Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
'Manidar' deme sırası CHP ve gazetecilere mi geldi?
Talat Atilla
YAZARLAR
19 Ocak 2014 Pazar

'Manidar' deme sırası CHP ve gazetecilere mi geldi?

Mustafa Sarıgül, Şişli ölçeğinde başarılı bir belediye başkanı ama kendisine yöneltilen temel eleştiri, siyasette level atlamak için inandığı&inanmadığı her enstrümana sarılması.

Yüzlerce ilçe belediye başkanı arasında, bir şekilde gündemde kalmayı başarmasını,

siyasi kabiliyetinin yanında,  medya patronları ve yayın yönetmenlerinin bir çoğu ile kurduğu sıkı ilişkilere borçlu.

Yıllar önceydi.

Sahibi olduğum yayın organında, "Sarıgül'e binlerce araçlık konvoy." başlıklı minik bir haber yapmıştı arkadaşlarım.

Dönemin, CHP MYK üyesi Korkmaz Karaca arayarak, "Sarıgül, haberden mutlu oldu. Seni arayarak teşekkür edecek." dedi.

Beş dakika geçmeden Sarıgül aradı ve uzun uzun objektif gazetecilik yapmamdan dolayı teşekkür etti.

Sarıgül'ü eleştiren yazılarımda ise, adeta İstanbul medyası ayağa kalktı!

Bülent Arınç'ın deyimi ile ilişki çeşitliği ve güç parametrelerini tanımlamada, "Çok saf" olduğumu o zaman anladım.

Bu baskı üzerine,  direncim daha da arttı ve piyasadan toplatılan,"Ölü evinin yasçısı, düğün evinin tefçisi." kitabının fotokopilerini buldum, ellerimle yazıya dökerek,  sahibi olduğum yayın organında manşetten yayınladım.

Yer yerinden oynadı!

Ve İstanbul'dan Sarıgül'ün gönderdiği önemli bir misafir, Sarıgül adına ricacı olmak için yanıma geldi.

O kişinin bana neler söylediğine, benim yanıtıma, gazeteci arkadaşım Ersin Tokgöz ve sekreterim şahittir.

Kısmetse, 3-4 aya çıkarmayı düşündüğüm kitapta, son 10 yılda, bire bir yaşadığım medya gerçeklerini yazarken, bu konuya da değineceğim.

O günden bu yana; Sarıgül, sağ-sol cenahtan dostları ile fırsat buldukça alanımı daraltmak için her türlü enstrümanı kullanmaya çalışır.

Nokta...

Gelelim, TMSF'nin Sarıgül'ün mal varlığına el koymasına.

Doğrusu, bu işlemin seçime 73 gün kala yapılması, moda deyimiyle manidar görünüyor ama gözden kaçırılmak istenen, Sarıgül'ün malına TMSF değil, Korkmaz Yiğit'in el koydurduğu gerçeğidir.

16 yıl sonra neden gündeme geldi sorusundaki boşluğu dolduracak yer, TMSF değil, iş adamı Korkmaz Yiğit'tir.

Tersinden soralım;

Karşınızda, belgelere rağmen, mal varlığına el koymayan bir TMSF mi görmek isterdiniz?

Yanıtınız evet ise, 3 yıl önce başlatılan, aylar önce bitirilen, Uyap'a girilmeyen operasyonlara;  Koç Grubu'na 4 yıl önce başlatılan soruşturmanın, yazıya dökülmesine rağmen işleme konulmamasına neden itiraz etmiyoruz?

Koç, kudretli ve çok zengin diye mi?

Hani demokrattık?

Yarın bir savcı çıkıp, "4 yıl önce bir CHP'li yetkiliye soruşturma başlatmıştım. Bugün hayata geçiriyorum." dese, Sabih Kanadoğlu'nun dahi kısmen itiraz ettiği operasyonları, kayıtsız şartsız destekleyen CHP,  ne diyebilir?

Aynı durum gazeteciler ve medya patronları için de geçerli.

Yıllar önce başlatılan, derin dondurucuda bekletilen bir dava, her hangi bir gazetecinin önüne getirilse,  o gazeteci ne diyebilir?

Misal olsun diye yazıyorum;

X savcı çıksa, dese ki;

"Aydın Doğan'la ilgili 5 sene önce akaryakıt konusunda problem tespit etmiştim. Ayrıca Aydın Doğan, 28 Şubat sürecinde de şu şu telefon konuşmaları ile seçilmiş hükümeti düşürmeye çalıştı. Uyap'a da girmedim. İki davayı birleştiriyorum. Doğan'ın ifadesini alacağım..."

Hukuk ve ilgililer bu işin içinden nasıl çıkacak?

Bugün itiraz etmediğiniz yanlışa, sıra size geldiğinde itiraz etmenizin bir anlamı olabilir mi?

Dün; İlker Başbuğ'a, Nedim Şener'e, Ahmet Şık'a yapılanlara itiraz ettiğim için, bugün de bu çarpıklığa itiraz edebiliyorum.

Yanlış, sizin dışınızdakilere yapıldığında, doğru kabul ediliyorsa, buna ideolojik saplantı denir.

İnsan beyni böyle bir muamma işte.

Yanlışları meşrulaştırmazsa, infilak eder!

 

*Bu yazı Talat Atilla’nın Güneş Gazetesi’ndeki köşesinden alınmıştır…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 22 Ocak 2014 Çarşamba 04:25
Irak'taki Türkmenlere her türlü zulüm yapılırken, toplu katlimalarla yok edilirken AKPcilerin hiçbirinin sesleri çıkmadı, tıpkı tapındıkları efendileri gibi. Şimdi bir tanesi, aklınca Azerbaycandaki katliamı gözümüze sokup yine CAMBAZABAK numarasıyla efendisinin yolsuzluklarını gözden kaçırmaya kalkıyor. Ermenistan ile enseye tokat gidip Azerileri yalnız bırakanlar sanırsınız ki AKP değildi. Yerseniz...
 FRONTAL
 21 Ocak 2014 Salı 12:27
Çırpınırdın Karadeniz şiiri, 1914 de Osmanlı Devleti’nin 1. Dünya Savaşı’na girmesini büyük bir merakla ve heyecanla izleyen Azerbaycan şairi Ahmet Cevat Hacıbeyli tarafından yazılmıştır.Bu şiir, Nuri Paşa’nın kumandasında Osmanlı askerlerinin Azerbaycan Türklerini Ermeni ve Rus soykırımından kurtarmak için yaptığı fedakârlığa atfen bestelenmiştir. Gence de yazılmıştır.
 FRONTAL
 21 Ocak 2014 Salı 12:25
Çırpınırdın Karadeniz Bakıp Türk'ün bayrağına! Ah ölmeden bir görseydim, Düşebilsem toprağına... Sıramalar sarsam koluna, İnciler düzsem yoluna. Fırtınalar dursun yana Yol ver Türk'ün bayrağına... Kafkaslardan esen yeller Şimdi sana selam söyler. Olsun bütün Turan eller, Kurban Türk'ün Bayrağına...Kafkaslardan aşacağız, Türklüğe şan katacağız. Azarbaycan bayrağını Karabağ a Turan ele asacağız.
 FRONTAL
 21 Ocak 2014 Salı 12:24
Bu gün 20 Ocak, kara oçak! Azeri Türkleri'nin ermeniler tarafından katledildiği gün. Tek suçları Türk ! Olmaktı. Şimdi, hırant dınk için ermeni olanlar, bu gün katledilen, şehit olan Azeri kardeşlerimiz için Türk! Olacaklarmı? Ruhları şaad olsun.
 Misafir
 21 Ocak 2014 Salı 11:19
Sabih Kanadoğlu, ne kadar demokrat bir hukukçu sayın yazar siz onu AKP'lilere sorun diyecektim ama onlar da şimdi KANADOĞLU'na kumpas kurulmuş diyebilirler.....DÖN BABA DÖNELİM ZARRABIN PARASIYLA HACILARA GİDELİM..AĞAOĞLUNDAN ARSALARI DERELİM...
 Misafir
 20 Ocak 2014 Pazartesi 20:04
Sayın yazar, siz tasavvuf merakına sahipmişsiniz.M.Yazıcıoğlu'nun katline hikmeti hükümete uygunsa...diyen RÜŞVETE BAĞIŞ DİYEN .KARAMANLI hoca sizce söylediklerinde müstakim bir hal üzere midir, yoksa şiş YANMASIN meselesi midir...
 Misafir
 20 Ocak 2014 Pazartesi 18:44
güneş gazetesinde yazmanızın hakkını veriyorsunuz ilk başlardaki çizginizden kaydınız
 Misafir
 20 Ocak 2014 Pazartesi 11:14
19 Ocak 2014 23:59 da yazan arkadaşın yorumunun altına sadece imza atmak yeterlidir
 Misafir
 19 Ocak 2014 Pazar 23:59
duyarlılığınıza yerden göğe hak veriyorum, CHPnin en ciddi karın ağrısı olmaya aday konusu bu. "maliyemüfettişisopasınarağmen" aynı duyarlılığı evlerde "bulunan" YEDİPARAKASASI-AYAKKABIKUTUSUDOLUSUDÖRTBUÇUKMİLYONDOLAR-PARASAYMAMAKİNASI konusunda da gösterip bunların MUTLAKA HESABININ SORULABİLMESİ İÇİN MAHDUM BEYİN KARAKOLDA TEK BAŞINA İFADE VERMEYE GİTMESİNİ İSTEDİĞİNİZ ZAMAN ben de sizden özür dileyip bir daha sayfanızda eleştiri yorumu yazmayacağıma söz veriyorum. Saygılar ve sevgiler.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime