Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
BÖYLE SKANDAL GÖRÜLMEDİ!
Talat Atilla
YAZARLAR
9 Ocak 2015 Cuma

BÖYLE SKANDAL GÖRÜLMEDİ!

Kuşku unsuru ne kadar güçlü olursa olsun, belgesi olmayan her konuya ihtiyatlı yaklaşmak insani olduğu kadar temel bir gazetecilik görevidir.
Aşağıda okuyacağınız olay, tüm unsurlarıyla dört dörtlük belgeli bir skandaldır.
Bir ucunda, ağırlıklı olarak CHP’lilerin yönetimde olduğu TÜYAP; diğer ucunda, Cemaate yakın yargı unsurları ve polis şeflerinin oluşturduğu akıl almaz birlikteliği, Türk basınında ilk kez bu kadar açık bir şekilde belgeleriyle ortaya koyacağız.
Her şey, 2011 yılında TSK Güçlendirme Vakfı’nın, İDEF Uluslararası Savunma ve Sanayi Fuar ihalesi ile başlar.
Yasaya göre; Vakıfa en yüksek bağışı yapan ihaleyi alır.
TÜYAP’ın, 4 milyon 950 bin dolarlık teklifine karşılık, CNR Holding 6 milyon dolar teklif verir.
Tam bu noktada ilginç bir gelişme yaşanır!
İhaleyi kaybeden TÜYAP, CNR’ın binalarının çürük olduğunu iddia ederek,  bazı raporları dosyaya ekleyince, CNR ihaleden elenir.
 
MAHKEME VE ÜNİVERSİTE RAPORUNA RAĞMEN…
 
Bu gelişme üzerine CNR; İstanbul Üniversitesi ve Bakırköy 7. Sulh Hukuk Mahkemesi’nden (Dosya No: 2011/220) binaların sağlam olduğuna dair teknik raporlar alır.
İstanbul Üniversitesi ve 7. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin yanında, İstanbul Valiliği de,  969/4000 sayılı belge ile, CNR’ın binalarının sağlamlığını teyit ederek, CNR’ın binalarını, Avrupa Yakası Lojistik Destek ve Koordine merkezi ilan eder.
 
VALİLİĞİN GÜVENDİĞİ YERİ ÇÜRÜK İLAN ETTİLER!
 
Yani, CNR’ın binalarının, bırakın çürük olmasını, depremde ilk sığınılacak kadar sağlam olduğu, devlet katında 3. kez onaylanır.
Tüm bu gelişmelere rağmen, akıl almaz bir kararla kurul kararından geri adım atmayınca, TÜYAP’la ilgili Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulur.
2011/99746 sayılı Cumhuriyet Savcılık soruşturmasında bilirkişi raporu, “CNR aleyhine sunulan raporların geçersiz olduğu, mahkeme ve Üniversite raporlarının eksiksiz ve gerçek olduğu” sonucuna varınca, dönemin Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ünal TUYAP için düğmeye basar.
 
MALİ ŞUBE SAVCI’NIN “GÖZALTI” TALİMATINI DİNLEMEDİ!
 
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ünal, Vakıftaki bütün belgelere ve ihale dosyasının tamamına mali şube ve kaçakçılık organize suçlar müdürlüğü kanalıyla el konulması talimatı verir. (15.02.2012)
Ve Savcı en kritik kararını vererek; TÜYAP Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Ünal, TÜYAP Yöneticileri Murat Adıyaman, Serdar Yalçın ve ihale komisyonu hakkında 30/11/2011 tarihinde, 2011/99746 numaralı soruşturma ile, mali şubeden savcılığa getirilmesini emreder.
 
SAVCI’YA ÖNCE EL ÇEKTİRME, SONRA SÜRGÜN!
 
Yine çok ilginç bir gelişme yaşanır ve Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ünal’ın, 30/11/2011 tarihli talimatına rağmen, mali şube 13/03/2012 tarihine kadar gözaltı işlemi yapmaz.
Bitmedi! Skandallar zincirinin en büyük halkalarından birisi tam da bu noktada gerçekleşir.
 
YENİ SAVCI GÖZALTI KARARINI KALDIRIR!
 
İhalede usulsüzlük iddiaları için gözaltı kararı veren Cumhuriyet Savcısı’na en büyük darbeyi dönemin HSYK’sı indirir ve 13/03/2012 tarihinde Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ünal’ın elinden dosya alınarak başka bir savcıya verilir.
HSYK bununla da yetinmez ve Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ünal’ı İstanbul’dan Edirne’ye sürer.
Yeni gelen Cumhuriyet Savcısı’nın ne yaptığını tahmin edersiniz sanırım!
Savcı Mehmet Ünal’ın verdiği gözaltı kararlarını kapatır!
Bitmedi! Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ünal’ı görevden alan, süren dönemin HSYK’sı, Ünal’ın meslekten ihraç edilmesi ile ilgili dosya hazırlayarak HSYK’na sunar ama HSYK’nın yapısı değiştiği için bu karar uygulanmaz.

Talat Atilla/Güneş
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 11 Ocak 2015 Pazar 13:08
Çoktandır bu AKP avukatı olan ,İslam cumhuriyetçisi kadını öven taktir eden yoktu . Yine çıktılar, bu kadının yorumlarının neresinden felsefe ve mantık fışkırıyor?
 Misafir
 11 Ocak 2015 Pazar 05:50
Zülf-ü yare dokunuyorsa beklet, yeni makale çıkınca yayınla yorumları ki ilerde bir gün hesap sorulursa "efenim biz kurallarımıza uyan her yorumu yayınlıyoruz" deme hakkını kazan.
 Misafir
 10 Ocak 2015 Cumartesi 14:45
FRONTAL hanım: "Dün Türkçeyle felsefe yapılmaz diyenin aklına şaşarım" bugünse "TÜRKÇEYLE felsefe yapılmaz" dense de sizin yorumlarınızdan felsefe ve mantık süzülüyor efendim.Türkçe güzel bir dildir ve felsefeye müsaittir Yunus'un dilidir.Bedrettin Beyin dili biraz muğlak olsa da, o bile çok güzel.Anlayan,anlayabilen anlıyor . Türkçe güzel bir dil .Türkçeyle düşünce fevkaladenin fevkınde anlatılır efendim, hem de çok güzel.Esen kalınız.
 Misafir
 10 Ocak 2015 Cumartesi 14:29
Farkında mısınız? Eskiden haber ve makalelere yorum yağardı, iki yıl öncesine kadar, hatta bir yıl öncesine kadar. TIKSAYAÇı kaldırdınız, TIKlar azalmaya başladığında, bu da makalelerin dibinde "Talat Atilla/Güneş" imzası görülmeye başladığı zamana denk geliyor. Tam da havuç-sopa ikizinden bahsetme gereği duyduğum zamana denk geliyor. Elbette herkangi bir SKANDAL ile ilgisi yok. Lâkin, ben bir türlü çözemedim bu "denk gelme"nin nedenini. Birileri anladıysa ve anlatırsa da sevinirim.
 Misafir
 10 Ocak 2015 Cumartesi 14:18
-2- Sizden ALINTI haber ve linki.Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM), Gezi olayları sırasında ‘öldürücü nitelikleri olduğu’ bilinen FN 303 marka silah kullanıldığını resmen kabul etti. Ulusal Kriminal Büro’nun FN 303 ile ilgili raporunda, ‘biraz öldürücü tüfeklerdir’ deniyor. http://www.turktime.com/haber/Emniyet-ten-gec-gelen-itiraf-/321379 . ve başlığa katkı, o da yine sizden, " Talat Atilla: BÖYLE SKANDAL GÖRÜLMEDİ!". Demek ki neymişşşş... CAMBAZABAAAKKKKK...
 Misafir
 10 Ocak 2015 Cumartesi 14:14
-1-Sizden ALINTI haber. ULUSAL ve uluslararası alanda yeminli teknik ve adli bilirkişilik yapan Ulusal Kriminal Büro’nun FN 303 ile ilgili raporunda, tüfeklerin kutularının üzerinde, “Ölüme sebep olabilir, yüze ve kafaya nişan almayınız” uyarısının bulunduğu belirtildi. Raporda, “FN 303 tüfekleri, ‘biraz öldürücü’ (less lethal) tüfeklerdir. Bu mermi bir insanın yüzüne, cildine, gözüne yaklaşık 11 kilo ağırlıklı bir balyozla vurulmuş gibi şok etkisi yapar.”
 Misafir
 10 Ocak 2015 Cumartesi 14:14
SKANDAL GÖRÜLDÜ: Hizmete vur her VAKİT müfteri gazetenle/ Al ihaleyi ÇAL oyna vur saza tezenenle.
 Misafir
 10 Ocak 2015 Cumartesi 14:08
Böyle skandal görülmedi:Birileri kendilerini devirmek için sabahlara kadar ışıkları yakanları A.Yalçınkaya'ya ayar ve internet belgesi verenleri Kumpas kurbanı ilan ettİ.VAKİT N-AKİT vakti. Bedrettin Habiboğlu'nu anlamak için de Vakit'e değil okumaya ihtiyaç var:-)
 Misafir
 10 Ocak 2015 Cumartesi 12:46
Ruslar, koskoca Aral gölünü kuruttu nükleer denemelerle, bu hükümet de hırsızlık, yolsuzluk ve hukuksuzlukla insanların çoğunun umudunu kuruttu yarınlardan. Dünya Paris saldırılarını yazıyor havuz gazetelerinin başlıkları korkup titredikleri klasik konu. Korku ruhlarına şuuraltılarına sinmiş. Hırsızlar hep korkarak yaşar.
 FRONTAL
 10 Ocak 2015 Cumartesi 11:37
Asıl skandal ve rezillik ne biliyormusunuz? Peygamber efendimize hakaret eden Fransız karikatürist için özel sayı çıkarıp, sayfa karartacak kadar alçalmaları. Filistin, Suriye,Mymar, Arakan da milyonlarca Müslüman katledildi. Hangisi için sayfanızı karartıp özel sayı çıkarttınız? Zaman Kalleşlik Zamanı!
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime