Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Eksen Kayması, Sağ-Sol Hikayeleri
Bülent Kuşoğlu
YAZARLAR
18 Nisan 2011 Pazartesi

Eksen Kayması, Sağ-Sol Hikayeleri

Birkaç ay önce PM üyesi olarak atandığım/seçildiğim CHP’de YSK’na bildirilen listeye göre mv. adayıyım. Kutlayan tüm dostlara yürekten teşekkür eder, öncelikle ülkemiz için hayırlı olmasını dilerim.

Bana ve benim gibi “sağ” partilerden CHP’ye katılanlar dolayısı ile özellikle aday belirlenmesi aşamasında tepki oluşturulmaya çalışıldı. Partinin sağa kaydığı, eksen kaymasına uğradığı gibi eleştiriler vardı. E-dergah’ın değerli siz mensupları ile bunu tartışmak istedim. Her zaman olduğu gibi konuyu açıklayıp kendi görüşümü ortaya koyduktan sonra sizin yorumlarınızı da almak istiyorum.

Sağ-sol tabiri bildiğiniz gibi batı kökenli. Sağ, genel bir ifade ile otoriteye, statükoya, mevcudu korumaya daha yakın ve güçlü olanları, sol ise, ilerici, otorite karşıtı olanları, ezilen kesimleri imgeler. Marksist teori ile birlikte bu kavramlarda bir az daha farklı bir içerik kazanmış ve “sol” kavramı markizimi benimseyenleri ifade etmeye başlamış. Sovyetlerin çöküşü sonrası bu kavramların içeriği daha da farklılaştı. Bu gün Marksist “yeni sol” kapitalizmi, kapitalizmin teorideki şekilde yıkılıp-yıkılamayacağını, devrimi proleteryanın mı yoksa başka bir sınıfın mı yapıp-yapamayacağını tartışıyor. “Yeni sol” basit ezen-ezilen çözümü getiren olmaktan çıkmış, çok farklı bir anlayışla bugünü, yüzyılı ve sınıfları aşan bir vizyonla “Devrim” arayışındadır. Ekonominin yanı sıra toplumun kültürel gelişimine de önem vermektedir. “Yeni Sağ Yeni Sol” başlıklı bir derleme kitabı bulunan Armağan Öztürk, “Postmodern birey yalnız ve umutsuzdur. Yeni sağ ona sürekli haz peşinde koşarak ve yalnızca kendini düşünerek mutlu olabileceğini, yeni sol ise mutluluğun başkalarını değiştirmeye çalışan totaliter bir uğrakta değil, kendini gerçekleştirmeyi amaçlayan içsel bir durakta elde edilebileceğini salık verdi” diyor.

Sağ-sol özellikle soğuk savaş döneminde bize dışarıdan benimsetildiği şekilde, hiçbir temeli olmayan, subjektif algıya ve şekilciliğe dayanan kavramlar olarak kalmıştır. Nasıl takım tutmamız tesadüflerle belirlenmiş ise, sağcı veya solcu olmamızda oturduğumuz şehirdeki çevre albenisine, okuduğumuz okula veya benzeri tesadüflere göre  belirlenmişti. Sınıfsal hiçbir temeli yoktu. Aynı aile içerisinde aynı eğitim seviyesinde olup da sağcı veya solcu olanlar çoktu. Bu konuya hayatını adayanları, can verenleri saygıyla anarak bu cümleleri yazıyorum, çünkü benim de içinde yaşadığım kuşağın en önemli belirleyeni bugün basit olarak nitelediğimiz bu sağ-sol kavramlarıdır. Bazan, “Eğer sol dini inançlara karşı gibi olmayı bu kadar kolay kabullenmese çok şey farklı olurdu” diye düşünüyorum. Bilemeyiz, ne de olsa dış dinamiklerin etkisi çok fazlaydı, belki farklı bir yolunu bulur bizi yine böler, “Komünizme karşı” blok yaparlardı.

İdris Küçükömer’i hiç okudunuz mu? Marksist tanımlardan yola çıkarak DP’nin sol, CHP’nin sağ olduğunu anlatır. Tümüne değil ama belli bir bölümüne katılırım. Yakın zamana kadar, örneğin geçen yıla kadar oluşan algıları hatırlayarak cevaplayın lütfen; CHP en halkçı, en demokrat, en Cumhuriyetçi, en milliyetçi, en laik, en devrimci partimiydi?

CHP ezilenlerin, varoşların, alt gelir gruplarının partisi miydi?

CHP, gerçek sol veya sosyal demokrat bir partimiydi?

Muhakkak ki CHP kendi doğruları olan, koşulların oluşturduğu, inkar edilemeyecek bir gerçekti. Saygı duymak gerekir, ancak halkın ve gerçeğin/doğruluğun partisi miydi?

Bugün listelerde yer almadıkları için eksen kaydı eleştirisi yapanlar, yıllarını bu partiye vermiş olmanın dışında çok mu haklı?

Bugünkü CHP bir yıl önceki CHP’ye göre daha halkçı, daha sıcak, daha demokrat değil midir?

Yıllarını, ömrünü bu partide ihlasla çalışarak geçirmiş olanların bu gerçekleri kabul edebileceklerini ummuyorum. Onlar daima haklarının yendiğini, adaletin gerçekleşmediğini düşüneceklerdir. Kendi açılarından haklıdırlar. Yeni gelenler belki onlar kadar başarılı olamayacaklardır ama değişim bir gerçek ve gereklilikti. Kurucu ve anaç parti, CHP bu zor kabul edilebilir durumda ve hakikaten tecrübeli, emektar, vefakar kadroları için adaletli olmayan bir gerçeğin arayışındadır.

Gelenler sağcı, bizler solcuyduk” safsatalarını bırakıp, bölgemizdeki bizi de içine alan emperyalizmin tarihte görülmemiş en büyük ve en planlı oyununa karşı bir arada olmaz isek neler olabileceğini tasavvur edebiliyor musunuz?

Kılıçdaroğlu ve ekibi en azından bir çıkış yolu arayacak…

Sağ-sol kavramları soğuk savaş sonrası oldukça anlam değişikliğine uğradı. Sosyalistler daha liberal, liberaller daha muhafazakar, muhafazakarlar daha kapitalist oldular. Sağ-sol yeni nesiller için zaten tartışılan anlamını yitirdi.

Bugün, yukarıda da belirttiğim gibi; sağ sürekli haz peşinde koşan, kendi kişiselliğini tüketimde arayanları, sol ise kendini gerçekleştirerek toplumu yüceltmeyi amaç edinenleri ifade ediyor.

Ben geçmişte de, bugün de toplumu, ülkemi, ülkemin bana verdiği değerleri daima en üstte tuttum. Bana bu açıdan laf edebilecek çok kimse olduğunu düşünmüyorum. Anlamını yitirmiş bir sağcı-solcu karalaması yerine daha somut kavramlarla tanımlanmayı yeğlerim.

Hepimiz bu dönemin çocukları olarak tarihi sorumluluğumuzun farkında olmalıyız…  

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 25 Nisan 2011 Pazartesi 11:18
Sayin Bülent Bey, aylardir sizin güzel konulariniza yorum yaziyoruz, her yazilan yorumlarda istisnalar haric, arkadaslar yüreklerinden ve iclerinden geldigi gibi yazdilar.Degisik siyasi görüslere sahip olsalarda ortak noktalari Ülkemizin gelecege yönelik güzel temennileri olmustur.Sizin artik Milletvekili olacaginiz günleri sabir ve heyacan ile bekliyoruz.Belki bizleri hayatinizin hic bir döneminde görmüs olamiyacaksiniz,bizden size hatira olarak yorumlarimiz kalacak. Yüksek sevgilerimle.
 Misafir
 23 Nisan 2011 Cumartesi 01:04
Sayın Kuşoğlu bir kere burada sayfa açmakla büyük cesaret göstermişsiniz bu ortamda böyle bir davranış saygındır.sessizliğe bürünüp yorganı üstüne çekenler var. sizi kutlarım cesaretiniz için.AKP li sorosçu beslemeler hariç tüm milletimiz abd nin emir buyurduğu masum insanlara yapılan haksızlıkların farkına vardı artık.sadece Mustafa Balbay yetmez MHP nin yaptığı gibi kahraman komutanlarda listelere eklenmeliydi.Ama CHP de sizler bu şerefsizliklere ve Türk düşmanlarına dur demelisiniz.oyum size.
 Misafir
 22 Nisan 2011 Cuma 20:41
CHP Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, bir taraftan "Ergenekon" diğer ismi ile cuntacıları, darbeye teşebbüsten yargılananları milletvekili adayı yapmakta, diğer taraftan özgürlükçü sivil yeni bir anayasadan bahsetmektedir. Halk bu çelişkiyi sorguladığında ne diyecektir? CHP, halkı bu kadar cahil, bidon kafalı,göbeğini kaşıyanlar olarak görmektedir? CHP, çok açık olarak sistemi yaşatmak üzere kurulan partidir. Halk ve sorunları ile hiç bir ilgisi yoktur. Bir kişi "vardır" diyebilecek midir?
 Misafir
 22 Nisan 2011 Cuma 16:10
Sevgili KUŞOĞLU, Türkiyeyi ÜÇ GÜN Kaosa sürükleyen YSK Üyelerinin tamamını,CHP olarak İSTİFAYA davet etmeyecekmisiniz.?.Bir Matbaa hatasından ötürü ÖSYM başkanını istifaya davet eden CHP nin,YSK nın üye ve Başkanını istifaya davet etmemesi sizce çok MANİDAR değilmi? Bence çok manidar,Türk Milletince de çok manidar,bilesiniz.Eski HSYK nın ürünü olan bu YSK mensuplarının hiçbiri,bir saat dahi o koltuklarda kalmamalı.Umarım anlaşılabiliyorum.
 Misafir
 22 Nisan 2011 Cuma 13:58
Umarız ki seçimlerden iyi bir sonuç alınır ve CHP de Kemalist çizgiden sapmaz.Bu konuda kuşkular duyulmasına neden olan şeyler yaşandı bu kuşkuları kaldırmak sizlerin görevi olsun.AKp ye benzemek çözüm değil elbette zaten AKP den kurtulmaya çalışıyor size oy atanlar.Sizi kastetmiyorum ama bazı hatalar aşırı kaçtı gibi.İnsanlarıda anlayınız.Ortak noktalar bulunur elbette. Şu seçim umarım CHP ye ve size hayırlı olur.Bende çok şeye kızdım seçmen olarak ama oyumu atacağım elbette CHP ye.başarılar.
 Misafir
 22 Nisan 2011 Cuma 00:17
Gerçekten neden hep chp konuşulur ve tartışılır mesela Abdullah Gülün kızının son tiyatro olayı bile size göre moderndir değilmi sayın milletvekili adayı.Bunun sonunda devlet tiyatrolarının kapatılmasıda normaldir ve duruma uyulmalıdır.Kapatan kesimdende insanlara saygı duyulmalıdır öylemi sayın milletvekili.Ama akp modern partidir ve modern olduğu içinde baştadır. bizde onun gibi olalım değilmi.Gürselim Kılıcım Bİnnazım benim .Seçimden sonra size başarılar.
 Misafir
 21 Nisan 2011 Perşembe 16:47
CHP, bir siyasi parti değildir. Ve hiç bir zaman da olmamıştır. Kuruluşunda ne halk, ne de halkın değerleri vardır. Bir sol partide değildir. Kurucuların öyle bir iddiası da olmamıştır. Halkımız okumadığı, okuyanında çeşitli kaynaklardan beslenmediği için maalesef kendisine neyin dayatıldığının farkında dahi değildir. Özetle ülkede (halen) egemenlik elitlerin elindedir. CHP neden, vatandaşın baştacı olduğu bir anayasayı dillendirmemekte ve neden "ergenekoncu" cuntacıları aday yapmaktadır? Neden
 Misafir
 21 Nisan 2011 Perşembe 15:38
Icinizden sizde AKP nin politikalarini destekliyorsunuz,en azindan vicdanen bunlarin dogru olduklarini biliyorsunuz.Aklin yolunun bir oldugunu size hatirlatirim Bülent Bey.
 Misafir
 20 Nisan 2011 Çarşamba 23:23
Misafir 16.49 gibi CHPli olduktan sonra rakibe gerek yok. Tek parti kalsa yine en cok %22 alir. "Turkiyenin kurucu partisi biziz" derken "siz bizden degilsiniz" diyecek kadar utopik sacma olabiliyorlar. Kurucuysan, herkesi kucaklayacan, az olsun bizim olsun demeyecen. Bu adam sen istesen de istemesen de CHP vekili oluyor kardesim, artik gevse de faydalanmaya bak. Hos biraz daha yaz ki CHPye bugune kadar neden oy vermedim hatirlayim. GM
 Misafir
 20 Nisan 2011 Çarşamba 16:49
baştan sona tek bir değerlendirmenize dahi katılmıyorum bülent bey.bugüne kadar sizin tarz konuşan altanlar vs.hep geri diye chp yi hedeflemişler ve o tarz kişiler kendileri parti kurmamışlardır.kursalar şu yukarda yazdığınız ütopik saçmalıklarla yüzde 1 dahi oy alamazlar sizde alamazdınız.akp den kurtulmak için verilecek kerhen oylara bel bağladınız. bağımsız aday olunda görelim oyunuzu .temmuzda chp size kalmaz, olaki parti kalsa bile en çok yüzde 2 lik bir halk desteğiyle görürüm sizi.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Turktime