Cumhuriyet ‘VAKA’sı…
Cumhuriyet Gazetesi yönetimi bir süredir panik atak halinde sözde savunma adı altında etrafa saldırı, çamur sıçratmaya kalkıyor.
Oysa, gerçek Cumhuriyetçiler Alev Coşkun ve Mustafa Balbay’ın başını çektiği grup, Cumhuriyet Gazetesi yönetimine; “Sizin “DNA”’nızda yok iken, hangi mücbir nedenden dolayı FETÖ’cü oldunuz?” diye soruyor.
Vakfın eski başkan yardımcısı Alev Coşkun, “FETÖ liderinin fotoğrafını Cumhuriyet logosunun üstüne koyacak kadar duyduğunuz muhabbet nereden geliyor ?” diye soruyor.
Bu çok kritik sorusuna henüz yanıt alamadı.
Devam ediyor Coşkun;
“Cumhuriyet’in tüm binalarını neden sattınız?”
Duydunuz değil mi?
Gazetede bina bırakmamışlar.
Cumhuriyeti bitirmeye yeminli bir gurup var adeta.
Birkaç soru da ben sorayım gazete yönetimine;
“Cumhuriyet ile özdeşleşmiş binalardan elde ettiğiniz paraları nerelere harcadınız? “
Makbuzu, faturası vardır umarım.
Kemal Göktaş isimli -bir kısım çevrenin bazı özelliklerinden dolayı iyi tanıdığı (!) - Cumhuriyet muhabiri bir kaç gündür gazetede bir şeyler geveliyor ama mıh gibi sorular alınlarına çakıldığı için nutku tutulmuş araz numarası yapmaya devam ediyor(lar).
Cumhuriyet eski Cumhuriyet değildir. Buna rağmen içeri alınan tüm gazeteciler gibi cumhuriyet çalışanlarının da tutukluğuna itiraz ettik.
Cumhuriyet aleni ve fütursuzca ne kadar devleti yıkmak isteyen marjinal unsurlar varsa onlara yürekten ve bilerek destek oluyor.
Utanmadan bir şeyler yazmışlar savunma adı altında;
Talat Atilla TV’de Alev Coşkun’un tezlerinin haklı olduğunu söylerken, Vakıflar genel müdürü bağlanmış telefona..
Eeeee…
Bu aslında danışıklı dövüşmüş de!
Başka…
Reklamları nereden alıyorsunuz demişiz.
Düşene vurmama prensibinden dolayı gösterilen nezaketin zafiyet olarak algılanması herkesi kızdırır!
Bak Cumhuriyet gazetesi;
O Vakıflar genel müdürünü defalarca TV’de söz konusu olay nedeni ile eleştiren bir gazeteci Talat Atilla…
Hatta yayına katıldığı anda dahi eleştirilerine devam eden ve bu bürokratın yayına katılacağını da bilmeyen bir gazeteciden bahsediyoruz.
Ya da uzatmadan sizin anlayacağınız şekilde aktaralım;
Danışıklı dövüş yapan alçaktır.
Yapmadığı halde yaptı diye yazan da alçak oğlu alçaktır.
Siz kendinizi başkalarıyla sakın karıştırmayın.
Sizin çaycınızdan, yazarınıza topunuzu biz iyi biliriz!
Hem de çok iyi!