Milliyet, Vatan ve Yurt’ta neler oluyor?
Milliyet yazarı Mehmet Soysal’ın guruba başkan olarak atanmasından sonra ilginç hareketlenmeler oldu. Soysal için bazı internet sitelerine, “İçeriden direniş var, bloke edildi!” şeklinde haberler yazdırılması, “Milliyet’in içinde neler oluyor?” sorusuna kallavi bir yanıtı hak ediyor.
Bu sorunun sürpriz bir yanıtı var: Bir şey olduğu yok!
4 senedir gurupta olan, uzun yıllar TGRT’nin başındaki Mehmet Soysal, Milliyet ve Vatan gazeteleri ile internet sitelerinin başına getirildi. Hepsi bu.
Peki, hepsi bu ise, bu tartışma nereden çıkıyor?
Aslında tartışma da yok.
Patronun paşa gönlü öyle istemiş, öyle olmuş.
Ha, şu söylenebilir;
Bu karar herkesi mutlu etti mi?
Dünya’da herkesi mutlu eden bir karar henüz icat edilmedi!
Peki, aslında neler oluyor?
Soysal’a güçsüzlük atfetmeye çalışan gurupçuklar realiteden kopuk.
Milliyet'in içinden Mehmet Soysal’a hiç kimsenin direndiği falan yok.
Direniyormuş gibi yaparak eski mahallelerine bir selam çakmak, mümkün olursa da yerlerini muhafaza etmek için kamuoyu meydana getirmek, bütün mesele bu.
BUNDAN SONRA NE OLUR?
Zor soru.
Medya, öngörüsüzlükler cehennemi artık.
Peki, hiç mi öngörünüz yok!
Bir gazeteciye, “Fikrin yok mu?” diyeceksin ve olmayacak!
Mümkün mü? Var elbet!
Milliyet’te Soysal’dan bağımsız gelişen bazı hareketlenmeler var ve Soysal’ın gelişinden sonra kazanın kapağı köpürür mü, şu aşamada belirsiz.
Mesela Ankara’da…
Vatan Gazetesi Ankara Temsilcisi Murat Çelik’in Milliyet’in Ankara Temsilciliğini istediği sır değil. (Milliyet’in önceki taliplisi Abdülkadir Selvi’ydi ama direksiyon bir şekilde Hürriyet’e kıvrıldı…)
Çelik’e zoom yaparsak;
Murat Çelik ilginç bir gazeteci. Daha önce cemaatin gazetesi Bugün’de temsilcilik yaptı ama cemaatçi değil, biraz zorlasak belki liberal denilebilir.
Hükümetle doku uyuşmazlığı yaşadığı söylenemeyeceği gibi kabinenin bazı üyeleri ile arası gayet iyi.
Televizyon için biçilmiş bir kaftan aslında. Ses tonu, ekranda eğreti durmayan beden dili ile kadrajı hep doldurdu.
Vatan’da hafızada kalan az sayıdaki haberine rağmen, köşe yazıları çoğu kez vasatın üstünde oldu.
Vatan’a sığmadığı açık.
Patronla yakınlığını da son not olarak ekleyelim.
Ya Serpil Çevikcan?
Anaç ve abla görüntüsü ile iyi bir elektiriği var ama yayın yönetmeni Fikret Bila’nın kanatları altındaki görüntüsü, müstakil uçmasını zorlaştırıyor.
Ankara’da Temsilcilerin bir bölümünden oluşan yasal bir çete var.
İşte bu yasal çetenin en çok etkilemeye çalıştığı isimlerden birisi de Serpil Çevikcan oldu.
Çeteye dahil olduğu söylenemez ama hep çetenin göz hapsinde kaldı Çevikcan.
Temsilci çetesine başka bir zaman geniş yer ayıracağız ama şimdilik Milliyet yayın yönetmeni Fikret Bila ile devam edelim.
Bila, sol’un önemli kalemlerinden.
Son dönem gerçek mahallesi tarafından ısrarla eleştirilse de, halen, “Bu konuya Bila ne diyor?” diye gözlerin çevrildiği bir isim.
Herkes biliyor ki; rahat olsa, piyasaya başka bir Milliyet çıkar.
Bu sıkışmışlık duygusuna hapis bir Fikret Bila var karşımızda.
Eski sermayesinden yese de, birkaç apoleti sökülse de, ismi halen iş yapıyor medya piyasasında…
BEKLENEN NE?
Taşların yerinden oynama ihtimali, oynamama ihtimalinden yüksek.
Artçı deprem Ankara’dan başlayıp, İstanbul’a sıçrayabilir.
Mehmet Soysal’ın medya gurup başkanlığına getirilmesi, bu tür gelişmelerde belki regülatör görevi yapabilir.
Bir çok yayın kuruluşunda olduğu gibi Milliyet ve Vatan’da da sıkışmış bir gaz kitlesi var.
Patlar mı?
Ateşle yaklaşılırsa kesin!
YURT’A BASKI MI VAR?
Yurt Gazetesi’ne ilginç baskılar var.
Reklam almasının önü kesildiği gibi gazetenin imajı ile de oynayan kurumsal bir zeka var.
Eleştirel medyanın kaderidir bu biraz.
Baş edemeyince iftira ve tuzak kurulur.
Yurt’a yapılanlar biraz daha farklı görünüyor.
Daha planlı, daha organize bir akıl bu.
Örneğin Ankara Çankaya’nın bazı yerlerindeki gazete büfelerine gelen sivil giyimli şahısların, “Bu gazeteyi satmayın” şeklinde baskılara maruz kaldığı iddia ediliyor.
Sıkı durun!
İktidar partisinden değiller!
Gelenlerin bazıları kimliklerini de açıklıyorlar.
CHP’li Çankaya Belediyesi…
Bu durum, Çankaya Belediyesi’ni yıpratmak için hazırlanmış bir mizansen de, münferit de olabilir ama neresinden bakılırsa bakılsın, ahlak dışı.
Çankaya Belediyesi’ne sert eleştiriler yönelten Yurt Gazetesi’nin ısrarla hedef alındığını iddia edenler çoğunlukta.
Hatta, el arttırıp; CHP Genel Merkezini işaret edenler de…
Doğruysa felaket. Yanlışsa, bu durumun yanlış olduğunu söyleyecek yetkilinin açıklamasını beklemekte fayda var ama şu son notu ekleyelim;
Parmakların işaret ettiği yerler sessiz kaldıkça, tereddüt artacaktır!