Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Ah Aydınlar Ah!
Bülent Kuşoğlu
YAZARLAR
19 Ocak 2012 Perşembe

Ah Aydınlar Ah!

Hatırlar mısınız, birkaç yıl önce bu köşede veya benzeri hemen her köşede başlıca tartışma konumuz demokratikleşme, vesayet ve sivilleşme olgusu idi. Bu günlerde de benzeri konuları tartışıyoruz. Yakın geçmişte ben, iktidarın politik uygulamalarının demokratik görünse de aslında öyle olmadığını, asıl amaçlarının tüm devleti ve kamu kurumlarını ele geçirmek olduğunu savunuyordum. Askeri vesayetin sona erdirilme bahanesi ile başka bir vesayet yaratılacağını çünkü Türkiye’de mevcut, yetersiz sivil toplumun da yok edildiğini anlatmaya çalışıyordum. Sivilleşmenin, askerin etkisizleştirilmesi demek olmadığını, asker haricindeki diğer kamu gücünün devrede olup, sivil toplum kuruluşlarının devreye sokulmamasının sivilleşme olmadığını, yanlış olduğunu açıklamaya çalışıyordum. Demokratikleşmenin ise görüntüde olduğunu, belli kesimlere anlayış gösterilirken belli kesimlere ise baskı yapıldığını ve zamanı geldiğinde de baskının aratacağını anlatmaya çalışıyordum.

Bugün istatistiklere, uluslararası kuruluşlara ve yakın zamana kadar iktidarı destekleyen çoğu “liberal aydınlara” göre demokrasimiz çok sıkıntılıdır. Yüze yakın gazeteci, bir muhalif parti (BDP) tümüyle tutuklu durumdadır. Muhalefet partilerinin mahalli kuruluşları sürekli baskı altındadır. Muhalif sermaye, muhalif sendikalar, muhalif birkaç meslek kuruluşu mali ve idari baskı altındadır. Bürokrasi aynı şekilde baskı altındadır. Caddedeki ayakkabı boyacısı dahi telefonunun dinlendiği kaygısı altındadır. Üniversite tek yanlı ve tartışma ortamından yoksun durumdadır. Medya ise artık yolsuzlukları dahi araştırma, yazma refleksinden yoksun durumdadır.

Tüm bunlara verilen mağrur ama birazda samimi cevap ise, “Eee, sıra bizde” olmaktadır.

Tüm bunları tekrar tartışalım diye yazmadım. Hepimizin kabul ettiği, edeceği bir gerçek var; Nasıl insanlar için devreler-dönemler varsa devletler ve toplumlar için de var. Kondratieff dalgaları diye bilinen bir ekonomi olgusu var. Rus bilim adamı Kondratieff, ekonomide belli dönemler büyüme, belli dönemler daralma dönemleridir der. Galiba buna benzer bir dalgalanma demokrasi içinde söz konusu… Belli toplum kesimlerinin iktidara gelmeleri ile demokraside de dalgalanmalar oluyor. Cumhuriyetin ilk dönemi Osmanlı elitlerinden bir kısmının iktidarı oldu. Sonra Demokrat Parti ile Anadolu eşrafı iktidara geldi. ANAP ilk kentli-iş adamı iktidarı oldu. AKP ile sistem dışı kaldığını düşünen muhafazakar halk kesimleri yönetim sorumluluğunu aldı. Bu çok basitleştirilmiş cümleleri detaylandırmak, çeşitlendirmek, farklılaştırmak mümkün ama kabaca farklı dönemler ve farklı kesimleri açıklıyor sanırım.

İki arkadaştan biri hafif çakırkeyif iken diğerine kafasına takılan soruyu sormuş, “Yahu ikimizde aynı fakülteyi bitirdik, ikimizde aynı işi yapıyoruz, ikimizde aynı parayı kazanıyoruz ama sen benden daha iyi yaşıyorsun, daha iyi bir çevren var. Nasıl oluyor bu?”

Diğeri de aynı samimiyetle cevaplamış, “Oğlum” demiş “Benim babam ve dedem de üniversite mezunuydu”

Konu bu galiba. Bazı şeyler ve demokrasi zamanla oluyor…

Tabi durum böyle diye her şeyi zamana bırakmamızın anlamı da yok. Tarihsel gerçeklerimizi görüp zihniyetimizi ve dışarıda kalan kesimlerimizi hızla sisteme katmasını becere bilmemiz gerekir. Diğer taraftan sistemin eksiklerini de sürekli bakımla onarmak-gidermek lazım. Bunları tespit edip gereğini yerine getirmesi gerekenler ise en başta aydınlardır…

“Ahh, ahh, sorun da aydınlarda. Tam da bu noktada” demeyin, tam da üstüne basarsınız…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 24 Ocak 2012 Salı 21:40
23 Ocak 15:07 misafir, levent gök 3 seçimdir 6. sıradaydı gülüm. Hatta derdin nefretini kusmak değilse ve cidden partiliysen 2 seçim üst üste 5 çıkıp icra takipleriyle Haymanaya hizmet vermiş sayın Gök'ün 6. sıradan seçilememesiyle adı neye çıkmıştı onu da bilirsin. Gök'ün sonunda makus talihini değiştiren şey sakın Kılıçdaroğlu ve onun 6. sıranın üstüne yerleştirdiği adaylar olmasın. Bu yukarıdakiler arasında taban siyaseti yapmış tek aday da yazarımız. Bilmem anlatabildim mı. Ders bitti.
 OWLEYE
 24 Ocak 2012 Salı 14:42
Acilen mebuslarımızın toplanıp cezayir e karşı 1945 de başlayıp 20 yıl kadar süren, Fransız ordusu subaylarının itiraflarından da vakıf olduğumuz 50 bin kişinin sistematik yokedilişini soykırım suçu olarak gören ve inkar edenlerin cezayi müeyidesini düzenleyen yasayı görüşmek üzere toplanmasını tavsiye ederim..Bu yasa muhtemelen şubat sonunda abd kongresine de sunulacak..Ve ağustos sonunda da cumhuriyetçilerin kongresine kadar dünyada astrolojik denge bozulacak gibi...Azami dikkat dönemi ...!
 Misafir
 23 Ocak 2012 Pazartesi 23:05
Hay ben size ve sizin gibi zavallilara ne diyeyim.En iyisi size Lenii´nin o meshur sözüyöe cevap vereyim" Camuru at duvara tutmazsa bile izi kalir.." Tartisma adina ne yazmissinizki sizinle tartisi verelim.Bence sen tartismadan önce Bülent Beyden okkali bir özür dilemelisin,gerci bir bakrac sütü dökmüssün.. arkadasim.
 Misafir
 23 Ocak 2012 Pazartesi 22:15
Kendisi bir fikir üretmekten aciz olup üretenlere sataşıp saldıran zavallılara ne demeli acaba?Ağız bantlamayı çözüm olarak gören yarım akıllıların böylesi tartışma platformlarında değil statlardaki kuş beyinli holiganların arasında görmek isteriz.
 Misafir
 23 Ocak 2012 Pazartesi 20:10
Günün sözü; "Fıçıdan içerisindeki sızar!" İçerisinde her ne varsa...(canmehmet)
 Misafir
 23 Ocak 2012 Pazartesi 17:34
Iki tane yorum üst üste yazarak iyi bir nane yedigini zanneden cukur insan..Senin gibilerin agizina biber sürmekte pek fayda vermez, en iyi cözüm agizina bant vurulmaliki saygin insanlara camur atmayasin.Yazdigin yorumlarla zaten seviyeni belli etmissin,degil sizlerle bir arada durmak yaninizdan bile gecilmezmis.Adam olmanin bir sartida edepli olmaktir,satilsa inanki yarim kilo gönderirdim sana!..
 Misafir
 23 Ocak 2012 Pazartesi 15:17
Sen KALK DYP den, ŞENERİN yanından gel, şimdi millete akıl ver. Levent Gök'ün alt sıraya inmesinin sebebi de sensin beyefendi. CHP iradesi unutmaz bunları! Adamın geçmşinden şöyle bir taramaya başlarlar!
 Misafir
 23 Ocak 2012 Pazartesi 15:16
Kimse aydın değil siz misiniz? Editör makaslamazsa cevap ver lütfen; DYP'de de, Büyük Türkiye Partisi'nde de liderlerinizi (kusura bakmayın) satan siz değil misiniz? Sırada Kemaş bey var sanırım. Adınız geçtiğinde AbdüllatiF şenerin sizin için neler dediğini aklınıza bile getiremezsiniz!
 Misafir
 22 Ocak 2012 Pazar 21:22
Teyze 22:36 Terazi var tarti var, küme düsmeninde vakti var bi zahmet unutmayin.Mübarek Barcelona oldu takiminiz üst üste 17 galibiyet!..
 teyze
 21 Ocak 2012 Cumartesi 22:36
Konu başlığını okur okumaz ahada benim konum diye sevindim fakat kısa sürdü.Bu AYDINLARı ben federasyoncu futbol başkanı Aydınlar sandım.Memleketin diğer sivilleri neyle meşgul bilmiyorum ama FENERİN sivillerinin çalışmaları-eylemleri devam ediyor.Mal sahibi mülk sahibi hani bunun ilk sahibi malda yalan mülkte yalan al birazda sen oyalan gereğince oyalanma sırası şimdi SIRA BİZDE diyenlerde.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Turktime