Güle oynaya başlayan birlikteliğin illaki bir patlama noktası olacağı aşikardı. CHP’nin kendini ülkücü diye tanımlayan bir gurupla yol alması üstüne gizli ortak HDP’NİN yaması ve SAADET partisinin de yandan montajıyla kurulan adına da millet ittifakı dedikleri organizasyonun şimdilerde başı ortaklaşa yaptıkları anayasa taslağı çalışması ile dertte. Üstelik kendini ATATÜRK’ÇÜ diye tanımlayan üstelikte ATATÜRK’ÜN bizzat kendisinin kurduğu CHP’nin kendisini bu anayasa taslağında yok saymaları da cabası. Bu anayasa çalışmasını CHP genel başkanı kemal kılıçdaroğlu yalanlamaya çalışsa da eski konuşmaları kendisini yalanlamakta. Düşünün bir genel başkan yalan diyor bir konuşmasında aynı genel başkan bir önceki konuşmasıyla da kendini yalanlamakta. Artık tuz kokmuş vaziyette. Gelelim diğer ortak İYİ partiye ve genel başkanı meral Akşener’in açıklamalarına oda bu çalışmayı yalanlamakta ama ilginç olan bu iddiaları ortaya atan yani bu ihaneti ifşa eden bizzat kendi vekili eski genel başkanı parti kurucusu Prof. Dr. Ümit Özdağ. Kendisi bu ifşaattan önce İstanbul iyi parti il başkanı hakkındaki fetocu iddası hala gündemde sıcaklığını korumakta. Meral Akşener gördü ki mızrak çuvala sığmıyor başladı efendim” bir deli kuyuya bir taş attı” onu çıkarmaya uğraşıyoruz söylemlerine sarılmaya. Peki soruyorum, bu adam deli ise onu neden millet vekili yaptınız? Neden genel başkan yardımcınız yaptınız? Neden partiyi deli tabiri kullandığınız birine konum vererek teslim ettiniz? Yalnız mesele sadece anayasa değil buğra kavuncu hakkındaki fetocu iddaları bu konu şimdilik bir esrar perdesi gerçeği bilenler suskun Akşener korkusundan. Gelelim olayın gündemdeki sıcaklığına. Olay o kadar karmaşık bir hal almaya kontrolden çıkmaya başlayınca CHP kurmayları ve İYİ parti kurmayları bir şekilde bu türbülanstan nasıl kurtuluruz telaşına düştüler. Oysa mesele daha da derin sorunlara yol açmaya başladı ittifak açısından da. Yalnız ümit Özdağ’ın bu konuda geri adım atmaması olayı daha da gündemden düşürmeyeceğe benziyor. HDP bu konuda çokta ortada görünmemeye çalışıyor. Bakalım bu işin boyutu nereye varacak? Millet ittifakında derin bir çatlağa dönüşecek mi? Bekleyip göreceğiz…
İKİ CÜMLE KÖŞESİ…
30 kasım 2007 de Isparta uçağında 57 yolcu ile şehit edilen Prof. Dr. Engin arık hocamız ve değerli ekibine ve diğer yolculara RABBİMDEN RAHMET DİLİYORUM. Onlar TORYUM madeni üzerine çalışmalar yapan ve bu madenin dünya rezevrlerİ açısından Türkiye’nin en büyük yataklarına sahip olduğunu bilen ve üzerine çalışmalar yapan kıymetli insanlardı. Bugün onların sır perdesi içindeki suikast le öldürülmelerinde feto ve İsrail olduğu aşikardır. Zira 50 ton toryum ülkemizin bir yıllık enerji ihtiyacını karşılayacağını ve enerjide dışa bağımlılığı bitireceğini biliyorlardı. Hatta 2007 yılı itibarıyla da bu rezervin 120 trilyon dolar gibi bir paraya tekabül ettiğini de söylemişti. RUHLARI ŞAD OLSUN. ONLARI ASLA UNUTMAYACAĞIZ…