım.

Konuya hızlı girdiğim için üç harflilerin kuran’daki yerini yazmayı unuttum.

Zariyat suresi. 56. ayet. Şöyle der, “Ben cinleri ve insanları bana kulluk etsinler diye yarattım…

Kuran’a inananlar için cinlerin varlıkları mutlak gerçektir.

Cinler de aynı insanlar gibi iyi ve kötü olarak ayrılırlar.

Cinlerin kötüleri şeytan tayfasındandır.

"Hani biz meleklere: Ad em'e secde edin, demiştik; İblis hariç olmak üzere, onlar hemen secde ettiler. İblis cinlerdendi; (Kehf, 18:50)

İşte bu kötü arkadaşlar, evreni paylaştıkları insanoğluna yine görevleri (sınavları) gereği nanik yapmak için pusudadırlar…

Musallat oldukları kişiye geçmişe ait tüm bilgileri beynine yükleyerek o kişiyi sanki geçmişte yaşamış hissi verirler.

Hepsi budur Sayın Özkök.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 sabriye 2
 27 Nisan 2009 Pazartesi 13:42
bilmiyorum ama,çocuk aklıyla inanılmaz korkmuştum.tekrar annemin yanıkları için doktordan gidip geldikten sonra ANNECİĞİME :( tekrar sordum.anne söylediklerin doğrumuydu diye..sadece dudaklarından gülüm elbet doğruydu dedi..hala bu konuda ikilem taşırım hala...yazınız bu kötü anımı hatırlattı..ellerinize sağlık sn atilla.iyiki varsınız,saygıalr..
 sabriye 1
 27 Nisan 2009 Pazartesi 13:38
İLAHİ SN ATİLLA,üç harfli dediğinize göre sizdemi korkuyorsunuz:))??size katılıyorum..CİNLER hakkında dediklerinizin hepsi doğrudur.sevgili hülya gibi küçükken yaşadığım ama birtürlü unutamadığım hata ölene kadarda unutamayacağım bir anım var bu konuyla ilgili..rahmetli anneciğim:( ekmek yapıyordu ocağın başında.birden beni birileri ateşe itiyor dedi ve akabinde yanına gidene kadar oacağın üstüne düştü:( gözlerime inanamadım.komşuyu çaağırdığımda bunun cin olduğunu söyledi.ne kadar doğru söyledi
 hulya
 27 Nisan 2009 Pazartesi 12:27
Falcı ve babam la yaşadığım bu olay bende,gerçekler dışında hiç bir şey'i merak etmeme neden oldu.Fakat Talat bey'in bahsettiği üç harfli varlıkların olduğuna ve göremediğimiz daha pek çok şeylerin olduğuna inanıyorum.Ayrıca tehlikeli bir merak olarak görüyorum...
 hulya
 27 Nisan 2009 Pazartesi 12:19
Çocukken başımdan geçen bir anımı anlatayım.El falına bakan bir adamım etrafına birçok insan toplanmış ellerini uzatarak adamın söylediklerini dinliyorlardı, bana sıra geldiğinde elimi uzattım, o sırada babam beni kızarak çekti aldı, ve bir daha bu tarz olaylara itibar etmememi, geleceğimin kendi seçeceğim yollar üzerinde olduğunu, fal'lardan ancak zayıf insanların etkilenebileceğini söylemişti.
 TOTEM
 24 Nisan 2009 Cuma 17:53
Cinden periden anlamam ama bildiğim tek şey gazeteciliğin,tüccarlıkla birarada yürümediğidir.holding patronlarına bağlı gazetecilerden bağımsız yazılar beklemek hayalcilik sanırım.sayın atilla nın son yazılarına dikkat ediyorum da,bu kısır siyasetten ve vıcık,vıcık olmuş gündemden çok sıkılmış ve işi geyiğe vurmuş gibi geliyor bana:)) bazen butür siyasi tartışmalar banada çok yorucu ve anlamsız geliyor.zaten arasıra işi geyiğe vurmasa insan şizofren olur bu ortamda.
 bestekar
 24 Nisan 2009 Cuma 16:16
güzel bir,biraz daha bekleyeyim,bakalım neler olacak düşüncesiyle yazılmış,durum değerlendirmelerini erteleme yazısı.eh,ara sıra bu tür cinliklerde gerekiyor.ortalık okadar karışık ve belirsizki.her an herşey olabiliyor..
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime