Sahi, siz kimsiniz?
Dün, Hürriyet yazarı Ayşe Arman'ın Twitter hesabında şu mesaj vardı;
"Vay...Vay...Vay... Okuma yazma bilmeyenler var. Ne yapacağını bilmiyor. Kabine giriyorlar. Kime oy veriyor onlar?"
Yine dün, Milliyet yazarı Pelin Batu, seçmene yönelik, "Aptal, parazit ve vatan haini" deyimlerini kullandı.
Ayşe Arman, Ertuğrul Özkök'ün Hürriyet Ankara Temsilciliği döneminde sekreteriydi.
Sekreterlikten, yazarlığa atladığı paraşütü ona Özkök verdi!
O paraşütün parametrelerini yazarak, sütunumu küçültmem.
Arman, torpilli kariyer füzelerini, sürekli sıradan insanların üzerine fırlattı.
Hürriyet gibi etki alanı yüksek bir gazetenin gücünü, güçlüleri daha güçlü yapmak için kullanırken, ahlak kavramına dair ne varsa, itina ile ırzına geçti.
Toplumsal duyarlılık duvarlarını yıkmanın çağdaşlık olduğuna inanacak kadar sığ bilgisiyle, kadınlığın mahremine ait tüm duyguları, toplumun geneline sundu.
Basitleştikçe arsızlaştı. Arsızlaştıkça, basitleşti.
İlk satırlara dönelim;
Diyor ki, "Vay.Vay.Vay. Okuma yazma bilmeyenler ne yapacağını bilmiyor. Kime oy veriyor onlar!"
Sana ne Ayşe?
Niye oylarını küçümsüyorsun?
Senin kime verdiğini, hangi partiye gönlünü kaptırdığını, onlar merak ediyor mu?
Senin dünyan başka, onların dünyası başka?
Sevmeme tamam da, dalga geçmek ne demek?
Sen iyi bilirsin; şöhret, basitliği ortadan kaldırmıyor!
Pelin Batu'ya, seçmene, "Aptal, parazit ve vatan haini" dedirten duyguyu, uzun uzun analiz etmeye gerek bile yok.
Habertürk'te, dişi Kemal Sunal muamelesi görmesinin verdiği ruhsal ezikliği bir türlü üzerinden atamadı.
Ayşe Arman kadar cin değil. Televizyonda ateist olduğunu ağzından kaçırınca, yazdıklarının satır arasının kendiliğinden dolduğunun farkında bile değil.
Zaten, yazar da değil!
Bitti!
Zor, çok zor bir yerel seçim süreci geçirdik. Tuzaklar, pusular, hakaretler gırla gitti.
İnşallah, yerel seçim sonuçları, toplumsal huzur için bir aracı olur.
Bu satırları, sandıkların açılmasına 3-4 saat varken yazıyorum. Dolayısıyla seçim sonuçları ile ilgili en ufak bir bilgim yok.
Tahminime göre, Ak Parti, yüzde 40'ın altında oy almayacak. MHP, bir miktar oylarını arttıracak. CHP, beklediği sıçramayı yapamayacak.
İttifak!
Muhalefet partilerinin ittifak yapacağına dair haberler çıktığında, siyasi parti liderleri, "Asla, böyle bir şey yok" demişlerdi.
Tam tersi oldu!
Başta Ankara ve Adana olmak üzere birçok yerde iktidar partisine karşı ittifaklar gerçekleşti.
Bazı ittifaklar liderlerin bilgi ve onayı ile bazıları da adayların özgül ağırlığı ile, liderlere rağmen gerçekleşti.
Örneğin Ankara;
CHP adayı Mansur Yavaş, MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin karşı çıkmasına rağmen, ülkücülerden önemli ölçüde destek aldı.
Bu yüzden en çok merak ettiğim il, Ankara!
Mansur Yavaş kazanırsa, Bahçeli'ye yönelik, MHP tabanında, "Aday yapsaydın, Mansur Yavaş MHP çatısı altında kazanacaktı" tepkisi kaçınılmaz görünüyor.
İstanbul'u merak etmiyorum.
Mustafa Sarıgül kaybedecek.
*Bu yazı Talat Atilla’nın Güneş Gazetesi’ndeki köşesinden alınmıştır…