Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Adnan Hoca ne istiyor?
Talat Atilla
YAZARLAR
7 Nisan 2014 Pazartesi

Adnan Hoca ne istiyor?

Adnan Oktar, bir kaç kuşağın, farklı nedenlerle ismine aşina olduğu bir isim.
1999 yılında DGM tarafından, 'cürüm' işlemek suçundan tutuklandı, bir süre de akıl hastanesinde yattı.
Yargı kararıyla serbest kaldığına göre, hukuk açısından problemi olmayan bir kimlik olduğunu kabul edebiliriz.
Kendi iddiasına göre, hapis ve akıl hastanesi sürecinde kendisine komplo kuruldu.
Beyanı esas almamız gerekir.
Demek ki, doğru söylüyor.
Eyvallah.
Oktar, Darwin teorisine karşı çıkardığı kitap ve görsel yayınlarla büyük ses getirdi.
Okuduğum kitaplarının bir çoğunu; mantıklı, akıcı ve bilimsel buldum.
Kendisinin yazmadığı söylense de, en azından ana hatlarını kendisinin çizdiği, öğrenci ve yetkin kişilerin kitaplarını redakte ettiği anlaşılıyor.
Oktar'a, bazı zengin çocuklarını yanına çekmek için sıra dışı yöntemler izlediği, ailelerinden kopardığı suçlamalarının yanında, bazı önemli isimleri tehdit ettiği ithamları da yapıldı.
Adnan Hoca bu suçlamalardan da hüküm giymediğine göre, kendisini suçlu ilan etmeye vicdanım izin vermiyor.
Buna da eyvallah.
Ama bir dakika!
Adnan Oktar, bir kaç senedir öyle tuhaf bir savrulma yaşıyor ki, yazdığı kitaplar, belgeseller, internet sitelerine müptela olanlar bile, şaşkınlıktan yorum getiremez hale geldiler.
Rüyada görülse, hayra yorulmayacak ne varsa, hepsini bir bardak su içer gibi yaptı.
Düşünebiliyor musunuz;
Dini sohbetlerinin tam ortasında, üstelik canlı yayında, kendisine 33.dereceden masonluk beratı veriliyor.
Hem de, Üstad-ı azam rütbesiyle...
Masonluk nere, İslamiyet nere?
Kedicikler lakabını taktığı hoş sayılabilecek bayanların derin dekolteleri eşliğinde, kur'an sohbetleri yapıyor.
Kur'an sohbetleri devam ederken, canlı yayında, bu sohbetleri keserek,  "Ankara'nın bağları büklüm büklüm yolları" türküsünü çaldırdığı gibi, kedicikleriyle birlikte türkülere eşlik ediyor.
Kur'an-ı Kerimi, türkü ve kediciklere meze yaptırması yetmiyormuş gibi, son olarak Başbakan Erdoğan'a, "Dekolteli bayanları da yanına al." gibi, dahiyane (!) bir teklifte bulundu.
Fren mi patladı Sayın Oktar?
İslamiyet, masonluk, şuh bayanlar, mehdilik ve sonunda siyaset!
Ne yani; mason, şuh hatunlarla kıkır kıkır gülen bir mehdimiz mi var?
Ayıp ve günah.
Sayın Oktar'a dışarıdan kendisine bakmasını öneriyorum.
Darwin teorisine karşı verdiği mücadeleyle sempati topladığı kesimlerin bile kendisine ağır bir tereddütle baktığını, görmüyor mu?
Her şey aslına rücu eder.
Ya aslına rücü et!
Ya da aslının bu olduğuna inanalım!
Bir düşün istersen Sayın Oktar!
 
 
Gözü arkada kalmazsa!
Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık makamına nispetle, icracı yönü daha düşük ama devlet başkanı sıfatını taşıması açısından, herkesin isteyebileceği bir makam.
Başbakan Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanlığı makamını istediği sır değil.
Halkın kendisini seçeceğine de inanıyor.
Aday olursa, büyük ihtimalle seçilir ama Erdoğan, gözünün arkada kalacağını görürse, yine Başbakan olarak kalabilir.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Erdoğan arasında derin bir görüş ayrılığı yok ama Cumhurbaşkanı Gül'ün, Başbakan'a her konuda kayıtsız şartsız destek verdiğini söylemek de zor.
Gül'ün zaman zaman müstakil politikalar geliştirdiği açık.
Gezi olaylarından, 17 Aralık operasyonlarına, hatta, Erdoğan'a muhalif gazetecilere kucak açmasına kadar, hafızada kalacak farklı politikaların altında Gül'ün imzası var.
30 Mart seçimleri ile eli yeniden güçlenen Erdoğan'ın bu parametreleri nasıl değerlendireceği henüz bilinmiyor ama Köşkün en kuvvetli adayı Erdoğan gibi gözüküyor.
 
 
*Bu yazı Talat Atilla’nın Güneş Gazetesi’ndeki köşesinden alınmıştır…
 
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 TOTEM
 8 Nisan 2014 Salı 18:52
Gülay,Bana sataşmadan bir yorum yazmak prensiplerine aykırı sanırım.bir hafta geçince şoku atlatmaya başlayıp insan içine çıkmaya karar verdin demek :)
 Misafir
 8 Nisan 2014 Salı 03:27
Gülay/Örneğin Babuna ailesi tüm çocuk kontenjanı ile adnan hocanın müridi.Ve aile neyse nedir ilgilenmiyorum ancak olanı da akıl-mantık ölçüsünde değerlendiremiyorum.Serveti nereden?Devletin bu durumla ilgilenmesi gerekmiyor mu?Ahlaki erozyonu bir yandan.Din gibi insanların kutsalı ile dalga geçer vaziyeti diğer yandan.Bu adamın müritlerine ne uyguladığı ve servetinin kaynakları bence devletin soruşturması gereken bir durum.
 Misafir
 8 Nisan 2014 Salı 03:23
Gülay/toteminde halkı olmuş:))Hayırlı olsun.Adnan oktar enteresan.Yanına çekebildiği insanlar açısından bende merak uyandırıyor.Ne yapıyorda ailelerden tiksinme noktasına getirebiliyor.Ve kendisine bu kadar koşulsuz bağlayabiliyor?Kediciklerdeki değişim -olumsuz-inanılmaz.Nasıl ikna ediyorda o kılığa sokuyor o kadınları?Ruh sağlığı ve müritlerine ne yaptığı bence incelenmeli.Ne savunduğu ile ilgilenmiyorum bile.
 hulya
 7 Nisan 2014 Pazartesi 12:33
Bana göre Adnan Hoca ne maksatla olduğu tam olarak anlaşılamayan bir PROJE'dir.
 Misafir
 7 Nisan 2014 Pazartesi 09:29
Başı açık dekolte bayanlar Kuran okumasın Allahtan bahsetmesin demek çok büyük vicdansızlık. Bu yanlış yönlendirmeler yüzünden milletimiz Kurandan uzak kaldı. Pek çok kişi hayatında bir kere olsun Kuran'ı okumuyor.
 TOTEM
 7 Nisan 2014 Pazartesi 06:47
Vicdanlıdır.Kimse benim halkımın hiçbir kesimine böylesi iğrenç yaftaları vuramaz. Bu iğrenç oyuna gelmeyelim. bu ülke bizim ve bizler her konuda tartışsak bile sonuçta gerektiğinde kenetlenir bir bütün olmayı biliriz. kimse bizi böyle alçakça ayrıştırıp düşman edemez.Bu halk Chp li,Mhp li yada Akp li diye ayrılmıyor,Kürt,Türk,Çerkes diyede ayrılmaz bizler komşuyuz,arkadaşız sevgiliyiz ve yurttaşız kimse birbirine partisine göre yaklaşıp uzaklaşmıyor.Bu alçakların pis oyunlarına asla gelmeyelim.
 TOTEM
 7 Nisan 2014 Pazartesi 06:43
Kural,etik,insanlı tanımaz ne iğrenç bir ruh halidir? Artık minik yavrularımız bile iğrenç siyasi manevralara meze edilir olmuş bu satırları yazarken bile tiksiniyor ve kendimi çok rahatsız oluyorum. Bizlere büyük oyunlar oynuyorlar,birliğimize ve beraberliğimizin altına dinamit koyup bizleri birbirimize düşman etmeye çalışıyorlar. Ben hiçbir vatandaşımın küçücük bir çocuk için böylesi iğrenç düşünceler ve sözler edeceğine inanmıyorum hemde hiçbir kesiminin benim halkım şefkatli,duyarlı ve-
 TOTEM
 7 Nisan 2014 Pazartesi 06:40
Dahi girmekten çekinmiyor,Güya Ak partili bir takım kişiler lanet Twitter üzerinden bu küçük yavrunun ölümünü önemsemeyip yok alevi yok anası DHKP_c li gibisinden Twitler atıyorlar bu ne iğrenç bir tezgah böyle ve malesev büüyük basınımız da bu iğrenç kampanyanın taşeronluğunu yapmakta bir sakınca görmüyor,Milliyet,posta,hürriyet gibi yayın organları kimin ne amaçla atttığı belli olmayan twitlerden yolas çıkarak bir kesime vicdansız yaftasını yapıştırıyor. Tek kelime ile midem bulandı bu ne-
 TOTEM
 7 Nisan 2014 Pazartesi 06:36
Yaratılmaz ise Gül Milletvekili olmadığı için ancak seçim sonrası Başbakan olabilecek emanetçi bir başbakana karşı da Akp ye karşı genel seçimde bir başarı elde edemezlerse muhalefet kendini köprüden direk atsın onlarda kurtulsun onlara destek vermek zorunda kalan halkta.Bence Hükumet son zamanlarda oluşan bir kalkışma ve ayrışma durumuna bir çözüm üretmeli zira belli odaklar sürekli bu ayrışma ve kalkışma senaryosunu kaşıyor Öyle ki;Küçük Pamir in vefatı üzerinden bile kirli bir kampanyaya-
 TOTEM
 7 Nisan 2014 Pazartesi 06:32
Bence muhalefet enerjisini Erdoğan'ı Cumhurbaşkanı yapmamak gayreti üzerine harcamak yerine,yeni bir yapılanma ve derin bir muhasebeye odaklanmalı hatta Erdoğan ın Cumhurbaşkanı olması bence işlerine bile gelecektir en azından muhalefete bir fırsat yaratacaktır. Erdoğan'ı siyasal olarak yenemediler daha doğrusu hezimete uğradılar belki aradaki boşluk döneminde net bir lideri olmayan Akp ye karşı bir şansları olabilir zira Erdoğan Cumhurbaşkanı olunca eğer Siirt Hüllesi gibi bir denklem-
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime