Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Bir ömür böyle geçti!
Talat Atilla
YAZARLAR
8 Ocak 2014 Çarşamba

Bir ömür böyle geçti!

Eskiden radyodan, "arkası yarın" piyesleri dinlerdik.

Piyes, en heyecanlı yerinde kesilir ve davudi bir ses, "arkası yarın." derdi.

Ertesi günü dört gözle bekler, geriye damağımızda heyecanlı bir lezzet kalırdı.

Sonra, destursuz bir misafir girdi hayatımıza.

Bir o kadar da karizmatik.

Televizyon reflekslerimizi kökünden değiştirdi.

Onu evimizin en kıymetli misafiri yaparken,  ev sahibi olduğunu çok sonra anladık.

Cem Yılmaz’ın esprisi doğruydu aslında.

Filim kahramanlarının da bizi izlediğini düşünüp, televizyon karşısında kendimize çeki düzen verirdik ilk zamanlar.

Evimizin en havalı köşesini ev telefonlarımıza ayırdık.

İlk göz ağrımızdı.

Üstünü beyaz dantellerle örttük.

Telefonu açarken bile başörtüsünü düzelten annelerimiz oldu.

Komşumuz öldüğünde 40 gün televizyon açmayı ayıp kabul ettik.

Bir yandan rahmetlinin yasını tutarken, diğer yandan kaçırdığımız dizileri merak ettik.

Açık hava sinemalarında Fruko Buz yiyen, dut ağacına tırmanan, tornet süren son nesil olduk.

Masumduk.

Sevgiliyle anlık bakışmayı kar sayardık.

Kesiştiysek; bir de elini tuttuysak, namusumuz sayılırdı.

Ne olduğunu anlamadık.

Filim çok hızlı sardı.

Günler ağır, yıllar çabuk geçti.

Aniden, fena halde hızlı büyüdük.

Temmuz'da kar yağdı, şaşırmadık.

Ocak'ta güneş açtı, ısınmadık.

Güneşi balçıkla, yüzümüzü yalanla sıvadılar;

"Şükür." dedik.

Biz yaşlandıkça dünya, bedenimiz yaşlandıkça, ruhumuz gençleşti.

Ayak uyduramadık.

Kimimiz yandaş, kimimiz yoldaş, kimimiz de kalleş olduk.

En çok da kalleşliği sevdik.

Doğrularımız her gün, biz her saat değiştik.

Başkasında ayıpladıklarımız, hayat düsturumuz oldu.

Şaşırmaya bile vaktimizin olmadığı yıllara savrulduk.

Bilgiyi sayan cihaz geldi dediler.

Bilgisayarmış.

Hallaç pamuğu gibi dağıttı bizi.

Abarttık.

Mahremiyet ‘ayıp’ oldu!

Çıkma” kelimesini yadırgarken, “Götürme” ye alıştık.

Fena bozulduk.

Bozulmakta değil, dağıldık.

Bizi toplayacak her değeri boğduk.

Biz kötü olduk.

Dünyayı uzaylılar işgal etseydi, bu kadar değişmezdik diyeceğim ama, bazen uzaylıların insan kılığında dolaşıyor olmasından fena halde şüpheliyim.

Bu satırları okurken, “Tozuttu, kayışı yaktı!” bu adam diyorsunuz biliyorum.

Haklısınız ama suç bende değil.

Şüphe iyidir, uyanık tutar” dediler, “Şizofren” olduk!

 

 

 

Seçimin kaderini iki il belirleyecek!

 

Fethullah Gülen’in mektubundaki, “Barışalım” mesajlarının ardından, İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili Zekeriya Öz’ün bir iş adamı aracılığı ile tatile gönderildiğinin ortaya çıkması, iktidar partisine nefes aldırdı.

Her ne kadar geriye dönüşü yok gibi görünse de, iktidar ve cemaat arasındaki savaşın orta vade de, herkesin asli görevine çekilmesiyle biteceğini, en azından düşük yoğunluklu seyir edeceğini düşünüyorum.

Ak Parti, operasyonların ilk günlerindeki yaralarını hızla onarıyor.

Kemikleştirdiği kendi kitlesinin üzerine, yüzer-gezer oyları koyması halinde, yerel seçimleri hasarsız atlatabilir.

İktidar partisi açısından İstanbul ve Ankara’yı korumak çok önemli.

Mustafa Sarıgül’ün İstanbul’u çok zorlayacağı görünüyor ama ipi göğüslemek için nefesi yetmeyecek gibi.

Ankara kritik.

Melih Gökçek ve Mansur Yavaş’ın birbirlerine göre farklı avantaj ve dezavantajları yüzünden sağlıklı bir yorum yapmak zor ama Gökçek, bir adım önde hissini veriyor.

Asıl belirleyici olan, MHP’li Mevlüt Karakaya’nın alacağı oy.

MHP’nin Ankara’da yarışa ortak olması da, yarıştan kopması da mümkün.

 

*Bu yazı Talat Atilla’nın Güneş Gazetesi’ndeki köşesinden alınmıştır…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 TOTEM
 9 Ocak 2014 Perşembe 11:59
Gülen in militanları işbaşında ama beyhude çaba Gülen ve çevresinin çirkin yüzü ortaya döküldü.Şimdi 22 defa yurtdışına çıkıp tatil yapan işgüzar savcıyı aklamaya çalışıyorlar. Savcı Öz cemaatin gerçek yüzünün temsilcisi.
 Misafir
 8 Ocak 2014 Çarşamba 21:42
SAVCI ÖZ , BAŞBAKANIN gönderdiğini söylediği bürokratın ismini de vermiş...GERÇEKLERİN ORTAYA ÇIKMASI kutucuları rahatsız edecek ama bu ülkede bunlar sıradan işler....HUKUK: GUGUK
 Misafir
 8 Ocak 2014 Çarşamba 21:36
Yazarımıza son bir soru: Ergenekon'un savcısı,APO, M.Fevzioğlu ve Bozdağ Bekir Bey nasıl aynı fikirde buluştular....400-500 milyar dolardan bahsediliyor...Kolay değil, değil mi...İNSAN duygusallaşınca aftan yana olur.Önüne gelene sarılır...HSYK Bekir Beye bağlanınca belki kutular kurtarılır...Halk unutur...Bakalım Haramla bina kuruluyor muymuş!!!!İŞİN sonu önemli yurtları devlete aktarman da çare değil...Bitiremezsin milleti İRAN KUTULARIYLA ...1 yıl sonra Birilerinin hayalleri suda...
 Misafir
 8 Ocak 2014 Çarşamba 19:54
Aldığı eğitim gereği tek fikri olup onu kâh sağdan kâh soldan pazarlayan uyanık yorumcular şimdi sevindirik çünkü Silivri kapıları kutucuların hayrına açılabilir...Bir taşla diye düşünenler illet oldukları milletin büyüklüğüne bir kez daha şahit olup yutkunarak koltuklarına oturacaklar...
 Misafir
 8 Ocak 2014 Çarşamba 19:20
İranlı KUYUMCULARI savunan gerçekte Silivrili kuyumcularla alışverişi olanlardan birinin sitelerdeki son rumuzu HALİT BİN VELİT....NE KOMİKLER VAR...
 Misafir
 8 Ocak 2014 Çarşamba 19:05
Ergenekon'u ve Sarrafın kutucularını afişe edersen cemaatin savcısı olursun..Karışma kardeşim etilerde 2 trilyonluk villa alan dürüst generale Sarrafın hayırlarına 17 bin faili meçhule karışma...Bak nasıl sarmaş dolaşlar Metin Feyzioğluyla Bozdağ Bekir görüşerek anlaşacaklar...Ne işin var kutu kutu pensecilere bulaşıyorsun...
 Misafir
 8 Ocak 2014 Çarşamba 17:59
Bir Bilal uğruna ya Rab ne güneşler batıyor...Bilal için memleket batmış, önemli değil. GÜNEŞ batmasın yeter:-)))
 Misafir
 8 Ocak 2014 Çarşamba 17:55
İzmir'de ki yolsuzlukta 100 kişinin adı yolsuzluğa karışmış,acaba İstanbul da durum ne,bunun için de İstanbul'un kazanılması gerekiyor.
 Misafir
 8 Ocak 2014 Çarşamba 17:55
İnternette sanal kumarda dünya 3.süyüz. Dünya yuvarlaksa internet yazdığı için değil...Senin bir lafa bakarım sözünün MEVLANA'YA ait olmadığı da internette de var:-) Gerçekten var...üslubun değişmemiş...
 TOTEM
 8 Ocak 2014 Çarşamba 16:43
İnternet te dünya yuvarlak diyorlar Allahım yoksa oda mı yalan? Kimi umreye gider kimi safariye :)Bu cemaatin savcısı nerelere gitmişti? Dubai,paris,londra vs.vs. hepsini de kendi parası ile gezmiş! bilsem savcı olurdum maaşlar çok dünyayı geziyorsun yinede bitmiyor :) Er rayn ı kurtarmak filmi demode,Fetullah Gülen i kurtarmak moda ulu bilge müridler çamaşır suyu elde Güleni aklamaya çalışıyor ama katran karası olmuyor:)
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime